Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/636 E. sayılı dosyası ile sözleşmenin feshi davası açtığını, müvekkilinin de hata, hile ve gabin nedeniyle sözleşmenin feshi için karşı dava açtığını, eldeki davanın 2009/636 E. sayılı dosya ile birleştirilmesini talep ettiklerini, ayrıca müvekkilinin davacıya borcunun bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Birleşen davada davacı-karşı davalı ... vekili; müvekkilinin sözleşmenin feshine ilişkin 6.4. ve 6.5. maddeleri gereğince hiçbir ihbar ve ihtara gerek kalmaksızın ortaklık sözleşmesini feshetme hakkı mevcut olmasına rağmen iyi niyet göstergesi olarak ve ticari etik gereği defalarca davalıya sözlü uyarılarda bulunduğunu, bu uyarılardan sonuç alamayınca Beyoğlu 18....

    Ancak, bu hallerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” denilerek mülkiyetin kazanılması ve tescil koşulları düzenlendiği, İcra İflas Kanunu'nun 134/1 maddesinde ise “İcra dairesi tarafından taşınmaz kendisine ihale edilen alıcı, o taşınmazın mülkiyetini iktisap etmiş olur. İhale kesinleşinceye kadar taşınmazın ne şekilde muhafaza ve idare edileceği icra dairesi tarafından kararlaştırılır.” hükmüyle, cebri ihale sonucu mülkiyetin kazanılması ve ihale kesinleşinceye kadar taşınmazın idare ve korunma şekli belirlendiği, bu yasal düzenlemelere göre ihale ile taşınmazı satın alan kişinin veya kurumun taşınmazın mülkiyetini ihalenin kesinleşmesi halinde ihale tarihinde kazanmış olacağı, (Yargıtay 1. HD. 2014/14110E.-2014/20225K. sayılı 25/12/2014 tarihli ilamı) sabittir....

    Davacı vekili dava dilekçesinde; Maden sahasının işletilmesi amacıyla davalı şirket ile 09.06.2008 başlangıç tarihli rödovans sözleşmesi imzaladıklarını, davalının sözleşmeye göre ödemesi gereken 09.12.2009 - 09.06.2010 tarihleri arasındaki dönem rödovans bedelini ödemediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline ve %40 icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı davanın süresinde açılmadığını, sözleşmenin feshi için açtıkları davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini ve sözleşmenin feshinden dolayı kira bedeli talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, ......

      İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, davalı tarafların murisi ile yapılmış olan gayrimenkul satış sözleşmesinin feshi nedenine dayalı müdahalenin önlenmesi ve taşınmazın tahliyesi talebine ilişkindir....

      nci maddesinde; "..sürenin hitamından bir ay önce taraflardan herhangi biri sözleşmeyi feshettiğini yazılı olarak diğer tarafa bildirmedikçe sözleşmenin aynı şartlarla ve bir yıl süre ile uzatılmış sayılacağı" düzenlenmiştir. 15.10.2002 başlangıç tarihli ve 5 yıl süreli kira sözleşmesinin bitim tarihi 15.10.2007'dir. tarihinde sona ermiştir. Sözleşmenin bitiminden önce akdin yenilenmeyeceğine ilişkin irade bildirimi taraflardan herhangi biri tarafından karşı tarafa bildirilmediğine göre, Borçlar Kanunu'nun 263.'ncü maddesi uyarınca akit bitim tarihi olan 15.10.2007 tarihinde süresiz hale gelmiştir. Bu durumda feshi ihbar sürelerinin Borçlar Kanunu'nun 262/2. maddesine göre belirlenmesi gerekir. Buna göre, taraflar arasındaki akit 15.10.2007 tarihinde süresiz hale geldiğinden altı aylık dönemlere nazaran üç ay öncesinden fesih yapılarak dönem sonunda dava açılabilir....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi talebine ilişkin olup mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı tarafından temyiz edilmiştir....

          Gerçekten de dosya kapsamındaki belgelerden toplam 6 adet parselin tevhit edilip en son 32535 ada 8 parsel sayılı taşınmazın oluştuğu ve taşınmazda başka paydaşların da malik bulunduğu ve inşaata 17.02.2014 tarihinde yapı ruhsatı alındığı anlaşılmaktadır. Davada sözleşmenin geriye etkili feshi istendiğine göre paylı mülkiyete tabi taşınmaza inşaat yapılması veya sözleşmenin feshi olağanüstü işlemlerden olduğundan TMK'nın 692. maddesi uyarınca 8 nolu parsel sahibi taşınmazla ilgili olarak sözleşme yapan tüm paydaşların da mevcut davada zorunlu dava arkadaşı olarak yer alması gerekmektedir. Şu halde mahkemece, davacı yana mehil verilerek tüm paydaşların davaya dahil edilmesi sağlandıktan sonra yargılamaya devamla hüküm tesisi gerekirken taraf teşkili sağlanmaksızın karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuşur. 2)Bozma nedenine göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir....

            Noterce önce 55/A kapı numarası ile çıkarılan tebligatın iade edildiği, daha sonra 35/A kapı numarasına göre ihtarnamenin 26.03.2020 tarihinde ve yeni dönem başlamazdan 3 aydan daha uzun bir süre önce tebliğ edildiği görülmektedir. İhtarnamede kira sözleşmesinin tarihi doğru bir şekilde gösterildiğine ve bu sözleşmenin feshi talep edildiğine göre davalı bu kira sözleşmesi uyarınca kiraladığı yerin 35/A olduğunu bilebilecek durumdadır. İhtarnamede kapı numarasının hatalı gösterilmesi sonuca etkili olmayan yazım hatası niteliğindedir. Buna göre 10 yıllık uzama süresinin somut olayda dolmuş olduğu, TBK'nun 347.maddesi uyarınca süresinde ihtarname çekildiği ve fesih talep edildiği anlaşılmakla mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya uygundur....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devremülk sözleşmesinin feshi, hisseli tapu kayıtlarının iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada ... 12. Tüketici ve ... 4....

              Ayrıca TBK.nun 310. maddesi “Sözleşmenin kurulmasından sonra kiralanan herhangi bir sebeple el değiştirirse, yeni malik kira sözleşmesinin tarafı olur.” hükmünü içerdiğinden, yeni malik ancak kira sözleşmesine istinaden ve sözleşmedeki sürelere riayet ederek kiralananın tahliyesini talep edebilir. TBK.da konut ve çatılı işyerleri haricindeki kira sözleşmelerinde yeni malikin gereksinimi nedeniyle kiralananın tahliyesi talep edilemeyeceğinden, Mahkemece bu yönden davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir. Öte yandan, kiralananın niteliği gereği kira sözleşmesi belirli süreli ise süre sonunda bildirim ile sona erer. Dosyaya sunulan kira sözleşmesinin 5 yıl süreli olduğu ve başlangıcının kira parasının havale edildiği tarihten başlayacağı belirtilmiş ise sözleşmenin hangi tarihte başladığı belirtilmediği gibi sözleşmenin düzenlediği tarihte belirtilmemiştir. Mahkemece taraflara kira sözleşmesinin başlangıcı açıklatılmamıştır....

                UYAP Entegrasyonu