Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, dava dışı orman idaresi tarafından davacı köye 6831 sayılı Orman Kanununun 57. maddesine göre fıstık çamı ağaçlandırılması için yapılan tahsis işlemine dayanılarak, davalıya kiralama sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti, sözleşmenin iptali ve elatmanın önlenmesi istemleri ile açılmıştır. Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece 09.04.1992 tarihli kira sözleşmesinin geçersizliğinin tespitine, çekişmeli yere davalının elatmasının önlenmesine karar verilmiştir.Hükmü, taraflar temyiz etmiştir. 1-Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden çekişmeli alanın fıstık çamı ağaçlandırılması için 25.02.1991 tarihinde orman yönetimi tarafından davacı köye 49 yıl süre ile tahsis edildiği, davacı köyün orman idaresine 14.03.1991 tarihli taahhütnamesindeki hükme rağmen aynı yeri 09.04.1992 tarihinde davalıya aynı amaçla kullanılmak kaydı ile kiraladığı anlaşılmaktadır....
Tapuda pay devrini içeren sözleşmelerin geçerliliği resmî şekilde veya noterde düzenleme biçiminde yapılmasına bağlı olup, dava konusu olaydaki adî yazılı sözleşme geçersiz bulunmakta ise de sözleşmenin ifası amacıyla tapuda pay devri gerçekleştirilmiş olduğundan bu aşamada sözleşmenin geçersizliğinin ileri sürülmesi TMK’nın 2. maddesinde düzenlenen iyiniyet kuralları ile bağdaşmamaktadır. Davacı inşaat ruhsatını imzalamış ve kendi iradesi ile kat irtifakı tesis ederek 6 adet dairenin tapusu yüklenicinin eşi davalı ... adına tescil ettirilmiştir. Yapılan tüm bu işlemlerin eser sözleşmesinin ifası amacına yönelik olduğu kabul edilmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Sözleşmenin İptali DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 20.10.2016 K A R A R Dava, taraflar evli iken düzenlenen ancak aile hukuku ile ilgisi olmayan 02.11.2010 tarihli adi nitelikli sözleşmenin, taşınmazın devrinin ancak Tapu Kanunu'nun 26.maddesi ve Türk Borçlar Kanunu'nun 288.maddesi uyarınca resmi şekilde yapılacağı ileri sürülerek geçersizliğinin tespiti ile iptali isteğine ilişkin bulunduğuna ve davada mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan bir istek bulunmadığına göre, hükmü temyizen inceleme görevi, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Ne var ki, dosyanın görevsizlik kararı üzerine Dairemize gönderildiği anlaşıldığından görevli dairenin belirlenmesi için dava dosyasının Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....
Davacılar, mirasbırakan anneleri ...’ın maliki olduğu ... ada ... parsel sayılı taşınmazı 08.02.1990 tarihinde davalı çocuklarına ½ şer paylarla bağışladığını, bu işlemin kendilerinden mal kaçırmaya yönelik ve muvazaalı olduğunu, mirasbırakanın başkaca dava dışı ... ve ... parsel sayılı taşınmazlarının bulunduğunu ileri sürerek çekişme konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmazın muvazaa nedeniyle tapu kaydının iptali ve miras payları oranında adlarına tescilini, olmadığı taktirde saklı payları oranında tenkisini istemişlerdir....
Davalı; görev itirazında bulunarak, davacının 122/1119 paylı hissesini devretmeyerek üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmediğini, sözleşmenin geçersiz olduğunu, sözleşmenin geçerli olduğu kabul edildiği taktirde ise bina yapıldığı taktirde anlaşma konusu dairenin davacının eşi ...'ya teslim edileceği hususunda anlaşmaya varıldığından davacının dava açma hakkının bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir....
Davalı vekili, sözleşmenin 13. maddesi çerçevesinde hatalı kesinti yaptıklarını kabul ederek, yeniden yaptıkları hesaplama sonucu buldukları rakamdan davalının bilgisayarları teslimde gecikmesi nedeniyle uygulanan cezai şartın mahsubu sonucu 03.11.2004 tarihinde dava dilekçesi henüz tebliğ edilmeden 315.557.042.034 TL olarak ödediklerini beyan ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece ihale konusu bilgisayar faturalarının sözleşmenin 13. maddesine göre tespiti gerektiği ve buna göre davacının cezai şartın mahsubundan sonra 372.357.309.600 TL alacaklı olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 13/2 maddesi gereğince dava konusu malların bedelinin geçici kabulün onaylanması tarihindeki Merkez Bankası döviz alış kuru dikkate alınarak belirlenecek olmasında uyuşmazlık bulunmamaktadır....
tekrar etmişler, olmadığı taktirde 47 no’lu bağımsız bölümün dava tarihindeki değerinden miras paylarına isabet eden toplam 77.187,50-Tl tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, olmadığı taktirde imar sonucu oluşan 6107 ada 2 parsel sayılı taşınmazın, bu da olmadığı taktirde imar öncesi 25,27,28 no’lu parsellerin dava tarihindeki toplam değerlerinden miras paylarına isabet eden tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemişlerdir....
nın maliki olduğu 140 ada 43 parsel sayılı taşınmazda bulunan 3 nolu bağımsız bölümü davalıya temlik ettiğini, işlemin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek davalı adına olan kaydın miras payı oranında iptali ile adına tescile, mümkün olmadığı taktirde tasarruf tarihi itibariyle tasarruf nisabını aştığı ölçüde şimdilik 10.000TL kısmi alacağın tasarruf tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, taşınmazı satın aldığını, annesinin bedeli kendi adına açılan hesaba yatırdığını, mirasbırakanın satıştan aldığı paraların büyük bir bölümünü davacıya verdiğini, muvazaanın söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, temliğin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerin fekki, alacak, eksik iş, ceza-i şart, kira bedelinin tahsili, olmadığı taktirde sözleşmenin feshi ile yapılan ödemelerin denkleştirici adalet ilkesi gereğince tahsili istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde kat malikleri kurulu kararlarının geçersizliğinin tespiti ve iptali güvenlik şirketi ile yapılan sözleşmenin iptali yönetici ve denetçilerin yetkilerinin kaldırılması, geçici yönetim atanması aidatların tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 12.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....