Kabule göre de, asıl dava terditli dava olup, davacıların birinci talebi sözleşmenin geçersizliğinin tespiti, bunun kabul edilmemesi halinde sözleşmenin feshi ile var ise müdahalenin meni ve ecri misil istemine ilişkin olup, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti halinde meni müdahale ve ecri misil talepleri bulunmamaktadır. Mahkemece sözleşmenin geçersizliğinin tespitine karar verildiğinden, feri talep olan meni müdahale ve ecri misil konusunda karar verilmesi hatalı olmuştur....
Mahkemece, kiraya verenin mutlaka malik olmasının gerekmediğini, halen geçerli bir sözleşmenin mevcut olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında bulunan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı davalıdan kiralamış olduğu yerin belediyeye ait olup 1.1.2006 tarihinden itibaren belediyeye ecrimisil ödediğinden bahisle sözleşmenin geçersizliğinin tespiti ile ödediği ocak 2006 ayına ait bedelin tahsili ile Şubat-Eylül aylarının kiraları için davalı tarafından başlatılan icra takiplerinden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemi ile eldeki davayı açmıştır.Mahkemenin de kabulünde olduğu gibi kira sözleşmesinin geçerli olması için kiralayanın malik olması şart değilse de, dava konusu olayda davacı, kiralanan ile ilgili belediye üstün...
Noterliğinin 02/04/2015 gün ... sayılı genel kurul kararının 100.000,00 TL hisse devir temlik sözleşmesinin sahteliği nedeniyle ayrı ayrı geçersizliğinin tespiti ile davalı ... adına olan hissenin iptali ile davalı ... adına tesciline, 2-Masrafları davacı vekilince karşılanmak üzere kararın ticaret sicil gazetesinde ilanına, 3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile eksik 144,00 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına, 4-Davacı tarafından yapılan 1.831,00 TL posta masrafı ile toplam harç gideri 77,00 TL ki toplam 1.908,00 TL. yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, 5-HMK'nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine, 6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca...
Taraflar arasında, 01/07/2013 düzenleme, 30/08/2013 başlangıç tarihli, 10 yıl süreli kira sözleşmesi düzenlendiği anlaşılmaktadır. 22/04/2014 tarihli sağlık kurulu raporunda, davacıda şizoaffektif bozukluk saptandığı, 01.07.2013 tarihinde kudretine haiz olmadığı ve akli melekelerinin yerinde olmadığı bildirilmiştir. Mahkemece, sözleşmenin imzalandığı tarihte davacının temyiz kudretinden yoksun bulunması sebebi ile taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin hükümsüz olduğu gerekçesiyle kira sözleşmesinin iptaline karar verilmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun 15. maddesi uyarınca, kanunda gösterilen ayrık durumlar saklı kalmak üzere ayırt etme gücü bulunmayan kimsenin fiilleri hukuki sonuç doğurmaz....
Mahkemeden sözleşmenin feshi talep edilebilmesi için sözleşmede imzası bulunan tüm maliklerin davayı birlikte açmaları ya da davalı safında bulunmaları gerekir. Sözleşmenin geçersizliğinin tespiti ise sözleşmede yer alan herhangi bir akit tarafından açılabilir. Yani arsa sahiplerinden bir tanesi sözleşmenin geçersizliği yönünde dava açabilir....
Maddesi gereğince, davalı işverinin ödeme yükümlülüğü, davacı yüklenici tarafından çalıştırılan personelin aylık sigorta prim ve ücretlerinin davacı tarafından süresinde ve eksiksiz ödendiğinin işverene tevsik edilmesi koşuluna bağlı olarak ve ibraz edilen fatura onaylandığı taktirde yerine getirileceği aksi taktirde söz konusu koşul yerine getirilinceye kadar işveren davalı ödemeleri askıya alma hak ve yetkisine sahip olduğu taraflarca kabul edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde her ne kadar davalının sözleşmenin 13. Maddesini gerekçe göstererek ödememe yapmamasında kötüniyetli olduğunu iddia etmiş ise de, sözleşmenin 13. maddesinin amacı, davacının borcu nedeniyle davalının 3. kişilere ödeme yapma zorunda kalmaması olup davalının, menfaatleri doğrultusunda sözleşmenin 13. Maddesinin uygulanmasını talep etme hakkı bulunmaktadır....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/409 E. sayılı dosyası ile açılan davada da 01.01.2003 tarihli sözleşmenin taraflar arasında geçerli olduğunu ileri sürüldüğünü, bu kez aynı gerekçe ile 01.07.2001 tarihli sözleşmenin geçersizliğinin tespitini talep ettiğini, davanın haksız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, ... 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin dosyası incelenmiş, davacının geçerli olduğunu iddia ettiği 01.01.2003 tarihli sözleşmeye ilişkin pek çok bilirkişi raporu alınmıştır. Mahkemece 11.09.2009 tarihli Adli Tıp Kurumundan alınan rapor kabul edilerek söz konusu raporda sözleşmenin davalıların murisi ...'in eli ürünü olmadığı sonucuna varıldığının belirtildiğini, bu hali ile sözleşme altındaki imzanın muris ...'e ait olmadığı hususunun belirlendiğini, bu durumda 01.01.2003 tarihli sözleşmenin geçersiz olduğu, 01.09.2004 tarihli bodrum kata ilişkin sözleşmenin ise geçerliliğine ilişkin ... 3....
-TL.kira bedelinin ödeme tarihinden itibaren faizi ile istirdadına, takip dosyası nedeniyle borçlu olmadıklarının tespiti ile sözleşmenin geçersizliğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, dava konusu yerin davacı tarafından tır parkı ve gümrüklü boş saha araç parkı için kiralandığını, davacının sözkonusu yerin durumunu bildiğini ve bilerek kiraladığını, kiralanan yerin davacının amacını karşılayabilecek durumda iken sözleşmenin akdedilmesinden 2 ay sonra ihtirazi kayıt ileri sürülmeden iki kira bedeli de ödendikten sonra sözleşmenin haksız olarak feshedildiğini savunarak davanın reddi ile davacının tazminata mahkum edilmesini istemiştir....
Eş muvafakatindeki imzanın davacı el ürünü olmadığı sabit ise de, sözleşme ilişkisinin nispiliği ilkesi gereğince sözleşmenin tarafı olmayan davacı eşin eldeki davayı açmasının hukuken mümkün olmadığı, davacı ile davalılar arasında muarazada bulunmaması nedeni ile kefalet sözlemesinin geçersizliğinin tespitine dair dava açmakta davacının hukuki yararı bulunmadığından davanın HMK 114/1 h- ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine, karar verilmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın HMK 114/1 h- ve 115/2 maddeleri uyarınca hukuki yarar dava şartı yokluğundan usulden reddine, 2-Alınması gereken 427,60 TL ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 17.900,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı ...A.Ş.'...
. - K A R A R - Davacı vekili, davalı ile müvekkili arasında süregelen bir bayilik ilişkisi ve sözleşmesi bulunduğunu, davalının sözleşmeye aykırı davranışları nedeniyle sözleşmenin feshedildiğini bildirerek fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğinin tespitine, sözleşmede kararlaştırılan cezai şart ile kar mahrumuyeti, davalının sözleşmeye aykırı davranması nedeniyle kaybedilen müşterilerin yeniden kazanılması için yapılan reklam giderlerinin, sözleşmenin 10/B maddesine istinaden taahhütnamede belirtilen miktarın ve manevi tazminatın tahsili ile davalıya emanet olarak verilen tüplerin aynen kendilerine iadesine, aynen iade olmadığı taktirde İİK. 24 maddesine göre ilamın infaz tarihindeki Aygaz A.Ş tarafından her bir tüp için uygulanan depozito bedelleri esas alınarak yapılacak hesaplama ile oluşacak bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş birleşen dosyada da cezai şart tutarının tahsilini istemiştir...