Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre;dava konusu yatın davacı tarafından borçlu şirketten satın alındığı, sunulan faturanın davacı ile borçlu şirketin kayıtları ile uygunluk gösterdiği, mülkiyetin davacıya geçtiği, yapılan ödemelerin davacı ve borçlu şirket kayıtlarında yeraldığı,bu durumda İİK 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin aksinin kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabülüne, dava konusu 3 kabinli Seaskyliber TY 48 adlı yatın davacıya ait olduğunun kabulüne, davalının kötüniyetli ya da ağır kusurlu olduğu kanıtlanamadığından davacının tazminat isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre;dava konusu yatın davacı tarafından borçlu şirketten satın alındığı, sunulan faturanın davacı ile borçlu şirketin kayıtları ile uygunluk gösterdiği, mülkiyetin davacıya geçtiği, yapılan ödemelerin davacı ve borçlu şirket kayıtlarında yeraldığı,bu durumda İİK 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin aksinin kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabülüne, dava konusu 3 kabinli Seaskyliber TY 48 adlı yatın davacıya ait olduğunun kabulüne, davalının kötüniyetli ya da ağır kusurlu olduğu kanıtlanamadığından davacının tazminat isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      Genel Müdürlüğü adına tesciline, kamulaştırma öncesinde mülkiyetin davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.Yörede orman kadastro çalışmaları 3402 Sayılı Yasanın 5304 Sayılı Yasa ile değişik 4....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki mülkiyetin tespiti davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Orman Yönetimi ve Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, ... Köyünde D.S.İ. tarafından 103 ada 19 ve 23, 6 ada 116, 101 ada 14, 15 ve 22 parsel numaraları verilerek kamulaştırılan taşınmazlarda zilyetliğinin tesbitini istemiştir. Mahkemece, 103 ada 19 parsel dışındaki taşınmazların ... Köyü sınırlarında kalması nedeniyle tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesine, 103 ada 19 parselin mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tesbitine karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi ve Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, mülkiyetin tesbitine ilişkindir....

          Sulh Hukuk Mahkemesi ise, ortaklığın giderilmesi istenen 13 numaralı bağımsız bölümün ortak muris adına kayıtlı olup, iştirak halinde mülkiyetin geçerli olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 4721 Sayılı TMK.'nın 640/2. maddesinde “Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler” hükmü yer almaktadır. Ancak somut olayda, ortak muris ... 'nun vefat etmesi nedeniyle adına kayıtlı 13834 ada 6 parsel sayılı taşınmazdaki hissesi üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesi talep edilmiş olup, dava tarihi itibariyle murisin hissenin bağlı olduğu ana taşınmaz üzerinde pay sahibi olduğu ve bu tarih itibariyle ferdileşmenin gerçekleşmediği anlaşıldığından, uyuşmazlığın ahkam-ı umumiye işleri ile görevlendirilen Sulh Hukuk Mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/117 Esas KARAR NO : 2022/427 DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 15/11/2018 KARAR TARİHİ : 14/06/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil ile davalıya ait... Mah. ... Cad. N... Beylerbeyi-Üsküdar/İstanbul adresinde bulunan petrol istasyonunda ekli sözleşmede yazılı iş ve imalatları yaptığını, müvekkili tamamlayarak davalıya teslim ettiğini, ancak davalının müvekkilin borcunun ödenmediğini, davalının takip tarihi itibariyle ekli hesap özetinden de anlaşılacağı üzere 4.341,94 TL anapara borcunun bulunduğunu, müvekkilin alacağı için İstanbul Anadolu ......

              ın kendi beyanı ile "devir işlemini kooperatif nezdinde yapmadığı" ikrarı ile dava tarihi itibariyle kooperatif üyesi olmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 05/01/2008 tarihli devir sözleşmesi gereği 5 no’lu konuta ilişkin üyeliğin davacı ...’a ait olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda mahkemece bekletici mesele yapılmasına karar verilen ...3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/393 Esas (Eski 2010/109 E.) sayılı dosyasında davanın reddine karar verildiği, ancak mahkemece bu kararın kesinleşmesinin beklenilmediği görülmektedir. Davacı ...’ın 5 no’lu konuta ilişkin üyeliğin kendisine ait olduğunun tespitine ilişkin bu davasının kabul edilmesi için, davalı ...’ın kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptal edilmesi gerekir....

                İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece "...Somut olayda uyuşmazlık genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan ipoteğin ve haczin kaldırılması istemine ilişkin olup genel kredi sözleşmeleri 6102 sayılı TTK'nun 4/1- f maddesinde düzenlenen işlemlerden olduğundan bu sözleşmeleri teminen tesis edilen ipotek ve haciz işlemlerinin de anılan yasa hükmü kapsamında ticari dava olduğunun kabulü gerekir. Uyuşmazlık her ne kadar sözleşme tarihi itibariyle mülkiyetin davacıya ait olduğunun tespiti ile hukuka aykırı tesis edilen ipoteğin ve kötüniyetli haczin fekki, mümkün olmaması halinde bedelin iadesi istemi ile açılmışsa da temel ilişki genel kredi sözleşmelerinden kaynaklandığından TTK'nın 4.maddesi uyarınca ticari mahiyetteki genel kredi sözleşmesinden doğan uyuşmazlıklarda görevli mahkeme ticaret mahkemesidir. Nitekim benzer bir uyuşmazlığa yönelik İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7....

                sözleşmeyi geçersiz kabul edecek kadar mülkiyet hakkını bilmediğini, davacının taşınmazın tamamı üzerinde olmayıp sadece kendi payı üzerinde tasarrufta bulunarak davalıların murisi ile sözleşme yaptığını, mahkemece hüküm altına alınan bedelin neye karşılılık verildiğinin belli olmadığını, bu bedelin arsa bedeli mi yoksa davalıların murisinin davacıya vermesi gereken ev bedeli mi olduğunun anlaşılamadığını, mahkemenin terditli taleplerden hangisini kabul ettiğini anlaşılamadığını, davada açıkça arsa bedeli talepleri olmadığı halde yerel mahkeme tarafından taleplerinde bulunmayan bir hususa karar vermesinin hatalı olduğunu, ayrıca ev bedelinin sözleşme tarihi itibarı ile ödenmesini talep ettiklerinden faiz hesabının ve hatalı olsa da arsa değerinin sözleşme tarihi itibari ile hesaplanması gerektiğini, sözleşme tarihi itibari ile tarafların arsa için 100.000,00 TL bedel belirlediğini belirterek istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasını istemiştir....

                Mahkemece, davaya konu aracın mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmekle yetinilmesi gerekirken, aracın davacı adına sicile kayıt ve tesciline karar verilmiş olması doğru değildir. Ne var ki; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438/7. maddesi gereğince kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda açıklanan nedenlerle; hüküm fıkrasının 1. bendinin silinerek yerine “Davanın kabulüne, davalı ... adına kayıtlı 06 DA 1471 plaka sayılı, 2010 model, Wolksvagen jetta marka WVWZZZ1KZAM026813 şasi numaralı aracın davacı ...’ya ait olduğunun tespitine” biçimindeki cümlenin yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 24/03/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu