Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine göre davalının çalışma şekli de dikkate alınarak davacı lehine yardım nafakasına hükmedilmemesi isabetsiz görülmüş, 750,00 TL yardım nafakasının hakkaniyete uygun olduğu anlaşılmakla davacının istinaf talebinin kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

Halil İbrahim Hekimoğlu Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde devam ettiğini, aynı zamanda üniversite sınavlarına hazırlandığını ve okul ihtiyaçlarının artarak devam ettiğini belirterek lehine aylık 1.000,00 TL yardım nafakasına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kendisinin ikinci evliliğinden iki çocuğunun daha bulunduğunu, bu iki çocuğunun da eğitim hayatlarının devam ettiğini, ekonomik imkanlarına göre davacıya aylık 500,00 TL yardım nafakası ödemeyi kabul ettiğini, fazlaya yönelik talebinin reddine karar verilmesini talep ettiğini beyan etmiştir....

yardım etme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde; UYAP sisteminde yapılan incelemede, Muş 2....

    Açıklanan nedenlerle davalının adli yardım talebinin REDDİNE, HUMK’nun 434/3 maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 12/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Somut olaya gelince, mahkemece 23.09.2014 tarihinde dosyanın işlemden kaldırıldığı, davacılar vekili tarafından 16.12.2014 havale tarihli dilekçe ile adli yardım istekli olarak harçlandırılmadan davanın yenilenmesinin istenildiği, mahkemece yenileme harcının ikmali için davacı vekiline uygun bir süre verilmediği gibi adli yardım talebi hakkında da olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği, buna karşın davacı tarafça 10.04.2015 tarihinde harcın yatırıldığı anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere; adli yardım, talepte bulunan tarafın, istemlerinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması halinde bir davanın gerektirdiği oldukça kabarık olan harç ve masrafları sağlayamaması durumunda, bu mali külfetlerden geçici olarak muaf tutulmasıdır. Adli yardıma ilişkin usûl ve esaslar 6100 sayılı HMK'nin 334. - 340. maddelerinde düzenlenmiş olup, adli yardım talebinin her dava bakımından açıldığı tarihteki duruma göre değerlendirilmesi gerekeceği kuşkusuzdur....

        E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yolsuz tescile dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, karar davacı tarafından istinaf edilmiştir. Adli yardım kurumu HMK'nın 334 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, somut olayda, yolsuz tescile dayalı açılan tapu iptali ve tescili davasının yargılanmasında verilen 06/02/2020 tarihli ara kararıyla davacının adli yardım talebinin reddine karar verildiği, bu ara kararın 11/02/2020 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, HMK'nın 337. Maddesinde belirtilen bir haftalık itiraz süresinin geçirilerek kesinleştiği, ancak mahkemece bu adli yardım talebinin reddine ilişkin ara karar kesinleşmeden aynı oturumda dava harç ve gider avanslarının ikmali için davacıya kesin süre verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Dolayısıyla dava harç ve giderlerinin yatırılmaması nedeniyle HMK'nın 150....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; adli yardım talebinin reddine itiraz ettiklerini, Ankara 1....

        Hukuk Dairesince adli yardım talebinin reddine, harç ve yargılama masraflarının yatırılması için işlem yapılmak üzere dosyanın mahalline geri çevrilmesine karar verildiği, iş bu kararın davacı tarafından itiraza konu edildiği görülmektedir. Hemen belirtilmelidir ki, Yargıtay 12. Hukuk Dairesince adli yardım talebinin reddine karar verilmiş ise de, davacının adli yardım talebinin istinaf aşamasında ... Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesince kabul edilmiş olması nedeniyle adli yardımın 6100 sayılı HMK′nın 335/3. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesine kadar devam edeceği açıktır. Hâl böyle olunca, adli yardım talebinin reddine ilişkin Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 25.02.2021 tarihli ve 2021/1088-2134 sayılı kararına karşı davacı tarafından yapılan itirazın kabulü ile adli yardım talebinin KABULÜNE; dosyanın ilgisi bakımından anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 18.11.2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi....

          Davacı vekilince kendisine verilen süre içerisinde davanın belirsiz dava olarak açıldığı bu nedenle dava değerinin şimdilik 500,00 TL olarak gösterildiği, davanın mahkemece belirsiz alacak davası olarak açılamayacağı şeklinde nitelendirmede bulunulması halinde ise kısmi alacak davası olarak devam edileceği şeklinde beyanda bulunulmuş, davacı vekilinin talebi nedeniyle davaya kısmi dava olarak devam olunmuş, davacılar vekilinin adli yardım talebi ile ilgili olarak ise adli yardım talebinin daha önce mahkemece itiraz üzerine kabul edilmiş olması ve kesinleşmesi karşısında adli yardım talebinin kabulü kararına dokunulmamış bu bnedenle davanın dava dilekçesinde tanımlanan niteliği ve içeriği itibariyle belirsiz alacak davaı olarak açılmayacağı sonucuna varılmış ise de harç tamamlanması konusunda davacı yana kesin süre verilmemiş, davacı yanın açık talep ve beyanı karşısında davaya 500,00 TL üzerinden kısmi dava olarak devam olunmuştur....

            Bu nedenle davalının adli yardım talebinin reddine dair 11.12.2015 tarihli ek kararın kaldırılması gerekmiştir. 2- Davalının adli yardımla temyiz istemine gelince; hükmü temyiz eden davalı vekili adli yardım talebinde bulunarak nispi temyiz harcını yatırmadan temyiz talebinde bulunmuş ise de, HMK.nun 336/2. maddesinde öngörülen, müvekkilinin gelir kaynaklarına ve zorunlu giderlerine ilişkin dayanak belgeleri mahkemeye sunmadığından, dayanaksız olan adli yardım talebinin reddine karar vermek gerekmiştir....

              UYAP Entegrasyonu