WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

geçersizliğinin tespitine ve sözleşmenin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Ltd. ye yönelik fazlaya ilişkin 420.000,00 TL'lik istemin reddine karar vermek gerekmiştir" gerekçesiyle davanın davalı şirket yönünden kısmen kabulüne sözleşmenin geçersizliğinin tespitine, 162.000,00 TL'nin davalı şirketten tahsili ile davacıya ödenmesine, 10.01.2020 vade tarihli 62.000,00 TL bedelli, 30.07.2020 vade tarihli ve 62.000,00 TL bedelli senet ile 10.01.2021 vade tarihli ve 60.000,00 TL bedelli senetlerden dolayı borçlu olunmadığının ve senetlerin geçersizliğinin tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine, diğer davalı T3'a yönelik davanın kabulüne 124.000.000,00 TL'nin davalı T3'dan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kira sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, dava dışı Orman İdaresi ile 14.3.1991 tarihli ve 49 yıl süreli 13 ve 33 nolu bölmelerde ağaçlandırma ve bu bölgelerin imar ve ihyas için sözleşme yapıldığını, buna göre bu hakların 3. kişiye devredilemeyeceğinin ancak eski muhtarın bu yeri 99 yıllığına davalıya devrettiğini, devrin Orman İdaresi ile yapılan sözleşmeye aykırı olduğunu, davalı ile yapılan sözleşmenin hukuki sonuç doğurmadığını belirterek davalı ile yapılan 9.4.2002 tarihli sözleşmenin geçersizliğinin tesbiti ile müdahalenin menine karar verilmesini istemiştir....

    Dava, davalı ile davacının murisi arasında yapılan kira sözleşmesinin muvazaa nedeniyle geçersizliğinin tespiti ve davalının alt kira sözleşmesi nedeniyle elde ettiği kira gelirlerinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı dava dilekçesinde, boşandığı eşi dava dışı Y.T.’nın boşanmadan önce intifa hakkını üzerinde tutarak çıplak mülkiyetini kendisine devrettiği 188 parsel sayılı Avlulu Kerpiç ev, 189 parsel sayılı Avlulu Kargir ev ve 190 parsel sayılı arsayı 15.07.2011 başlangıç tarihli 30 yıl süreli 15.000 TL bedelle davalıya kiraladığını, 03.12.2011 tarihinde de Y. T.'...

      Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler, yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine uygun olduğu gibi özellikle uzayan sözleşmenin süresi 23.03.2009 tarihinde dolmakta olup, bu tarihe kadar akit taraflarca uygulandığına, uygulanan ve süresi dolan sözleşmenin geçersizliğinin tespiti ve kira parasının iadesi istenemeyeceğine göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 19.10.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        Geçersizliğinin tespiti istenilen kira sözleşmesinde yıllık kira parası 24.000,00 YTL olup, bu değerde sulh hukuk mahkemesinin görev sınırının üzerindedir. Ayrıca kiracı, kira sözleşmesinin yönetim planına aykırılığını kat maliki olmadığı için ileri süremeyeceğinden olayda Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklanan bir dava da bulunmamaktadır. Bu durumda HUMK’nun 8. maddesinin 2 fıkrası kapsamında bulunmayan kira sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti, isteminden oluşan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Ankara 17. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 26.06.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Ancak, davacının 04.04.2014 tarihli ve 11.07.2014 tarihli iki faturada % 100 iskonto yaparak ürünleri bedelsiz verdiği, sözleşmenin 3. maddesinde yer alan kıstelyevm hesabına göre sözleşmenin ifa edilen gerçekleşme oranı dikkate alındığında, davalının bu faturalardan kaynaklı 2.257,55 TL alacağı bulunduğu belirlenmiştir. İlk derece mahkemesince sözleşmedeki imzanın davalı şirket yetkilisinin eli ürünü olmadığı belirlenmesine rağmen sözleşmenin ifa edilmesi nedeniyle, artık geçersizliğinin savunulamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinin bu kabulü, karşılıklı ifa edilen sözleşmeler yönünden kural olarak doğrudur. Bir sözleşmenin taraflarca ifa edilmesinden sonra, geçersizliğinin ileri sürülmesi esasen dürüstlük kuralına da aykırıdır....

          Ancak, davacının 04.04.2014 tarihli ve 11.07.2014 tarihli iki faturada % 100 iskonto yaparak ürünleri bedelsiz verdiği, sözleşmenin 3. maddesinde yer alan kıstelyevm hesabına göre sözleşmenin ifa edilen gerçekleşme oranı dikkate alındığında, davalının bu faturalardan kaynaklı 2.257,55 TL alacağı bulunduğu belirlenmiştir. İlk derece mahkemesince sözleşmedeki imzanın davalı şirket yetkilisinin eli ürünü olmadığı belirlenmesine rağmen sözleşmenin ifa edilmesi nedeniyle, artık geçersizliğinin savunulamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinin bu kabulü, karşılıklı ifa edilen sözleşmeler yönünden kural olarak doğrudur. Bir sözleşmenin taraflarca ifa edilmesinden sonra, geçersizliğinin ileri sürülmesi esasen dürüstlük kuralına da aykırıdır....

          DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Asıl dava, kooperatif üyeliğine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı taktirde kooperatif üyeliğinin tespiti ile üyeliğe isabet eden daire bedelinin tahsili , ayrıca ecrimisil talebine ilişkindir. Karşı dava ise sözleşmenin geçersizliğinin tespiti ile verilenlerin iadesi istemine ilişkindir. Davacı ... ... ile davalı gerçek kişilerin murisi ... ve dava dışı ... arasında ... tarihli zilyetlik devir sözleşmesiyle tarafların karşılıklı birbirlerine edimler yükledikleri, sözleşme gereğince dava dışı ...'ın edimini yerine getirdiği, kooperatiften bir üyelik ve üyeliğe isabet eden 1 bağımsız bölümü devrettiği, ancak davalı gerçek kişilerin murisi ...'nun sözleşme gereği edimini eksik yerine getirdiği, 1 üyelik ve üyeliğe isabet eden bağımsız bölümü devretmediği, bu bağımsız bölümün ... mirasçısı davalı ... tarafından ek sözleşme ile devrinin kararlaştırıldığı, ancak bunun da yerine getirilmediği iddia edilmiştir. Ankara ......

            Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı şirketlerin uhdesinde fiziki hisse senedi bulunmadığından hisse senetlerinin iadesinin mümkün olmadığı, davacının pay sahipliğini, ...A.Ş'den ve davalı şirketlerin merkezlerinin bulunduğu ticaret sicil müdürlüklerinden sormak suretiyle tespit edebileceği, bu nedenle dava açmakta hukuki yararın bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, mahkeme kararıyla tüzel kişiliği sonlandırılan dava dışı vakfa ait hisselerin ve alacağın fesih kararı uyarınca davacıya ait olduğunun tespiti, hisselerin, bu olmadığı taktirde bedellerinin davacıya devri ve devir nedeniyle davalı şirketten olan alacağın tahsili istemine ilişkindir. ./.. Somut olayda; ...Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/454 esas 2012/90 karar sayılı ilamıyla dava dışı .......

              UYAP Entegrasyonu