Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya kapsamındaki deliller uyarınca Sözleşme feshedildiği için ödenen 127.500,00 TL geri alma hakkının olduğu ve davacının 127.500,00 TL'sini geri aldığı, sözleşmenin 9. maddesi gereğince (Bu maddede sözleşmeye uymayan tarafın 100.000,00 TL cezai şart ödemeyi kabul ettiği belirtilmiştir) sözleşmenin feshi halinde dahi cezai şartın istenebileceğinin belirtilmediği, bu nedenle 100.000,00 TL'lik cezai şartın ve buna bağlı olarak da işlemiş faizinin istenmesinin hatalı olduğu, sözleşmenin feshi halinde ancak menfi zararların istenebileceği, müspet zararın istenemeyeceği, bu nedenle müspet zarar kapsamındaki kira tazminatının ve 100.000,00 TL'lik cezai şartın ve bunun işlemiş faizinin talep edilemeyeceği, ihtiyati haczin ise talep edilmesi mümkün olmayan bu istemler ile ilgili olarak verilmesi nedeniyle takipteki ihtiyati haciz giderlerinin de istenemeyeceği anlaşılmakla davacının itirazın iptali davasının ve icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine...

DELİLLER : Düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve inşaat yapım sözleşmesi, konut satış formu, sözleşme bedeli ve ödemeye ilişkin düzenlemeler belgesi, kredi maliyet bilgileri ve geri ödeme planı, senet suretleri, tapu kaydı, delil listeleri sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerin fekki, alacak, eksik iş, ceza-i şart, kira bedelinin tahsili, olmadığı taktirde sözleşmenin feshi ile yapılan ödemelerin denkleştirici adalet ilkesi gereğince tahsili istemine ilişkindir....

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı-k.davacı ... İnş.San.Tic.Ltd.Şti. ve dahili davalılar ..., ve ... vekillerince istenmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, sözleşmenin feshi ile tapu iptal tescil, birleşen dava ise imalât bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı birleşen davada davacı ... İnş.San.Tic.Ltd.Şti. vekili avukat ... tarafından “birleşen davadan feragat edildiği” belirtilerek temyiz edilmiş, davacı-birleşen davalı ... vekili avukat ... temyize cevabında sözleşmenin feshi ve tapu iptali davalarından feragat ettiklerini bildirmiştir. Dosyada mevcut ... Noterliği’nin 13.02.2004 tarih ve 01288 yevmiye numaralı vekâletnamede davalı-birleşen davacı vekili avukat ...’in davadan feragate yetkili olduğu anlaşılmıştır....

    Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, davacının davasının sözleşmenin feshi ve tapu iptal ve tescile ilişkin yönlerden davalı Ayşe, Hamdi ve Emine'ye karşı sübut bulmadığından reddine, davacının yapı denetimi, otopark, irtifak ve iskan harçları SGM ödemeleri yönüyle davasının sübut bulmadığından taleplerinin reddine, eksik işler bedeli ve kira tazminatı yönüyle davasının kabulü ile ... dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ...dan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Kararı davacı... 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Dava, sözleşmenin feshi ve tapu iptali ile tescil, tazminat istemlerine ilişkindir....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen asıl davada sözleşmenin süreli feshi, cezai şart tahsili ve reçete bedeli kesintisi işlemleri ile birleşen davada sözleşmenin süreli feshi işleminin iptali davasının yapılan yargılaması neticesinde asıl ve birleşen davaların kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun reddine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan bölge adliye mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370 inci...

        Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, davacının davasının sözleşmenin feshi ve tapu iptal ve tescile ilişkin yönlerden davalı... karşı sübut bulmadığından reddine, davacının yapı denetimi, otopark, irtifak ve iskan harçları SGM ödemeleri yönüyle davasının sübut bulmadığından taleplerinin reddine, eksik işler bedeli ve kira tazminatı yönüyle davasının kabulü ile ... dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ...dan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Kararı davacı... 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Dava, sözleşmenin feshi ve tapu iptali ile tescil, tazminat istemlerine ilişkindir....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, kira ve hor kullanmaya ilişkin tazminat talebi ile ilgili açılan davanın açılmamış sayılmasına, sözleşmenin feshi konusunda davacı lehine oluşan kazanılmış hak gözetilerek söz konusu sözleşmenin feshine ve aracın davacıya iadesine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ İstinaf eden-davalı vekili tarafından; Davalı yana yapılan tebligatların usulsüzlüğü hususunun araştırılmadığı, davalı şirketin yokluğunda karar verildiği, araç satış sözleşmesinin haklı nedenle feshedilip edilmediği hususunda yeterince araştırma yapılmadığı, araç için yapılan ödemelerden bahsedilmediği bildirilerek başvurulmuştur. UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR Uyuşmazlık taraflar arasında geçerli bir mülkiyeti muhafaza sözleşmesi bulunup bulunmadığı, sözleşmenin feshi talebinin haklı olup olmadığı ve davacının sözleşme kapsamında zarar talep edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır....

            yaptığı yemin edası üzerine davacının yapmış olduğu 2.000 TL'lik ödemenin taraflar arasındaki 22.03.2010 tarihli sözleşmeden önce gerçekleşen iş nedeniyle olduğunun açıklığa kavuştuğu, bedelin kısmen ödenmesinin sözleşmenin feshi olarak değerlendirilemeyeceği, sözleşmenin devam ettiği ve bu nedenle davacının sözleşmenin 5. maddesi uyarınca 9.440 TL olan sözleşme bedelinin %50'si olan 4.720 TL'yi ödeme yükümlülüğünün bulunduğu, ancak bu bedel ödendikten sonra davalının işe başlama yükümlülüğünün doğacağı, bu nedenle 2.000 TL peşinat dışında kalan takip konusu 4.720 TL asıl alacak ve 3.766,74 TL işlemiş faiz istemi nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir....

              Bu durumda mahkemece, davacı aracının, davaya konu rizikodan önceki, davalı vekili cevap dilekçesine göre 07.06.2009 tarihinde meydana gelen riziko ile ilgili hasar dosyasının tamamının davalı ... şirketinden getirtilmesi, daha sonra bu hasar nedeniyle sigortalının zararının hangi tarihte ödendiği, poliçenin hangi tarihte feshedildiği (zeyilname düzenlendiği) hususlarında inceleme ve değerlendirme yapılması, 07.06.2009 tarihinde oluşan riziko sebebiyle önce poliçe feshedilip daha sonra zararın sigortalıya ödendiğinin tespiti halinde, sözleşmenin feshi geçerli olacağından işbu davanın reddine karar verilmesi, aksi halde önce sigortanın zararı karşılanıp sonra sözleşmenin feshi yoluna gidilmiş ise şekil şartına uyulmaması sebebiyle sözleşmenin feshi geçerli olmayıp, kasko sigorta sözleşmesi halen yürürlükte bulunduğundan tarafların delilleri değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

                Bilirkişi raporunda; davalı şirketin defterlerinin tutulduğu ve müşavirliğinin yapıldığı tarihler arasında davalı şirketin ve davalı şirketin müşteri ile tedarikçileri ile mal aldığı gerçek ve tüzel kişilerin maddi bir zarar görmediği, 2016 yılı Nisan ve Mayıs aylarına ait BA ve BS formlarının düzeltilmesinden kaynaklı herhangi bir zararın doğmadığı, davacının mesleki kusurunun bulunduğunun ispatlanamadığı, davalı şirketin davacıya adı geçen 2016 Nisan ve Mayıs aylarına ait alış, satış ve gider faturalarının eksiksiz verdiğine dair herhangi bir evrak listesinin ve yazılı belgenin de bulunmadığını, kaldı ki mali müşavirin düzeltme BA-BS formu vermesinin çok büyük bir mesleki kusuru ve hata olmadığını, davalı şirketin menfaati düşünülerek ve zarar görmemesi için düzeltmeler yapıldığını belirterek, zararın oluşmaması sebebiyle davacının kusurlu bir eyleminin bulunmadığı yönünde görüş bildirmiştir. Mahkemece bu rapor doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu