Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm her iki tarafça temyiz edilmiştir. 1-Davacının davalı taraftan 23.8.2007 tarihinde satın aldığı aracın, 18.5.2009 -11.6.2009 – 30.06.2009 tarihlerinde şikayeti ile yetkili servise götürüldüğü, dosyadaki delillerden anlaşılmış olup, davacı bedel iadesi talepli bu davayı açmıştır. Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda üç kez tekrarlayan depo kapağı ile ilgili arızanın nefaset farkı yaratacağı belirtilmiştir. Araçta meydana gelen arızanın imalat hatasından kaynaklandığı anlaşılmış ise de; keşif tarihinde giderilmiş olan bu arıza için sözleşmenin feshi ve bedel iadesine hükmedilmesinin hakkaniyet ilkesine aykırı olacağı muhakkaktır....

    Otomotivden 20.500,00 TL bedel karşılığı bir otomobil satın aldığını, 10.000,00 TL'yi Tahir'in banka hesabına 9.000,00 TL'yi ise diğer davalı ...'e elden ödediğini, araca aynı gün chek-up yaptırdığını servisin araçta birtakım arızalar tespit ettiğini bunların davacıya bildirildiğini, aynı gün aracı bir yerden bir yere götürürken aracın bilinmeyen bir nedenle yandığını ve kullanılamaz hale geldiğini ileri sürerek, ayıplı mal nedeniyle sözleşmenin feshine ödenen 19.000,00 TL. satış bedelinin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, daha sonra verdiği ıslah dilekçesiyle alacağına 18/10/2011 tarihinden itibaren faiz işletilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava ayıplı mal nedeniyle sözleşmenin feshi nedeniyle satış bedelinin iadesi talebine ilişkindir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalılar ile 26.10.2009 tarihli devre tatil sözleşmesi imzaladıklarını, sözleşmenin kapıdan satış şeklinde ve matbu olarak haksız şart içerdiğini, tatil yerinin de sözleşmedeki özelliklerini taşımadığını pansiyon niteliğinde olduğunu, sözleşmenin feshi ile ödenmeyen 753.00 TL tutarındaki senetlerin iadesine, ödenen 1.947, 00 TL'nin faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesi istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

        Hal böyle olunca; mahkemece, sözleşmenin feshi ve ödenen bedelin iadesine karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 07/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Dosya kapsamından, uyuşmazlık taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. 2. Sözleşmenin feshi ve verilenlerin iadesi istemine ilişkin davalarda yetki konusunda özel bir düzenleme bulunmadığına göre, yetkili mahkeme genel yetki kuralı gereği davalının yerleşim yeri mahkemesidir. Bu yetki kuralı kesin olmadığından 6100 sayılı Kanun'un 19 uncu maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir ve mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemez. 3. 6502 sayılı Kanun'un 73 üncü maddesinin beşinci fıkrasında tüketici davalarının, tüketicinin yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesinde de açılabileceği belirtilmişse de bu kural 6100 sayılı Kanun'un yetkiye ilişkin kurallarının yanında bir ek yetki kuralıdır. 4....

            Mahkemece, cayma hakkının süresinde kullanılmadığı, sözleşmenin davacı tarafça benimsendiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, 9.8.2006 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. Davacı ile davalı arasında imzalanan devre tatil sözleşmesine konu tesise ait olduğu bildirilen benzer dosyalara ibraz edilen ......

              Ancak, taraflar arasındaki acentelik sözleşmesinin 33. maddesine göre, sözleşmenin feshi halinde acentenin borçlarının teminatı olarak 1.400 USD alındığı ve davacı acentenin çalışanının eylemleri nedeni ile 3. kişiler tarafından davalı sigorta şirketi aleyhine açılmış 2 adet dava bulunduğu anlaşılmakla, teminatın iadesi için bu davaların sonucu beklenerek bu davalar nedeni ile davalı sigortanın davacıdan isteyebileceği bir alacak bulunup bulunmadığı saptanmadan teminatın iadesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 10.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ... ... Limited Şirketinden almış olduğu 2014 model Nissan marka aracın gizli ayıplı olduğunu, durumun ihtarname ile yasal süresinde davalılara bildirildiğini ileri sürerek satış sözleşmesinin feshi ile aracın davalılara iadesi ve araç bedelinin davalılardan tahsiline, ayrıca 5.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini istemiştir. Davalılar, araçta üretimden kaynaklı herhangi bir ayıp olmadığını savunarak davanın reddini dilemişlerdir....

                  Davacı dava dilekçesinde ayıplı malların satıcıya iadesi ile ödediği bedelin istirdadını istemiştir. Bu durumda davacının açıkça sözleşmeden döndüğü ve sözleşmenin feshini talep ettiği kuşkusuzdur. 4077 sayılı yasanın 4.maddesine göre tüketici, ayıplı mal teslimi halinde bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Her ne kadar yasada “ Tüketicinin sözleşmeyi sona erdirmesi, durumun gereği olarak haklı görülemiyorsa, bedelden indirim ile yetinilir.” Hükmü mevcut ise de somut olayda dava konusu edilen satıma konu eşya mobilya olup her zaman göz önünde bulunan ve umulan faydadan ziyade estetik amaçlı olarak kullanılması hedeflenen bir mal olduğundan tüketicinin ayıplı eşyanın görüntüsüne katlanmasını beklemek doğru değildir....

                    Oysa ki ek raporda da siparişe uygun üretim yapılmadığı, malların siparişe uygun olmadığı ve bilirkişi raporunda da malların ayıplı olduğu belirlenmiştir. Bu yöndeki istinaf istemi haksız niteliktedir. Dosyadaki mevcut bilirkişi raporları, ek raporlar ve ihtarname, taraf beyanları dikkate alındığında, davalının istinaf isteminin HMK 353/(1)-b-2. maddesi gereğince kabul edilerek, davanın kısmen kabulü ile davacının sözleşmenin feshini talep etmekte hukuki yararının olmadığı, eser sözleşmesinde tarafların sözleşmeyi feshetme haklarının mevcut olduğu, bu nedenle sözleşmenin feshi isteminin reddi gerektiği sözleşme konusu hatalı imalatların davalıya iadesi sureti ile davalıya ödendiği sabit olan 5.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi davacıya verilmesine dair alacak davasının kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaatine dairemiz tarafından ulaşılmakla aşağıda olduğu üzere hüküm kurulması gerekmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu