Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili tarafından, davalılar Şaban ve İsmet aleyhine 8.12.2000 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, birleştirilen dosyalarda davacı ... tarafından verilen 4.5.2000 ve 21.1.2000 günlü dilekçeleri ile elatmanın önlenmesi, tazminat, sözleşmenin feshi istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine, tazminat isteminin kısmen kabulüne, sözleşmenin feshi ve elatmanın önlenmesi davasının feragat nedeniyle reddine dair verilen 28.1.2004 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 6.3.2007 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av.... ile karşı taraftan davalı ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı....

    Yukarda özetlendiği gibi birleşen davanın reddine karar verilmişse de, bozma ilamının gereği yerine getirilmediği gibi, taraflar arasındaki sözleşmenin 9.3 maddesinde ‘‘... taraflardan birinin kabul edilen hizmet standardını sağlamaması ve bu durumun bu sözleşmenin feshine neden olması halinde, sözleşmenin feshine neden olan taraftan bu sözleşme tahtında verilen hizmetlerin bedeli dışında herhangi bir tazminat talep edilemez. Bunun dışında herhangi bir tazminat söz konusu olmayacaktır.’’ düzenlemesi karşısında da mahkeme gerekçesi yerinde değildir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü....

        Taraflar arasındaki 26.07.2007 tarihli sözleşmenin incelenmesinden; davalının, davacının maliki olduğu bağımsız bölümlerde onarım işini yüklendiği, işin en geç 2 ay içinde tamamlanarak teslim edileceğinin, aksi takdirde her geçen ay için 1.000,00 TL tazminat ödeneceğinin kararlaştırıldığı görülmektedir. Davacı, anılan sözleşmenin 4.maddesindeki hükme dayanarak davalı hakkında icra takibine girişmiş, itiraz üzerine de eldeki davayı açmıştır. Burada öncelikle sözleşmenin 4.maddesindeki tazminatın hukuki niteliği üzerinde durulması gerekecektir. BK m.158/II’ye göre taraflar “aktin muayyen (belirli) zamanda veya meşrut (kararlaştırılan) mahalde (yerde) icra edilmemesi halinde tediye olunmak üzere” ceza ödemesini kararlaştırmışsa, ifaya ekli cezai şart söz konusudur. Kısaca, 26.07.2007 tarihli sözleşmedeki “tazminat” sözcüğünden taraflar ifaya ekli ceza hükmünü arzulamıştır. İfaya ekli cezai şart, asıl borcun zamanında ve yerinde ifa edilmemesi ile sıkı sıkıya ilişkilidir....

          Somut olayda uyuşmazlık konusu olan Burs Karşılığı Mecburi Hizmet sözleşmesinin 3. maddesinde "Bu sözleşmenin konusu, aranan şartlara sahip öğrenciye Vakıf tarafından ilgili tedrisata uygun ‘Eğitim Bursu” vermek, öğrencinin de istifade ettiği bu burs karşılığında, belirlenen mecburi hizmet süresi kadar, üniversitenin istediği kurumda ve görevde mesleki faaliyetine devam etmek, ayrıca tarafların sözleşme hükümlerine aykırı davranışları halinde, tazminat ve cezai hükümleri kapsar. "Sözleşmenin 5. maddesinin (b) bendinde "Türk Kardiyoloji Vakfı, bu sözleşmenin tabi olduğu yasal hükümlere ve Yönetmeliklere aynen uymayı, öğrencinin "eğitim süresince hak ettiği yardımları noksansız yerine getirmeyi. ......

            Buna göre davalı tarafından davacı tarafa sözleşmenin haksız feshi nedeniyle bir tazminat ödemesi gerekir. Ancak burada ödemesi gereken tazminatın ne miktarda olacağı hususu sözleşmede açıkça belirtilmemiştir. Sözleşmenin iptali başlıklı 12. Maddede en az 20 günlük mehil verilerek sözleşmenin feshedilebileceği kabul edildiğine göre, sözleşmenin haksız feshi halinde talep edilebilecek mahrum kalınan kâr miktarı da 20 günlük kârdan fazla olmaması gerektiği anlaşılmaktadır. Ancak Yargıtay yerleşik uygulamasına göre de verilecek tazminat miktarının yine davacı taşıma firmasının aynı nitelikte bir sözleşme yapabilmesi için gerekli makul süreyi aşmayacak şekilde belirlenmesi gerekir....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile ... Osmangazi Hipodromu 2007 yılı temizlik işi sözleşmesinin aktedildiğini, davalının sözleşmenin 9, 11 ve 14. maddelerinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle sözleşmenin feshedildiğini ve sözleşmenin 15. maddesi gereğince işin bir başka firmaya verilmesinden ötürü her iki sözleşme arasında oluşan fiyat farkının icra takibi ile talep edildiğini, davalı tarafından takibe haksız ve kötüniyetli olarak itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali ile inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

                Sözleşmenin 17. maddesinde öngörülen, cezai şart genel olarak akde aykırılık durumunda öngörülmüş bir tazminat olup, akdin süre sonunda tahliye edilmemesi halinde uygulanma imkanı bulunmamaktadır. Bu nedenle cezai şarta yönelik tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 15.12.2004 gününde verilen dilekçe ile tapu iptal tescil, olmadığı takdirde tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 10.10.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapulu taşınmazın harici satın alınması iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademedeki istek tazminat talebine ilişkindir. Davalılar, tapulu taşınmazın harici satımının geçerli olmadığını, tazminat isteminin zamanaşımına uğradığını, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, harici satışa değer tanınmayacağından tazminat istemi yönünden ise talep zamanaşımına uğradığından bahisle dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir....

                    HUMK'nun 8.maddesinde değer ve miktar gözetilmeksizin Sulh Mahkemesince; kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, aktin feshi yahut (kira) tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ile bunlara karşılık açılan davalar yargılama konusu edilebilir. Somut olayda uyuşmazlık, kira sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti ile bu doğrultuda sözleşmenin iptali istemine ilişkindir. Buna göre görevli mahkemenin değere göre belirlenmesi gerekir. İptale konu kira sözleşmesinde değer gösterilmemiştir. Böylece değeri belirsiz olan sözleşmenin iptalinde genel görevli Asliye Mahkemesinin davaya bakabileceği gözetilmeden uyuşmazlığın esası hakkında hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu