K A R A R Davacı, davalıya 7.500 YTL bedelle taşınmaz sattığını, davalının satış bedelini ödemediği halde, kendisine önce boş bir kağıda, sonra da boş bir senede imza attırarak takip başlattığını ileri sürerek, takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacıdan haricen taşınmaz satın aldığını, takip konusu senedin, taşınmazın tapu devri için teminat olarak verildiğini, tapu devri yapılmadığından davacının senet bedeli kadar borçlu olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, senedin sözleşmeden cayma ihtimaline karşı teminat olarak verildiği, geçersiz sözleşme nedeniyle verilen teminatın da geçersiz olduğu belirtilerek, davanın kabulüne, davacının 30.10.2003 tarihli 6.600 YTL bedelli senet nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Miras payının mirasçı tarafından devri "açılmış miras payının devri (TMK m. 677/1) açılmamış miras payının devri (TMK m. 678)" şeklinde gerçekleşebilir. Açılmış miras payının devri terekenin tamamı üzerinde olabileceği gibi bir kısmı üzerinde de olabilir. Sözleşmenin geçerliliği yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır. Sözleşmenin iptali, sözleşmenin taraflarına husumet yöneltilmek suretiyle açılacak dava ile mümkündür. O halde davacıya iptali istenen ..... Noterliğinin 20.03.2006 tarihli ve ..... yevmiye numaralı sözleşmenin taraflarından ........'ye de husumet yöneltilmesi için uygun bir süre verilmeli taraf teşkili sağlandıktan sonra davanın esası hakkında bir karar verilmelidir. Diğer taraftan borçlu mirasçı ........'...
Dava konusu uyuşmazlığa konu sözleşmenin davalı şirket ile davacı T1 arasında imzalandığı, sözleşme nedeniyle verilecek taşınmazın hisse tapusunun ise 24.10.2014 tarihinde sözleşmenin tarafı olan davacının eşi Hatice Gökgöz adına davacının bilgisi dahilinde tescil edildiği anlaşılmaktadır. Bu husus tarafların da kabulünde olup, ihtilafsızdır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 205. maddesinde sözleşmenin devri hususu düzenlenmiş olup, 2.fıkrada sözleşmeyi devralan ile devreden arasında yapılan ve sözleşmede kalan diğer tarafça önceden verilen izne dayanan veya sonradan onaylanan anlaşmanın da sözleşmenin devri hükümlerine tabi olduğu, 3.fıkrasında ise sözleşmenin devrinin geçerliliğinin devredilen sözleşmenin şekline bağlı olduğu gösterilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, Belediye Başkanlığı ile dava dışı yüklenici arasında 729 ada 1 parsel üzerinde inşaat yapımı hususunda kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, yüklenicinin inşaatı bitirmemesi üzerine sözleşmenin feshi ve alacak davası açıldığını, dava konusu A blok 8 nolu bağımsız bölümün yükleniciye devri konusunda Meclis Kararı bulunmadığı ve Belediye Başkanının izinli olduğu dönemde yetkisi olmadığı halde vekilin tapu devrine ilişkin yazıyı imzalaması nedeniyle yükleniciye yolsuz tescil suretiyle devredildiğini, davalının da taşınmazı yükleniciden satın aldığını ileri sürüp, tapu kaydının iptali ile idare adına tescilini istemiştir. Davalı, davanın tüketici mahkemelerinin görev alanına girdiğini, tapu siciline güvenerek iyiniyetle taşınmazı satın aldığını bildirip, davanın reddini savunmuştur....
Bu durumda, işçinin, hizmet süresine bağlı hakları bakımından, devreden işveren yanında işe başladığı tarih esas alınır." 4. 6098 sayılı Kanun'un 205 inci maddesinde sözleşmenin devri; "sözleşmeyi devralan ile devreden ve sözleşmede kalan taraf arasında yapılan ve devredenin bu sözleşmeden doğan taraf olma sıfatı ile birlikte bütün hak ve borçlarını devralana geçiren bir anlaşma" olarak tanımlanmıştır. Kanun'a göre sözleşmeyi devralan ile devreden arasında yapılan ve sözleşmede kalan diğer tarafça önceden verilen izne dayanan veya sonradan onaylanan anlaşma da, sözleşmenin devri hükümlerine tâbidir. Sözleşmenin devrinin geçerliliği, devredilen sözleşmenin şekline bağlıdır. Ayrıca kanundan doğan halefiyet hâlleri ile diğer özel hükümler saklıdır. 5. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi ile 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesi. 3. Değerlendirme 1....
Tahir Öğütcü, M Edip Doğruöz, Rehin Hukuku 1982 basım sh.201 ) Somut olayda; Kaldırılması istenen ipotek şerhinin arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca inşa edilen binada yüklenicinin eksik bıraktığı edimler nedeniyle konulduğu hususunda taraflar arasında bir anlaşmazlık bulunmamaktadır. Az yukarıda da açıklandığı gibi, ipotekli taşınmazın devri halinde, rehnin sağladığı alacak tapu siciline güven ilkesinin kapsamı dışında kalacağından davacı, alacaklıya karşı alacağın doğmadığını, teminat altına alınan miktar kadar olmadığını veya geçersiz olduğunu ileri sürebilir. Tüm dosya kapsamı ve özellikle Amasya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.5.2005 tarih 2005/84 – 188 sayılı dosyasında yüklenicinin arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca edimlerinin tümünü yerine getirmediği, eksik bırakılan edimler nedeniyle dava konusu bağımsız bölüme ipotek tesis edildiği anlaşılmaktadır....
Rehnin sağladığı alacak tapu siciline güven ilkesinin kapsamı dışında kalır. Bu nedenle , ipotekli taşınmazın devri halinde, borçlu yeni alacaklıya karşı alacağın doğmadığını, geçersiz olduğunu, ödeme ile sona erdiğini ileri sürebilir. B.K.m.167 ( A. Tahir Öğütcü, M.Edip Doğruöz, Rehin Hukuku 1982 basım sh.201 ) Somut olayda; Kaldırılması istenen ipotek şerhinin arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca inşa edilen binada yüklenicinin eksik bıraktığı edimler nedeniyle konulduğu hususunda taraflar arasında bir anlaşmazlık bulunmamaktadır. Az yukarıda da açıklandığı gibi, ipotekli taşınmazın devri halinde, rehnin sağladığı alacak tapu siciline güven ilkesinin kapsamı dışında kalacağından davacı, alacaklıya karşı alacağın doğmadığını, teminat altına alınan miktar kadar olmadığını veya geçersiz olduğunu ileri sürebilir. Tüm dosya kapsamı ve özellikle Amasya 2....
Tahir Öğütcü, M Edip Doğruöz, Rehin Hukuku 1982 basım sh.201 ) Somut olayda; Kaldırılması istenen ipotek şerhinin arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca inşa edilen binada yüklenicinin eksik bıraktığı edimler nedeniyle konulduğu hususunda taraflar arasında bir anlaşmazlık bulunmamaktadır. Az yukarıda da açıklandığı gibi, ipotekli taşınmazın devri halinde, rehnin sağladığı alacak tapu siciline güven ilkesinin kapsamı dışında kalacağından davacı, alacaklıya karşı alacağın doğmadığını, teminat altına alınan miktar kadar olmadığını veya geçersiz olduğunu ileri sürebilir. Tüm dosya kapsamı ve özellikle Amasya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.5.2005 tarih 2005/84 – 188 sayılı dosyasında yüklenicinin arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca edimlerinin tümünü yerine getirmediği, eksik bırakılan edimler nedeniyle dava konusu bağımsız bölüme ipotek tesis edildiği anlaşılmaktadır....
Tahir Öğütcü, M Edip Doğruöz, Rehin Hukuku 1982 basım sh.201 ) Somut olayda; Kaldırılması istenen ipotek şerhinin arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca inşa edilen binada yüklenicinin eksik bıraktığı edimler nedeniyle konulduğu hususunda taraflar arasında bir anlaşmazlık bulunmamaktadır. Az yukarıda da açıklandığı gibi, ipotekli taşınmazın devri halinde, rehnin sağladığı alacak tapu siciline güven ilkesinin kapsamı dışında kalacağından davacılar, alacaklıya karşı alacağın doğmadığını, teminat altına alınan miktar kadar olmadığını veya geçersiz olduğunu ileri sürebilir. Tüm dosya kapsamı ve özellikle Amasya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.5.2005 tarih 2005/84 – 188 sayılı dosyasında yüklenicinin arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca edimlerinin tümünü yerine getirmediği, eksik bırakılan edimler nedeniyle dava konusu bağımsız bölüme ipotek tesis edildiği anlaşılmaktadır....
Ayrıca; alacak davasının değere bağlı dava türü olduğu ve red kararı verilmesi nedeniyle; davacı tüketicinin harçtan muaf olması nedeniyle harç alınmasına yer olmadığına ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve vekili olan davalı taraf lehine reddedilen dava değeri üzerinden AAÜT 'nin tüketici mahkemesine ilişkin hükümleri kapsamında vekalet ücretine hükmedilmiştir..." şeklindeki gerekçe ile, davanın reddine, dair karar verilmiştir....