Davacı Kurum, anılan zararlandırıcı sigorta olayı sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan aylıklar ile, yapılan ödemeden oluşan sosyal sigorta yardımlarının, davalı ...'dan rücuan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davanın yasal dayanağı 1479 sayılı Kanunun 63. maddesidir. Anılan madde uyarınca; üçüncü kişinin suç sayılır bir eylemi sonucunda ortaya çıkan zararlandırıcı sosyal sigorta olayı nedeniyle sigortalıya veya hak sahibine yapılan sosyal sigorta yardımlarının, söz konusu üçüncü kişiden rücuan tazmininin istenmesi mümkündür. Zararlandırıcı sigorta olayında; devlet adına sosyal güvenlik kanunlarını uygulamakla görevli Sosyal Güvenlik Kurumu birinci kişi, sosyal risklere karşı, risklerin gerçekleşmesi halinde Kurumdan yardım görmek için prim ödeyen sigortalı ikinci kişi konumundadır. Ancak, söz konusu primler, hem sigortalı, hem de, hak sahibi adına ödendiğinden hak sahibinin de ikinci kişi konumunda olduğunun kabulü gerekmektedir....
Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır....
a yönelik eylemlerinin, aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali ve müstehcenlik suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali ve müstehcenlik suçlarının niteliği tayin, cezaları azaltıcı bir neden bulunmadığı takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, sanık ... hakkında maktul ...'ı nitelikli kasten öldürme, mağdur ...'a yönelik nitelikli cinsel istismar, sanık ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA TÜRÜ : SOSYAL GÜVENLİK HUKUKUNDAN KAYNAKLANAN Y A R G I T A Y K A R A R I Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 09.02.2018 tarihli ve 2018/1 sayılı kararı, 21.02.2018 tarihli ve 30339 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.03.2018 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 6723 sayılı Kanun 23.07.2016 tarih ve 29779 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe girmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun anılan kararına göre, inceleme konusu karar, Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin bozma ilamı sonrasında yerel mahkeme tarafından verilen hükme ilişkin olup, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu kararı uyarınca belirgin şekilde Dairemizin işbölümü alanı içine girmemekte, Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin görev alanı içerisine girmektedir....
İnceleme konusu karar, Sosyal Güvenlik Hukukundan kaynaklanan prim borcuna ilişkin itirazın iptali talebine ilişkin olup, yukarıda sözü edilen Yargıtay Büyük Genel Kurulu ... Bölümü kararına göre, belirgin biçimde Dairemizin inceleme alanı dışında kalmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin görevi içine girmektedir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60. maddesi gereğince dosyanın görevli Yargıtay 10.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 12/09/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İnceleme konusu karar, Sosyal Güvenlik Hukukundan kaynaklanan prim borcuna ilişkin itirazın iptali talebine ilişkin olup, yukarıda sözü edilen Yargıtay Büyük Genel Kurulu ... Bölümü kararına göre, belirgin biçimde Dairemizin inceleme alanı dışında kalmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin görevi içine girmektedir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60. maddesi gereğince dosyanın görevli Yargıtay 10.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 12/09/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, sağlık sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Somut olayda, mahkemece davanın dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5510 sayılı Yasanın uygulanmasına ilişkin olduğu, adı geçen yasanın 101. maddesinin uygulanmasından kaynaklanan uyuşmazlıkların iş mahkemesinde görüleceğinin düzenlendiği, sosyal güvenlik hukukundan kaynaklanan davaların iş mahkemesince görülmesi gerektiği ve dava konusu uyuşmazlığın da bu kapsamda olduğundan iş mahkemesince sonuçlandırılması gerekeceğinden bahisle mahkemenin görevsizliğine dair yazılı şekilde karar verilmiştir....
Kaldı ki davaya konu sosyal güvenlik hakkı, bireylerin geleceğe güvenle bakmalarını sağlayan bir insan hakkıdır. Aynı zamanda sosyal güvenlik, sosyal hukuk devleti içerisinde yer alan ve bu ilkeyi oluşturan temel kavramlardan birisidir. Bu esası göz önüne alan 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası (Anayasa) “Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödevler” başlığı altında “sosyal güvenlik hakkını” düzenlemiş ve 60. madde ile “Herkes sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar” hükmünü getirmiştir. Görüldüğü gibi vatandaşlara bu konuda anayasal bir hak tanınırken, Devlete de, onların bu haktan yararlanmasını sağlayacak şartları hazırlama görevi yüklenmiştir. Bu anayasal görevin yerine getirilmesi için getirilen yasal düzenlemeler ve kurulan kurumların görevleri de bu bilinçle değerlendirilmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından açılan rücuan tazminat istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 10. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 10. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 04.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı Sosyal Güvenlik Kurumu vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve 492 Sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığından harç alınmamasına 26/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....