WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Başka bir anlatımla, taraflarca rekabet yasağı konusunda anlaşma yapılmışsa işveren, sözleşmeye aykırı davranıldığını ileri sürerek cezai şart ya da tazminat talebinde bulunabilecektir. Bu nedenle, burada borcun kaynağı kanun değil, iş sözleşmesidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 22.09.2008 tarih ve 2008/9-517 E. - 2008/566 K. sayılı kararında da vurgulandığı üzere Borçlar Kanununun 348. maddesinde düzenlenen rekabet yasağı asli yükümlülük doğuran bir sözleşme değildir, iş akdine bağlı olarak fer’i nitelikte bir yükümlülük doğurmaktadır. İş ilişkilerinden doğan rekabet yasağının düzenlenmesinin dayanağı iş ilişkisidir. Bu açıklamalar ve yukarıda anılan düzenlemeler karşısında rekabet yasağının işçi ile iş veren arasındaki iş ilişkisinden kaynaklandığı açıktır....

    KARŞI OY 1- Dava, işçiyle yapılan rekabet yasağı sözleşmesine aykırılık sebebiyle haksız rekabetten doğan zararın tahsili istemine ilişkindir. 2- Uygulamada çoğu zaman, ayrılıp gidecek olan işçiyle veya bayi, acente gibi lisans alanlarla ya da işletmenin devri sebebiyle devreden ortaklarla yapılan ve temel amacı bir ticari işletmenin ulaştığı iktisadi değerini korumak için yapılan rekabet yasağı sözleşmeleri bir ihtiyaçtan doğmaktadır. Türk Borçlar Kanunu’nun 445.maddesi hizmet sözleşmeleri yönünden, TTK 123.maddesi ise acente sözleşmeleri, rekabet yasağı sözleşmelerinin geçerli olabilmesini yer (dar bir bölge), zaman (maksimum iki yıl) ve konu (aynı iş kolunda) yönünden sınırlandırılmış olması şartına bağlamıştır. 3- Somut olayda, davalılardan ....'...

      Davalı vekili, rekabet yasağı sözleşmesinin coğrafi alan olarak ve konu bakımından sınırlındırılmadığını, bu nedenle geçersiz olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İlk Derece Mahkemesince, dava konusu alacağın 20.01.2011 tarihli gizlilik ve rekabet yasağı sözleşmesine dayandığı, davalının kurucu ortağı olduğu şirketin de 20.02.2011 tarihinde kurulduğu, bu durumda uyuşmazlığa 818 sayılı BK'nun 349. maddesinin uygulanması gerektiği, bu hükme göre rekabet yasağı sözleşmesinin geçerliliğinin yer sınırlamasına tabi bulunduğu, sınır belirtmeyen rekabet yasağı sözleşmesinin geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekilince istinaf isteminde bulunmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirimesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, taraflar arasındaki 20.01.2011 tarihli gizlilik ve rekabet yasağı sözleşmesinin 7....

        geçersiz olduğu sonucuna varıldığını, rekabet yasağına dair davalı imzalarına havi sözleşmelerin geçerli olduklarını, hem rekabet yasağı hükümlerinin tamamen geçerli, hem de davalıların eylemlerinin tipik bir haksız rekabet örneği olmasına rağmen, İlk Derece Mahkemesinin hukuka aykırı şekilde davayı reddettiğini, rekabet yasağına dair sözleşmelerin eski Borçlar Kanunu döneminde akdedildiğinin gözden kaçırıldığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir....

          Noterliğinin ... yevmiye ve 21/07/2020 tarihli ihtarnamesi ile de rekabet yasağı hükümlerinden kaynaklanan yükümlülüklerinin devam ettiğine ilişkin bilgilendirme yapıldığını, rekabet yasağı hükümlerine aykırı davranması halinde hukuki yollara başvurulacağına ilişkin ihtarda bulunulduğunu, davalı ile müvekkilin imzalamış olduğu sözleşme kapsamında haksız rekabet yasağı ve ticari sırların saklanmasına ilişkin hükümler bulunduğunu, davalının müvekkil şirketle kurmuş olduğu sözleşmeye aykırı olarak rekabet ettiğini, müvekkil şirketin bünyesinde elde etmiş olduğu tecrübe, portföy ve iş bağlantıları ile müvekkilin bulunduğu alanda müvekkile karşı çalışmaya başladığını belirterek davalının haksız rekabet dahilindeki ticari faaliyetlerinin sözleşmenin feshinden itibaren 2 yıl boyunca öncelikle ihtiyaten durdurulmasına, sonrasında 2 yıl boyunca durdurulmasına, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla cezai şart bedelinin 20.000 USD'sinin şimdilik 20.000,00 TL'sine denk gelen dolar cinsinden...

            Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalının taraflar arasında imzalanan rekabet yasağı sözleşmesine aykırı davrandığından bahisle davalıdan sözleşme cezai şart bedelinin tahsili talebinin haklı olup olmadığı hususundadır. İşçi ile işveren arasında sözleşmenin sona ermesinden sonraki dönem için rekabet yasağına ilişkin bir anlaşma olmadıkça, Borçlar Kanunu'ndaki hükümler tek başına işverene talep hakkı vermez. Başka bir anlatımla, taraflarca rekabet yasağı konusunda anlaşma yapılmışsa işveren, sözleşmeye aykırı davranıldığını ileri sürerek cezai şart ya da tazminat talebinde bulunabilecektir. Bu nedenle, burada borcun kaynağı kanun değil, iş sözleşmesidir. İş sözleşmesi devam ederken işçinin sadakat borcu gereği zaten rekabet yasağı bulunduğundan bu konuda ayrı bir anlaşmanın varlığına gerek yoktur. Rekabet yasağının ihlali halinde işveren, iş sözleşmesine aykırı davranıştan ötürü sözleşmeyi haklı nedenle feshedebileceği gibi, varsa zararının tazminini de isteyebilecektir....

              Ayrıca, taraflar arasında düzenlenen rekabet yasağı sözleşmesinin süresiz olması, bu sözleşmeyi tek başına geçersiz olarak nitelendirmek için yeterli değildir. Gerçekten, süresiz bir rekabet yasağı sözleşmesinin, geçersiz olarak nitelenebilmesi için, süresiz olmasının yanında ayrıca kişinin ekonomik özgürlük alanını ölçüsüz bir risk altına sokup sokmadığına, diğer tarafa bağımlı hale getirip getirmediğine bakılması gerekir. Bu nedenle, bir rekabet yasağı sözleşmesinin muhtevası eğer kişiyi ekonomik yönden ağır yükümlülükler altında bırakmıyorsa tek başına sözleşmenin süresiz olması geçersizlik sebebi sayılamamalıdır....

                Asıl ve birleşen davanın davalısı T3 vekili, istinaf başvurusunda özetle; rekabet yasağı iş ilişkisinden kaynaklanan bir borç olduğunu, bu nedenle dava tarihi itibariyle yürürlükte olan İş Mahkemeleri Kanunun 1.maddesinin açık hükmü karşısında rekabet yasağı sözleşmelerinden kaynaklanan davalarda iş mahkemelerinin görevli olduğunu, görevsiz mahkemede verilen ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi gerektiğini, mahkemenin, kamu düzenine ilişkin HMK hükümlerini dikkate almadan karar vermesinin hukuka aykırı olduğunu, Rekabet yasağı hükmünün geçersiz olduğunu, Yargıtay'ın geçerlilik koşullarını işverenin korunmaya değer haklı bir menfaatinin varlığı ve işçinin ekonomik geleceğinin tehlikeye düşürülmemesi olarak tüm bu koşul ve şartların kümülatif varlığını aradığını, işverenin korunmaya değer haklı bir menfaati olmadığını, BK'nın 444/2 f maddesi uyarınca, rekabet yasağı konulmasında işverenin haklı bir menfaatinin olması için işçinin, işverenin...

                Asıl ve birleşen davanın davalısı ... vekili, istinaf başvurusunda özetle; rekabet yasağı iş ilişkisinden kaynaklanan bir borç olduğunu, bu nedenle dava tarihi itibariyle yürürlükte olan İş Mahkemeleri Kanunun 1.maddesinin açık hükmü karşısında rekabet yasağı sözleşmelerinden kaynaklanan davalarda iş mahkemelerinin görevli olduğunu, görevsiz mahkemede verilen ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi gerektiğini, mahkemenin, kamu düzenine ilişkin HMK hükümlerini dikkate almadan karar vermesinin hukuka aykırı olduğunu, Rekabet yasağı hükmünün geçersiz olduğunu, Yargıtay'ın geçerlilik koşullarını işverenin korunmaya değer haklı bir menfaatinin varlığı ve işçinin ekonomik geleceğinin tehlikeye düşürülmemesi olarak tüm bu koşul ve şartların kümülatif varlığını aradığını, işverenin korunmaya değer haklı bir menfaati olmadığını, BK'nın 444/2 f maddesi uyarınca, rekabet yasağı konulmasında işverenin haklı bir menfaatinin olması için işçinin, işverenin...

                  Somut olayda, taraflar arasındaki sözleşmenin 12. maddesinde davalının rekabet yasağı sözleşmesini ihlali halinde rekabet yasağı kararlaştırılmış olup, bununla ilgili TBK 446.maddesi uyarınca “ rekabet yasağına aykırı davranan işçi, bunun sonucu olarak işverenin uğradığı bütün zararları gidermekle yükümlüdür. Yasağa aykırı davranış bir ceza koşuluna bağlanmışsa ve sözleşmede aksine bir hüküm de yoksa, işçi öngörülen miktarı ödeyerek rekabet yasağına ilişkin borcundan kurtulabilir; ancak, işçi bu miktarı aşan zararı gidermek zorundadır” düzenlemesi yer almasına ve davacı tarafça cezai şart alacağı talebinde bulunulmasına rağmen Mahkemece cezai şart alacağı yerine maddi tazminata hükmedilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu