Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TBK'nun 82.maddeleri gereğince sözleşmenin yapıldığı 06/08/2007 tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığı, davalı şirketlerin taraflar arasındaki sözleşmenin tarafı olmadığı, bu davalılara husumet yöneltilemeyeceği, pasif husumet ehliyetlerinin bulunmadığı anlaşıldığından sözleşmenin tarafı olan davalılardan ... ve ... yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, diğer davalı şirketler yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

    , işlem yapılmamasını kendisinin talep ettiğini, ---maddesinde belirtilen temlik sözleşmesi nedeniyle doğacak harç ve masrafların taraflarca eşit ödeneceği,------ temlik edilen alacak için tahsilat garantisi vermemekte olduğu, temlik sözleşmelerinin yapıldığı andan itibaren ---- temlik aldığı alacaklar nedeniyle hiçbir şekilde -----talepte bulunmayacağının, takip ve tahsilattan tamamen kendisinin sorumlu olduğunu kabul, beyan ve taahhüt ettiği, iş bu sözleşmenin ---- tarihinde------ kabul, beyan ve taahhüt ettiği, aksi durumda bu sözleşmenin tüm ferileri ve ödeme yükümlülükleri ile hükümsüz olarak ortadan kalkacağını kabul, beyan ve taahhüt ettiği, sözleşmenin toplam ------- ibaret olduğu ve sözleşmenin davacı ve davalı şirketler tarafından imzalandığı, ---- ihtarnamenin; davacı şirket tarafından davalı şirketlere ve dava dışı ------ edildiği, ihtarnamede özetle; ------ maddesindeki yazılı icra takip dosyalarının temlik edildiğini, sözleşmenin imza tarihi itibariyle temlik edilen icra...

      Söz konusu deliller birlikte değerlendirildiğinde sözleşmenin feshine ilişkin haklı sebep olmamakla birlikte; 14.01.2015 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nin 15/3. maddesi gereğince davalı tarafından devremülke konu taşınmazın zilyetliğinin devri ispatlanamadığından sözleşmenin iptali yerindedir. Her ne kadar sözleşmenin feshine karar verilmekle tapunun da iadesine karar verilmesi gerekmekte ise de, tapusu iade edilecek taşınmazın Yalova ili Termal ilçesinde yer alması nedeni ile taşınmazın aynına ilişkin bir karar verileceğinden 6100 sayılı HMK’nın 12/1. maddesi gereğince kesin yetki kuralı nedeniyle dava konusu taşınmazın dairemiz yargı sınırı dışında olması nedeniyle bu yönde hüküm kurulmaması yerindedir....

      CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından aynı sözleşmeye ve aynı alacak iddiasına dayanılarak ikame edilmiş olan İtirazın İptali davası bulunduğunu, huzurdaki davanın öncelikle derdestlik nedeniyle reddinin talep olunduğunu, müvekkili olan şirketin davacı tarafa bir borcu bulunmadığını, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre, davacı şirketin kusuru nedeniyle davalı şirket aleyhine tazminat davası ikame edilmiş olduğundan davanın reddini talep ettiklerini, işbu tazminat dosyasının bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, Davacının davalı şirkete yapmış olduğu işle ilgili olarak ------ yüklü miktarda borcu bulunduğunu, davacının işbu borcunu ödemeden davalı şirket ile yapmış olduğu Yüklenici Sözleşmesi kapsamında alacak talebinde bulunduğunu, alacağının denkleştirici adalet kuralı gereği hesaplanması gerektiği yönündeki iddianın da haksız ve hukuka aykırı olduğunu savunarak öncelikle derdestlik nedeniyle davanın usulden reddine, ------ Esas sayılı...

        CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından aynı sözleşmeye ve aynı alacak iddiasına dayanılarak ikame edilmiş olan İtirazın İptali davası bulunduğunu, huzurdaki davanın öncelikle derdestlik nedeniyle reddinin talep olunduğunu, müvekkili olan şirketin davacı tarafa bir borcu bulunmadığını, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre, davacı şirketin kusuru nedeniyle davalı şirket aleyhine tazminat davası ikame edilmiş olduğundan davanın reddini talep ettiklerini, işbu tazminat dosyasının bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, Davacının davalı şirkete yapmış olduğu işle ilgili olarak ------ yüklü miktarda borcu bulunduğunu, davacının işbu borcunu ödemeden davalı şirket ile yapmış olduğu Yüklenici Sözleşmesi kapsamında alacak talebinde bulunduğunu, alacağının denkleştirici adalet kuralı gereği hesaplanması gerektiği yönündeki iddianın da haksız ve hukuka aykırı olduğunu savunarak öncelikle derdestlik nedeniyle davanın usulden reddine, ------ Esas sayılı...

          Maddesinde "Karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekir." hükmüne yer verilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmeye göre davacı şirketin bakiye 25.000,00 Euro hisse bedelini öncelikle talep etme hakkı bulunmaktadır. Alacağın temliki hükmündeki pay devri sözleşmesinin adi yazılı şekilde yapılması yeterlidir ve bu sözleşme taraflar açısından bağlayıcıdır. Anonim şirket genel kurulunun bu devri onaylaması gerekli değildir. Davalı şirket yönetimi hakkında bilgilendirilmediğini, kayıtların incelenmesine izin verilmediğini ve kar payı alamadığını, şirket yöneticilerinin usulsüz işlemler yaptıklarını savunmuş ise de ileri sürülen bu hususlar pay devri sözleşmesinden kaynaklanan edimin ifasını talep hakkını engellememektedir....

            dosya davalısı arsa sahibi ise sözleşmenin devri ile birlikte davacının talep haklarını kendisine karşı ileri süremeyeceğini, üzerine düşen edimleri yerine getirdiğini savunmuş; diğer davalı devralan yüklenicinin cevap dilekçesi vermediği gibi yargılamaya katılmadığı anlaşılmıştır....

              Noterliği'nin 30.05.2019 tarih ve 06932 yevmiye numaralı alacağın devri sözleşmesi incelendiğinde alacağın devrinin ivaza bağlanmadığı, devre karşılık bir edimin öngörülmediğinin görüldüğü, bu durumda TBK'nın 191'nci maddesi gereğince anılan alacağın devri sözleşmesi ile alacağı devredene karşı alacak talebinde bulunulamayacağı, takibe dayanak belgenin İİK'nın 68'nci maddesindeki şartları karşılayıp karşılamadığını, sözleşmenin iki tarafa edim yükleyen sözleşme olup olmadığını incelemenin icra hukuk mahkemesinin görevi olduğu, bilirkişi raporuna karşı yapılan itirazın TBK'nın 191'nci maddesi hükmü karşısında sonuca etkili olmadığı, alacağın temliki sözleşmesinin ivazlı olduğunun İİK'nın 68'nci maddesi kapsamında belgelerle ispatlanamadığı gerekçeleriyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı alacaklı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....

                TBK'nun 82.maddeleri gereğince sözleşmenin yapıldığı 06/08/2007 tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığı, davalı şirketlerin taraflar arasındaki sözleşmenin tarafı olmadığı, bu davalılara husumet yöneltilemeyeceği, pasif husumet ehliyetlerinin bulunmadığı anlaşıldığından sözleşmenin tarafı olan davalılardan ... ve ... yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, diğer davalı şirketler yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur...." gerekçesiyle davacı tarafından davalılardan ... ile ... hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, davacı tarafından davalılardan ... ve ... hakkında açılan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir....

                  DELİLLER: ---- tarihli cevabı yazısı, ---- tarihli cevabı yazısı, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı ----- tarihinde alınan raporda özetle; davacı ----yasal defterlerin----maddesinde belirtilen usul ve esaslara uygun olarak tutulduğu, kayıtların usulüne uygun olarak gerçekleştirildiği, ---- uygun olarak----- içerisinde alındığı, anılan nedenlerle davacıya ait ticari defterlerin delil niteliğine haiz olduğunun anlaşıldığı, davalının taraflar arasında akdedilen sözleşme eki olan asgari alım taahhüdüne aykırı olarak ----- tarihinde noter aracılığı gönderdiği ihtarname ile bu hususu davalıya tebliğ ettiği, --- göre, davalının dava dışı ---nedeniyle, ----- isteği üzerine --- sonlandırıldığı hususunun belirtildiği, davalı şirket devrinin taraflar arasında akdedilen sözleşmenin --- aykırılık teşkil ettiği, lisansın devri ile sözleşmenin ---kendiliğinden fesholunduğunun anlaşıldığı, davalının --- arasında gerçekleştirdiği ----eksik alım nedeniyle hesaplanan asgari alım taahhüdünden doğan cezai...

                    UYAP Entegrasyonu