"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tazminat, karşı dava ise sözleşmenin iptali istemine ilişkin olup, davada satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi bulunmadığından, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 20.01.2017 tarihli ve 2017/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay (13.) Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 08.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : SÖZLEŞMENİN İPTALİ Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil olmazsa tazminat istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 22.01.2015 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 11.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren, Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE,26.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1185 esas 2015/369 sayılı kararında, 05/05/2009 tarihli sözleşmenin tabi olduğu resmi şekil şartına uyularak yapılmadığı, sözleşmenin geçersiz olduğu ve bu nedenle de sözleşme gereği alınan 500.000 Euro'luk senet nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verildiği, takibe konu sözleşmenin geçersiz olması sebebiyle usulüne uygun yapılmış bir takip olmadığı ve geçerli bir takip olmadığından itirazın iptali davasının açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine, şartlar oluşmadığından davalı vekilinin kötü niyet tazminat talebinin de reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 07/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Oysa arsa maliki ve sözleşmenin de tarafı olan .....erek davacı ve gerekse davalı tarafta yer almadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece......avaya dahil edilerek taraf teşkili yapılıp, yargılamaya devam edilmesi gerekirken, bu hususun gözardı edilip, eksik tarafla yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir. 2.......sayılı dosyasında görülen tapu iptali ve tescil davasında, sözleşmenin ifa ile tamamlandığı iddiası ile ilk yüklenicilerden sözleşmeye ilişkin hakları devralan .....ve .... arsa sahipleri aleyhine tescil davası açmış ve mahkemece bu talep kabul edilmiştir. Bu durumda, artık sözleşmenin taraflarının .... olduğunun kabulü ile fesih davasının sözleşmeyi devralan bu kişiler aleyhine açılması gerekir. Artık ... ve ....... davada husumeti bulunmamaktadır. Bu davalılar aleyhine açılan davanın husumetten reddi gerekirken esastan reddi doğru görülmemiştir....
Mahkemece, tapulu taşınmazların harici satışının geçersiz olduğu gerekçesiyle tapu iptali ve tescil talebinin reddine, denkleştirici adalet ilkesi gereğince uyarlanan satış bedelinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, kademeli olarak öncelikle 743 s.lı MK'nun 612. (TMK 677) maddesi uyarınca miras payının devri sözleşmesine dayanarak davalıların miras payının devri ile adına tesciline karar verilmesini, bu mümkün olmadığı takdirde bedele hükmedilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davacının kademeli ilk isteği olan tapu iptali ve tescil talebi incelenmeksizin dayanılan sözleşmenin adi yazılı olduğu ve bu sebeple sözleşmenin geçerli kabul edilemeyeceği gerekçesiyle dava bedele yönelik olarak kabul edilmiştir....
Birleşen davada davacı vekili; müvekkili ile davalı şirket arasında hizmet sözleşmesi imzalandığını, davalı tarafından sözleşmenin haksız olarak sözleşmenin .../....... maddesine aykırı şekilde fesih edildiğini, sözleşmenin .../....... maddesi uyarınca 57.600 USD tazminat alacaklarının tahsili için yapılan ... takibine davalı tarafından haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek davalının ... takibine itirazının iptaline, takibin devamına, davalının %40 oranında ... inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen davada davalı vekili, davanın reddini istemiştir....
ileri sürerek tapu iptali ve tescil, bu isteğinin kabul edilmemesi halinde ise satışa konu dükkan bedellerinin tazmini isteminde bulunmuş, 25.03.2003 tarihinde ise isteğini dükkan bedellerine hasrederek 100.302.00 YTL tazminat istediğini bildirmiştir....
iptali ve tescile ilişkin davanın şimdiki gibi reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuştur....
Davalılar vekili, sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığını, sözleşmenin tarafının tapu kayıt maliki olan davalı ... olmadığını, ...’nin eşi olan davalı ...’e de sözleşme yapma hususunda herhangi bir yetki vermediğini, tescil talebi bakımından her iki davalı yönünden de davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, tazminat talebine ilişkin olarak da alacağın on yıllık zamanaşımına uğradığını, şayet aleyhlerine bir alacağa hükmedilecekse davacı 1998 yılından beri davalı ...’ye ait evde kira vermeden oturduğu için son beş yılın kira alacağının aleyhlerine hükmedilmesi muhtemel alacaktan düşülmesini talep etmiştir. Mahkemece, tapu kaydında malik olarak görünen kişinin ... olduğu, adi yazılı sözleşmenin tarafının davacı ... ile davalı ... olduğu, dolayısıyla harici satış sözleşmesinin tarafının tapu maliki olan ... olmadığından tapu iptali ve ödenen bedelin tazmini davasının davalı ...'...
Yargı yetkisini, Anayasa'nın 9 maddesine göre ---- kullanan mahkememizce uyuşmazlık konusu hakkında yapılan yargılama sonucunda sunulan deliller , yetkili servis sözleşmesi , ihtarnameler iddia ve savunmalar hep birlikte değerlendirildiğinde davanın sözleşmenin tek taraflı feshi nedeni ile uğranılan zararların tazminine ilişkin alacak davası olduğu, davacı ile davalı ---------------- sözleşmesi imzalandığı ve sözleşme süresinin 12 ay olarak belirlendiği ve sözleşmenin sona ermesinden 1 ay sonra taraflardan birinin sözleşmenin sona ermesini istemesi ve bunu yazılı olarak bildirmesi durumunda sözleşmenin süre sonunda sona ereceğinin kararlaştırıldığı, yine aynı sözleşmenin 24/d maddesinde sözleşmenin feshedilmesi durumunda davalı --------- davacı ... tarafından onay verilmiş hakedişleri dışında herhangi bir hakediş, tazminat veya uğradığı ve uğrayacağı kazanç kaybının----- talebinde bulunamayacağının kararlaştırıldığı, sözleşmenin her iki tarafça imzalandığı ve tarafların da tacir olduğu...