"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Sözleşmenin iptali-Tahliye-Alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı sözleşmenin iptali, tahliye ve alacak davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 26.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Sözleşmenin iptali K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, muris muvazaasına dayalı olarak açılan sözleşmenin iptali isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (1.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 18.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, 2004 Sayılı İİK'nın 67. maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasıdır. Davacı müzik eserleri yayın sözleşmesi uyarınca mali hak bedelleri alacağına dayalı olarak başlattığı icra takibine itiraz üzerine itirazın iptali davası açmış, davalı davanın reddini talep etmiştir. Davacı ile davalı arasında 15/12/2017 tarihli Lisans Sözleşmesi bulunduğu, Sözleşme'nin 8. maddesinde sözleşmenin süresinin belirlendiği, sürenin devamı boyunca her yılın sonuna en az 1 ay öncesine kadar sözleşmenin feshedildiğinin karşı tarafa noter aracılığıyla bildirilmemesi halinde sözleşmenin kendiliğinden yıllık dönemler halinde uzayacağının düzenlendiği, tarafların sözleşme maddeleri ile bağlı olduğu, sözleşmenin takibe konu edilen dönemlerde devam ettiğinin kabulünün gerektiği görülmüştür....
İcra Müdürlüğü'nün 2010/3261 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takibin davalı borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazı ile durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve %40'dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, sözleşmenin başlığına her ne kadar "Ortaklık Sözleşmesi" yazılmışsa da sözleşmenin esas niteliğinin süreli taşınmaz tellallık sözleşmesi olduğunu, koşula dayalı olarak düzenlenen bu sözleşmede davacının edimini yerine getirmediğini, bu nedenle talebin haksız olduğunu bildirerek davanın reddi ile sözleşmenin süreli taşınmaz tellallık sözleşmesi olduğunun ve sürenin tamamlanması nedeniyle geçersizliğinin saptanarak Büyükçekmece 3.İcra Müdürlüğü'nün 2010/3261 E. sayılı icra takibi ile ilgili şimdilik 10.000,00 TL lik bölümü için müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece her iki kira sözleşmesinin tarihlerinin ve konusunun aynı olduğu bu nedenle tarafların yeni bir sözleşme yapma iradesinin mevcut olmadığı ikinci sözleşmenin muvazaalı olarak akdedildiği, kimsenin kendi muvazaasına dayanarak talepte bulunamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Menfi tespit istemine konu ve iptali istenen sözleşme... ada ... parselde bulunan konaklama tesisine ilişkin olup 29.02.2012 başlangıç tarihli ve 10 yıl sürelidir. Sözleşmenin 2.maddesinde kiracının 2012 yılı kira bedelini 37.500 TL ve 30.06.2012 tarihli çekle ödediği, 2013, 2014, 2015 yılları kira bedellerinin ise her yılın mayıs ayı içinde ve 40.000 TL olarak ödeneceği kararlaştırılmıştır. Davacılar açmış oldukları iş bu dava ile kiralanan taşınmazın aynı tarihte bir başkasına kiraya verildiği bu nedenle sözleşmenin ifasının imkansız hale geldiğinden bahisle sözleşme uyarınca verilen çek ve senet nedeniyle menfi tespit isteminde bulunmuş ve sözleşmenin iptalini istemiştir....
İcra Müdürlüğü'nün ...Esas sayılı dosyaya verilen dilekçe ile icra müdürlüğünün yetkisine, borca ve takip ile faize itiraz ettiğini, takibin ilamsız takip olduğunu ve itirazın süresinde yapıldığını, Yargıtay üyesi ...İtirazın İptali, Menfi Tespit ve İstirdat, Tasarrufun İptali, İflas ve İflasın Ertelenmesi, Sıra Cetveline İtiraz Davaları kitabının genişletilmiş 4. baskılı kitabına göre; İtirazın iptaline konu icra takibine karşı itirazda bulunan borçlu "yetki itirazında" bulunmamış olsa dahi, itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisine itiraz edebilir, (Yargıtay . HD'nin 13/02/2007 tarih, ...; ...) Bu durumda mahkemece; kendi yetkisine yapılan ilk itirazın esasa girilmeden genel hükümler çerçevesinde incelenip karara bağlanması gerekir. İcra müdürlüğünün yetkisine itiraz edilmiş ve mahkemece icra dairesinin yetkisiz olduğu tespit etmişse, itirazın iptali davası bu nedenle ret edilmelidir....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av.... ile davalı vek.Av. ...'in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, itirazın iptali ve icra inkar tazminatına istemine ilişkindir. Taraflar arasında 22.11.1999 başlangıç tarihli kira sözleşmesi imzalandığı ve sözleşmenin 6.8.2001 tarihinde fesih edildiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı vekili sözleşmenin fesih edildiği 6.8.2001 tarihine kadar olan iki dönemin kira parasının ödenmesi gerektiğini iddia etmiştir....
Dosyada yer alan nüfus kayıt örneğine göre davalı 1329 doğumlu olup, sözleşmenin yapıldığı tarihte 83 yaşındadır. 1512 sayılı Noterlik Kanununun 85. maddesi uyarınca tutanağa geçirilen beyanlardan sözleşmeyi düzenleyen noterin vaad borçlusunu tanımadığı, buna rağmen okuma yazma imkanına sahip olduğu kanısına vardığını düzenlediği tutanağa yazdığı görülmektedir. Ne var ki; davalının tanık olarak dinlettiği ... davalının okuma yazması olmadığını ifade etmiştir. Gerçekten; 1512 sayılı Noterlik Kanununun 87 maddesi hükmünce sözleşmenin taraflardan birisinin okuma ve yazma imkanı yoksa kanunun 89 maddesi uyarınca yapılacak sözleşmenin hazır bulundurulacak iki tanık huzurunda düzenlenmesi zorunludur. Aksi halde sözleşme yasanın emrettiği şekil koşuluna uygun yapılmadığından geçersiz hale gelir....
Davalı, dava konusu sözleşmenin kapıdan satış değil hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi olduğunu, tarafların özgür iradeleri ile anlaşmanın akdedildiğini, sözleşmenin yapılmasından bir sene sonra iş bu davanın açılmasının iyiniyetli olmadığını ayrıca aralarında imzaladıkları yetki sözleşmesi uyarında Afyonkarahisar Mahkemelerinin yetkili olduğunu, savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece Devremülk sözleşmesinin gayrimenkulün aynına ilişkin olduğu ve HMK m. 12 ve 19/1deki kesin yetki kuralı gereğince gayrimenkulün bulunduğu yer mahkemesi yetkili olduğundan yetkisizlik kararı verilmiştir.Karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında imzalanan sözleşme Devre Mülk Sözleşmesi olup, davacıda sözleşmenin iptalini talep etmektedir. Devre Mülk sözleşmesinin iptali davaları 4077 sayılı TKHK'nın 23/3.maddesine göre "tüketicinin ikametgahı mahkemesinde de" açılabilir.Bu durumda davacı dilerse kendi ikametgahı olan İnegöl Tüketici Mahkemesinde bu davayı açabilecektir....
Dosyada yer alan nüfus kayıt örneğine göre davalı 1329 doğumlu olup, sözleşmenin yapıldığı tarihte 83 yaşındadır. 1512 sayılı Noterlik Kanununun 85. maddesi uyarınca tutanağa geçirilen beyanlardan sözleşmeyi düzenleyen noterin vaad borçlusunu tanımadığı, buna rağmen okuma yazma imkanına sahip olduğu kanısına vardığını düzenlediği tutanağa yazdığı görülmektedir. Ne var ki; davalının tanık olarak dinlettiği ... davalının okuma yazması olmadığını ifade etmiştir. Gerçekten; 1512 sayılı Noterlik Kanununun 87 maddesi hükmünce sözleşmenin taraflardan birisinin okuma ve yazma imkanı yoksa kanunun 89 maddesi uyarınca yapılacak sözleşmenin hazır bulundurulacak iki tanık huzurunda düzenlenmesi zorunludur. Aksi halde sözleşme yasanın emrettiği şekil koşuluna uygun yapılmadığından geçersiz hale gelir....