Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Beykoz Asliye Hukuk Mahkemesinin 1995/179 esas 1996/177 karar sayılı ilamı ile davalıların açtığı sözleşmenin feshi davasının kabul edildiği, sözleşmenin feshedilerek kararın 7.7.1997 tarihinde kesinleştiği anlaşılmakla bu tarihte sözleşmenin ifası imkansız hale gelmiştir. Mahkemece taşınmaz üzerinde keşif yapılarak taşınmazın ifanın imkansız hale geldiği, sözleşmenin feshi davasının kesinleştiği tarih itibariyle satışa konu taşınmazın rayiç değeri bilirkişi marifetiyle belirlenip, davacının ödediği bedelin bu miktara oranlanarak belirlenecek miktarındavalıların kazanılmış hakkıda gözetilerek, davalılardan tahsiline karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....

    İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, satıcının tüketiciye karşı açmış olduğu taksitli satış sözleşmesinden kaynaklanan alacağın ödenmemesi sebebiyle satış sözleşmesinin feshi, satışa konu olan taşınmazın tahliyesi talebini içermektedir. Lüleburgaz ilçesi, 1273 ada 1 parselde kayıtlı 3(A03) Blok 11 no.lu bağımsız bölüm Kadıköy 29. Noterliği'nin 15.08.2011 tarih ve 20591 yevmiye numaralı işlemiyle düzenlenen “Gayrimenkul Satış Vaadi ve Borçlanma Sözleşmesi” ile davalıya satılmıştır. Bağımsız bölüm davalıya 27.08.2011 tarihli teslim tutanağı ile teslim edilmiştir. Davalının taksitlendirilen 119.700,00 TL borç bakiyesini sözleşmede belirtilen şekilde aylık taksitler halinde 150 ay vadeyle ödemeyi kabul ve taahhüt etmesine rağmen bu yükümlülüğünü yerine getirmediği anlaşılmıştır. Davalının taksitlerinin ödememesi sebebiyle davacı tarafça sözleşmenin 10. maddesi uyarınca Kadıköy 9....

    Bu nedenle mahkemenin görevi 1086 Sayılı HUMK'na göre belirlenmelidir. 1086 Sayılı HUMK'nun 8/2 maddesine göre İcra ve İflas Kanununun onuncu babında yer alan 269 ve 272 nci ve sonraki maddeleri hükümleri hariç olmak üzere, kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, aktin feshi yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davaları dava değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesi görür.Uyuşmazlık , akdin feshi ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Kaldı ki, uyuşmazlığın 2886 S.Y kapsamında değerlendirilmesi halinde dahi dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 1086 Sayılı HUMK'nun 8/2 maddesi gereğince Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler....

      K A R A R Davacı; davalı ile 14.07.2008 tarihli bir gayrimenkul satış sözleşmesi imzalandığını, sözleşme kapsamında toplam 25.000 TL ödeme yaptığını, sözleşmeyi imzaladıktan sonra taşınmazın şehir merkezine uzak olması nedeniyle yeterli kazancı elde edemeyeceğini anladığını, bu sebeple sözleşmeyi feshetmek istediğini ancak sözleşmede kendisi için herhangi bir fesih sebebi düzenlenmediğini, davalıya sözleşmenin feshedilmesi için ihtar göndermesine ve taşınmazın taksitlerini ödemede gecikmesine rağmen davalının sözleşmeyi feshetmediğini, diğer yandan resmi şekilde yapılmayan sözleşmenin geçersiz olduğunu ileri sürerek sözleşmenin feshine ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL satış bedelinin davalıdan ticari faiz ile tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslah ile bu talebinin yerinde görülmemesi halinde sözleşme bedelinin değişen koşullara uyarlanmasını ve ödenmeyen taksitler için işleyen faiz ve cezaların silinmesine karar verilmesini istemiştir....

        Davalı sözleşmenin hükümlerini yerine getirmediğinden dolayı, temerrüde düşmüştür. Davacı taraf sözleşmeyi feshinde haklı bulunmuştur. Sözleşmenin feshi nedeniyle davacının mülkiyetinde bulunan dava konusu taşınmazda fuzuli şagil durumda olan davalının müdahalesinin mennine ve tahliyesine karar vermek gerekeceği gerekçesiyle;"Davanın KABULÜ İLE; 1- Niğde ili, Bor ilçesi, Kızılyer mahallesi, 1466 ada, 4 parsel nolu ana taşınmaz üzerinde bulunan kat mülkiyeti kütüğüne kayıtlı, 5 Etap Alt Gelir Projesi F.13B Blok 1.kat 3 nolu bağımsız bölüme davalının el atmasının önlenmesi ile taşınmazın tahliyesi ve boş olarak davacıya teslimine, " şeklinde karar verilmiştir. Davalı vekili işbu kararı yasal süresi içerisinde istinaf etmiştir....

        KARAR Davacı, davalı ile aralarında imzalanan gayrimenkul satış sözleşmesi hükümleri gereğince taşınmazın davalıya teslim edildiğini, fakat davalının sözleşmede belirlenen bedeli ödemeyerek yükümlülüklerini yerine getirmediğini ileri sürerek , sözleşmenin feshi ve taşınmaza el atmanın önlenmesi ile taşınmazın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, duruşmalara katılmamış, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece dava konusu bağımsız bölümün boş olması sebebiyle dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, taraflar arasında taşınmaz satışına ilişkin yapılan sözleşmeye aykırı hareket edildiği iddiasına dayalı olarak yapılan fesih ve satışa konu taşınmaza vaki elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Davacı, dava dilekçesinde hem sözleşmenin feshi hem de taşınmaza el atmanın önlenmesini talep etmiştir....

          Taşınmazın aynından doğan davalarda yetki başlıklı 6100 sayılı HMK'nın 12. maddesinin birinci fıkrasında "Taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilyetliğine yahut alıkoyma hakkına ilişkin davalarda, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir" hükmüne yer verilmiştir. Bu kural kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece re'sen gözetilir. Somut olayda, dava devremülk sözleşmesinden cayma nedeniyle sözleşmenin feshi, verilenlerin iadesi ve tapu iptali istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın, dava konusu taşınmazın bulunduğu yer olan Afyonkarahisar 2. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesi'nde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Afyonkarahisar 2....

            Davalı vekili ön sözleşmenin 2 maddesinde davacının taşınmazın kiralanmasında hak sahibi olduğunu ve kira süresi boyunca davalının kullanımına sunmak konusunda yetkin olduğunu beyan ve taahhüt ettiğini, yine 9. madde ile de bu sürede taşınma, başkasına kiralamama, devretmeme ve satmamayı taahhüt ettiğini, ancak kira konusu taşınmazın bir kısmının maliki olmadığı gibi, diğer bir kısmının tapu kayıtlarında ise satışa hazır şerhi, haciz şerhi ve ipotek tesis edildiğinin öğrenildiğini, bu nedenle ön sözleşmenin feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir....

              Hukuk Dairesince, taraflar arasındaki sözleşmenin devre mülk sözleşmesi olduğu ve sözleşmeye konu taşınmazın ise davacı adına 26/01/2016 tarihinde tapuya tescil edildiği, sözleşmenin feshi ve ödenen bedelin iadesi halinde aynı zamanda tapu iptal ve tescil de gerekeceğinden davacı talep etmese de bu yönde karar verilmesi gerektiği, bu durumda taşınmazın aynına ilişkin olması nedeniyle taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin HMK m.12 gereği kesin yetkili olduğu gerekçesiyle İstinaf Başvurusunun kabulü ile HMK m. 353/1-a-3 uyarınca İstanbul Anadolu 1. Tüketici Mahkemesinin 03/07/2018 tarihli ve 2016/1898 E. 2018/524 K. sayılı kararının kaldırılmasına, İstanbul Anadolu 1.Tüketici Mahkemesi'nin yetkisiliğine, dosyanın yetkili Yalova Asliye Hukuk Mahkemesi'ne (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) gönderilmek üzere kararı veren mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Yalova 4....

                Hukuk Dairesince, taraflar arasındaki sözleşmenin devre mülk sözleşmesi olduğu ve sözleşmeye konu taşınmazın ise davacı adına 06/10/2015 tarihinde tapuya tescil edildiği, sözleşmenin feshi ve ödenen bedelin iadesi halinde aynı zamanda tapu iptal ve tescil de gerekeceğinden davacı talep etmese de bu yönde karar verilmesi gerektiği, bu durumda taşınmazın aynına ilişkin olması nedeniyle taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin HMK m.12 gereği kesin yetkili olduğu gerekçesiyle İstinaf Başvurusunun kabulü ile HMK m. 353/1-a-3 uyarınca İstanbul Anadolu 7. Tüketici Mahkemesinin 10/04/2018 tarihli ve 2017/364 E. 2018/286 K. Sayılı kararının kaldırılmasına, İstanbul 7.Tüketici Mahkemesi'nin yetkisiliğine, dosyanın yetkili Yalova Asliye Hukuk Mahkemesi'ne (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) gönderilmek üzere kararı veren mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Yalova 3....

                  UYAP Entegrasyonu