Karar sayılı kararı ile davacının itirazın iptali talebi ile birlikte sözleşmenin münfesih sayıldığının tespitini talep ettiği, davacı vekili tarafından yalnız itirazın iptali talebi ile ilgili harç yatırıldığı, münfesih sayıldığı yönündeki talebe ilişkin sözleşmedeki parasal değere göre peşin ödenmesi gereken harcın tamamlatılması gerektiği gerekçesi ile kararın HMK'nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca kaldırılmasına, diğer istinaf nedenlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
feshine, tapu kaydının iptali ile davacıların payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemiş, 22.05.2012 tarihli dilekçe ile de, öncelikle muvazaa, gabin, kötüniyetle şekil ve irade yönünden batıl sözleşmenin iptaline, mahkeme aksi kanaatte ise davalı yüklenicinin tecrübesizlikten faydalanarak fahiş menfaat sağladığı sözleşmenin hakkaniyete uygun hale getirilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi, tapu iptali ve tescil, alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi işlemi ve cezai şartın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin yetkisizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile yapılan ilaç temin sözleşmesinin davalı tarafından iki hastaya ait reçeteye konu ilaçların hasta veya yakınına teslim edilmediği ve üç hastaya ait reçetenin sahte ilaç kullanım raporuna dayalı olarak kuruma fatura edildiği gerekçesiyle cezai şart bedeli olarak toplam 37.870,55 TL ve 2 yıl süre ile sözleşmenin feshine karar verildiğini belirterek; sözleşmenin feshi işleminin iptali ile 37.870,55 TL cezai şart ve 3.637,03 TL ilaç bedelleri olmak üzere toplam 41.507,58 TL davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin ....05.2012 gün ve 2012/1402 Esas, 2012/3532 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Davacı vekili, müvekkili ile davalı ... arasında müvekkilinin maliki olduğu taşınmaz üzerinde inşaat yapılması amacıyla adi yazılı şekilde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, resmi şekilde yapılmayan sözleşmenin geçersiz olduğunu, davalıların, müvekkilini aldatarak haksız çıkar elde ettiklerini, inşaata dahi başlanmadan sözleşmenin ifasından sonra davalıya verilmesi kararlaştırılan ... daireyi hile ile davalı ... adına tescil ettirdiklerini ileri sürerek, resmi şekilde yapılmayan sözleşmenin feshine, hile ile davalı ... adına tescil ettirilen bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile müvekkili adına tesciline; bozma...
Mahkemece, dava tarihi itibariyle inşaat başlanmadığı, yargılama sırasında davalı yüklenicinin inşaatı sözleşme şartlarına göre %93,33 seviyesine getirdiği, kat irtifakı kurulmadığı, tarafların iradelerinin sözleşmenin geriye etkili feshi konusunda birleştiği gerekçesiyle, asıl ve ek sözleşmenin geriye etkili feshine, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, cezai şart isteminin reddine, davalının yaptığı masrafları sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca isteyebileceği, ancak yöntemine göre açılmış bir dava bulunmadığından bu hususta dava açmakta muhtariyetine dair verilen karar, taraf vekillerinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 04.11.2014 tarih ve 2014/4792 E., 6928 K. sayılı ilamıyla, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmeyerek, “sözleşmenin geriye etkili olarak feshine karar verildiğinden, davalı yüklenici, karşı tarafın mal varlığında kalan ediminin nedensiz zenginleşme hükümlerine göre parasal karşılığını isteyebilir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın husumet nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında ... 1. Noterliği'nin 09.01.2008 tarih ve 0722 yevmiye numaralı işlemiyle ... İli, .......
Davacı eldeki davada, iradesinin sakatlandığından bahisle sözleşmenin feshini, ödediği bedelin tahsilini ve adına olan tapuların iptalini istemekte olup, davacının asıl talebi sözleşmenin feshi ile ödediği bedelin istirdadına ilişkindir. Sözleşmenin feshine karar verilmesi halinde, davacı adına olan tapuların iptali uyuşmazlığın ve davanın doğal sonucudur. Bu durumda davacının davasının taşınmazın aynına ilişkin olmayıp, tamamen sözleşmenin feshine ve ödenen bedelin istirdadına ilişkin olduğunun kabulü gerekir. 4077 sayılı yasanın 23/3.maddesinde tüketicinin, ikametgahı mahkemesinde dava açabileceği hükme bağlandığından, davacı tüketicinin taşımazın aynına ilişkin olmayan davasının esasına girilerek hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekirken, mahkemece, yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gererktirir....
Taraflar arasında imzalanan 19/08/2008 tarihli sözleşmenin 6. maddesinde cezai şart tahakkukunun siparişin iptali şartına bağlandığı, nitekim davalının da sözleşmeden sonra siparişi iptal ettiği dosya içeriği ile sabittir. Bu durumda mahkemece sözleşmenin geçerliliğinin kapora ödenmesi şartına bağlanmadığı gözetilerek tarafların bu çerçevede sunacakları tüm delilleri toplanarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 10.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Birleşen davada davacılar vekili, taraflar arasında 15.06.2005 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, yüklenici olan davalının sözleşme ile üstlendiği edimini yerine getirmediğini ileri sürerek; sözleşmenin feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Asıl ve birleşen davalarda davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; asıl ve birleşen davadaki sözleşmenin feshi davasının davalı müteahhidin temerrüdü nedeniyle yerinde olduğu ancak, asıl davada menfi zararlar yönünden ise davacı vekilinin 11.12.2013 tarihli dilekçesi ile davaya sadece sözleşmenin feshi davası olarak devam edilmesini istemesi ve karar celsesinde sözleşmenin iptali davası dışındaki tüm taleplerinden feragat etmesi nedeniyle bu taleplerin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 15.06.2005 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine, diğer istemlerin reddine karar verilmiştir....