Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu 730.09 yüzölçümlü taşınmazın mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tesbitine karar verilmiş, hüküm davalılar Hazine ve Orman Yvnetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, mülkiyetin tesbiti istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 03.06.1991 tarihinde ilanı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 3302 Sayılı Yasanın 2/B uygulaması vardır....

    Gereğince mevcut haliyle davalının 2018 yılına ait ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davalının incelenen 2018 yılına ait ticari defterlerinde davacıya, takip tarihi olan 24.07.2018 itibariyle 15.330,15 TL borçlu olduğu, icra takibine dayanak faturaların davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, ticari defterlerindeki 15.330,15 TL borcun icra takibine konu faturalardan kaynaklandığı, huzurdaki davada takibe konu edilen 3 adet fatura olduğu, davacının alacağına esas teşkil eden 3 adet faturanın davalı adına tanzim edildiği, faturaların açık fatura (bedeli tahsil edilmemiş) şeklinde usulüne uygun olarak tanzim edildiği tespit ve rapor edilmiştir....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; taşınmazın fiilen teslimi yapılarak tapuda tescilin de sağlanmış olması gerekçesi ile "dava konusu taşınmazın mülkiyetinin sözleşme tarihinden itibaren davacıya ait olduğunun tespitine ilişkin talebimiz" bakımından verilen kararın yerinde olmadığını, taşınmazın müvekkile tescil edilmediği için 3.kişilere karşı korumasız kalındığını, 23/05/2015 tarihinde hak sahibi olan müvekkilinin tapuda tescilin 4 yıl sonra yapılmış olması nedeni ile dava konusu taşınmazın mülkiyetinin sözleşme tarihinden itibaren müvekkile ait olduğunun tespitine karar verilmesini talep etme gerekliliğinin doğduğunu, bu talep bakımından müvekkilinin hukuki yararı olduğunun izahtan vareste olduğunu, yerel mahkeme tarafından tapuda tescil yapıldığı gerekçesi ile bu talep bakımından red kararı verilmiş ise de, sözleşme tarihi itibarı ile mülkiyetin müvekkiline geçtiğinin tespiti bakımından müvekkilinin TMK. 1024 maddesi gereğince...

      rasında yapılan sözleşme uyarınca taşınmaz kendisine tapudan şartlı olarak devredilen davalı ...'nin edimlerinin yerine getirilmemesi nedeniyle mülkiyetin iadesi isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 24.01.2014 tarihli ve 2014/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Ancak, anılan Daire Başkanlığınca da görevsizlik kararı verildiğinden, görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yargıtay Yüksek Birinci Başkanlığına sunulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, görev sorunu giderilmek üzere dosyanın Yargıtay Yüksek Birinci Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 28.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        İcra Müdürlüğü’nün 2009/7990 Takip sayılı dosyasında trafik kaydına 06.08.2009‘da haciz konulan 34 TB 2035 plaka sayılı aracın 21.06.2006‘da noterde yapılan sözleşme ile üçüncü kişi tarafından satın alındığını, mülkiyetin hacizden önce davacıya geçtiğini belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı (alacaklı) vekili, davanın esasına ilişkin beyanda bulunmamıştır. Davalı (borçlu), usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı gibi cevap da vermemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre: “dava konusu aracın trafik kaydına haciz konulmasından önce noterde yapılan sözleşme ile üçüncü kişi tarafından satın alındığı, mülkiyetin hacizden önce davacıya geçtiği“ gerekçesi ile davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          Taraflar arasındaki ihtilaf, takip tarihi itibariyle taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davacı tarafça davalıya verildiği iddia olunan hizmet gereği düzenlenen faturalardan dolayı davacının davalıdan takibe konu edilen miktar kadar asıl alacak ve yine takibe konu edilen miktar kadar cezai şart talep edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Mahkememizce yapılan yargılama sırasında talimat ile davalı şirkete ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, davalı şirkete ait 2017 yılı ticari defterleri üzerinde yaptırılan inceleme neticesinde 31.12.2017 tarihi itibariyle davacının davalıdan 5.981,04 TL alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu, 2018 yılı ticari defterler bilirkişi incelemesine ibraz edilmediğinden 2018 yılı ticari defterlerinin incelenemediği bildirilmiştir....

            Maddesine göre 02.08.2019 tarihinde Davalıya tebliğe çıkarılan ihtarnamenin davalıya 07.08.2019 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ tarihi itibariyle davacının 12.788,96USD faturalanmış kira ve ayrıca 883,73USD sigorta alacağı olduğu, 07.08.2019 ihtamame tebliğ tarihinden 60 + 3 günlük sürenin dolduğu 09.10.2019 tarihine kadar 1.610,56USD ödeme yaptığı, kalan 23 ila 28 kira taksitleri olan 11.168,40USD'nin davacıya ödenemediği, böylece malın iadesi şartlarının oluştuğu, böylece malın iadesi şartlarının oluştuğu, ayrıca 60 + 3 günlük sürenin dolduğu 09.10.2019 tarihine kadar vadesi gelen iki adet kira ödemesi nedeniyle de davacının 14.891,20USD faturalanmış kira alacağı olduğu, ayrıca dava tarihi itibariyle Davacı şirketin 69188 sayılı Finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklanan 18.514,73USD'si faturalanmış 26.059,60USD faturalanmamış kira alacağı ve 7.424,98USD sigorta/masraf alacağı olmak üzere toplam 51.999,31USD alacağı olduğunun tespit edilmiş olmakla 6361 sayılı Finansal kiralama...

              Dayanılan sözleşme Borçlar Kanununun 213, Türk Medeni Kanununun 706 ve Noterlik Kanununun 89.maddeleri uyarınca biçimine uygun düzenlenmiştir. Bu sözleşmeye dayanan vaad alacaklısı olan davacı, mülkiyet devir borcu altındaki satıcının varislerinden taşınmaz mal mülkiyetinin hükmen tescilini istemiştir. 24.05.1969 tarihinde düzenlenen sözleşmede satış bedeli "27.000.-TL." olarak gösterilmiş, dava ise 29.07.2004 tarihinde 5.500.000.000.TL. değer gösterilerek Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmıştır. Sözleşme konusu 124,174,121,501,508 ve 516 parsellerin değerinin "27.000.-TL." olduğunun kabulü hayatın olağan akışına uygun düşmez. Dava, 29.07.2004 tarihinde açıldığından ve mülkiyetin nakli bu tarih itibariyle talep edildiğinden, dava konusu taşınmaz malların dava tarihindeki değerleri keşfen araştırılarak belirlenmeli, saptanacak bu değere göre görevli mahkeme tayin edilmelidir....

                Dayanılan sözleşme Borçlar Kanununun 213, T.M.K.nun 706 ve Noterlik Kanununun 89.maddeleri uyarınca biçimine uygun olarak düzenlenmiştir. Bu sözleşmeye dayanan vaat alacaklısı olan davacı, mülkiyet devir borcu altındaki satıcıdan taşınmaz mal mülkiyetinin hükmen tescilini istemiştir. 10.1.1994 tarihinde düzenlenen sözleşmede satış bedeli “10.000.000 Tl.” olarak gösterilmiş, dava da 25.3.2003 tarihinde 10.000.000 Tl. değer gösterilerek Sulh Hukuk Mahkemesinde açılmıştır. Mahkemece sözleşmedeki değere itibar edilmiş, yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalılar vekili temyiz etmiştir. Sözleşme konusu 1692 parselin değerinin “10.000.000 TL” olduğunun kabulü hayatın olağan akışına uygun düşmez. Dava 25.3.2003 tarihinde açıldığından ve mülkiyetin nakli bu tarih itibariyle talep edildiğinden, dava konusu taşınmaz malın dava tarihindeki değerinin keşfen araştırılarak belirlenmesi, saptanacak bu değere göre görevli mahkemenin belirlenmesi gerekir....

                  Talimat yoluyla aldırılan --- tarihli bilirkişi raporunda özetle;---- dava ile alakalı herhangi bir ödeme ve harcama yapılmadığından davacı defterlerinin incelenmediği, ----yılı davacıya ait ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme ve dosyada bulunan evrak, kayıt ve belgeler üzerinde yaptığı inceleme neticesinde davacının dava konusu işlemlerin olduğu yasal defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin ---- uygun olarak yasal süresi içinde yapılmış olduğu, bu sebeple davacı lehine delil olma vasfına haiz olduğu, davacı şirketin ---- ait yevmiye, kebir ve envanter defterlerinin usulüne uygun olarak bilgisayar ortamında işlenmiş olduğu, defterler üzerinde herhangi bir silinti, kazıntı ve karalamanın bulunmadığı, davacının dava konusu sözleşme ile alakalı olarak yaptığı masrafları gösteren ---- adet faturalara ait muhasebe kayıtlarının aşağıdaki gibi olduğu; ---- --- -- ----TOPLAM -----Davacının dava dilekçesi ekinde bulunan ve davalıya ödediği kaparo ve ---- dekontlara ait...

                    UYAP Entegrasyonu