Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ya ait aracın satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde müvekkili banka lehine tesis olunan rehnin dikkate alınmadığını ileri sürerek sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili icra müdürlüğünce yazılan yazıya davacı yanca verilen cevapta kredi borcunun kapandığının bildirildiğini, davacının alacağın tahsili için ilamsız takibe giriştiğini oysa rehinle temin edilen alacaklar için öncelikle rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takibe girişilmesi gerektiğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. İcra Mahkemesi'nce davacı yanca düzenlenen 8.7.2005 tarihli cevabi yazıda bedeli paylaşıma konu aracın rehniyle temin edilen araç kredisinin ödenmek suretiyle tasfiye edildiğinin bildirildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı banka vekili tarafından temyiz edilmiştir. Rehin sözleşmesi T. Emlak Bankası AŞ. Gaziosmanpaşa şubesi lehine düzenlenmiş, davacı ise anılan şubenin devralındığını ileri sürmüştür....

    REHNİN PARAYA ÇEVRİLMESİ YOLU 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 366 ] 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 45 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 487 ] 1086 S....

      İcra Müdürlüğü'nün 2014/198 sayılı dosyada ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığı, İİK.nın 45.maddesi uyarınca rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklının yalnız rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabileceği, ancak rehnin tutarı borcu ödemeye yetmezse alacaklının kalan alacağını iflas ve haciz yoluyla takip edebileceği bu nedenle davalı borçlular hakkında ilamsız takip yapılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline ilişkin icra takibine yapılan itirazın iptali istemidir. Davalılardan ... genel kredi sözleşmesinde kefil, diğer davalı ... ise genel kredi sözleşmesinde kefil ve ayrıca asıl borçlu lehine alacağın tahsilini teminen ipotek veren konumundadır....

        . - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile banka arasında kredi sözleşmesi imzalandığını, kredi borcunun ödendiğini ve buna ilişkin davalı banka tarafından ibraname verildiğini, davalının sözleşmeye dayanarak rehnin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi yaptığını ileri sürerek, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitini, takibin iptalini ve kötüniyet tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, takip dayanağı borcun genel kredi sözleşmesi kapsamında verilen asıl kart ve ek kart kullanımından doğan borç olduğunu, verilen taşıt rehninin imzalanan kredi sözleşmesi ile ilgili doğmuş ve doğacak tüm borçları kapsaması nedeniyle davacı aleyhine rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığını savunarak, davanın reddini ve icra inkar tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir....

          Ancak tedbir kararının (d) bendinde "rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan icra takipleri yönünden sadece muhafaza tedbirinin uygulanmasının ve rehinli malın satışının tedbiren durdurulmasına", (a) bendi uyarınca da "rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takiplerin ihtiyati tedbir kararı kapsamı dışında tutulması" yönünde karar verildiği görülmektedir. Mahkemece, alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan takibin ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan ilamlı icra takibi olduğu gözetilerek, yukarıda belirtilen tedbir kararının (a) bendi uyarınca istemin reddine karar verilmesi gerekirken takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/02/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 22/04/2016 tarih ve 2014/83-2016/561 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalıya hiç bir borcu kalmadığı halde ... plakalı araç üzerine konan rehnin kaldırılmadığını ileri sürerek anılan araç üzerindeki rehnin fekkini talep ve dava etmiştir....

              in satış bedelinin bir kısmını peşinat, bir kısmınıda kredi olarak ödeme yapacak iken peşinatı ödemediği gibi bankaya da kredi geri ödemesi yapmadığından hakkında icra takibi başlatıldığını, müvekkili ile davalı bankanın anlaştığını ve araç üzerindeki rehin hakkının 28.500 TL bedel karşılığında müvekkil firmaya temlik edildiğini, müvekkili tarafından başlatılan icra takibinde aracın satış işlemleri yapılacağı sırada rehnin banka tarafından kaldırıldığının öğrenildiğini ileri sürerek ödenen temlik bedelinin ödendiği tarihten başlamak üzere ticari avans faizi ve masrafları ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; davacının araç satış sözleşmesini feshetmediğini, aracı ...'e teslim etmediğini, ancak 50.000 TL kredinin kendisine ödenmiş olduğunu, rehnin sehven kaldırıldığını ancak işlemin düzeltilmesi için çaba sarfettiklerini savunarak davanın reddini istemiştir....

                Yukarıdaki açıklamalar ışığında, taşıt rehninden dolayı rehnin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takipte, İİK'nun 150/d maddesi uyarınca takip talebi ile birlikte rehinli araca yakalama ve rehnin paraya çevrilmesi şerhinin işlenmesi için takibin kesinleşmesinin gerekmeyeceği dikkate alınarak, mahkemece şikayetin bu nedenle reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulması gerekirken Dairemizce itirazın icra dairesine yapılması gerektiğinden bahisle bozulduğu anlaşılmış olup bu nedenle karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir. SONUÇ : Şikayetçinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 30/09/2014 tarih ve 2014/20137 E. - 22825 K. sayılı bozma kararının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 02/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/09/2020 NUMARASI : 2020/291 ESAS 2020/41 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtirazın Kaldırılması KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı hakkında Üsküdar 7. Noterliğinin 19.04.2019 tarihli 11527 yevmiye numaralı kayıtsız şartsız borç ikrarını içeren rehinden kaynaklanan alacağa ilişkin takip yapıldığını, davalının borcun tamamına haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle icra takibinin durduğunu, davalının itirazında protokolden bahsetmiş olduğunu, davalının iddiasının taraflarınca kabul edilmediğini, müvekkilinin herhangi bir protokole imza atmadığını, takibe konu rehnin kayıtsız şartsız borç ikrarını içeren rehin olduğunu beyanla davanın kabulüne, İstanbul Anadolu 8....

                  Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın iki ayrı icra takibinden dolayı borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu, davalı temlik eden tarafından, taraflar arasında düzenlenen araç kredi sözleşmesi uyarınca araç üzerine konulan rehin nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip, rehinle temin edilmemiş alacak için ise ilamsız icra yoluyla alacağın tahsili için takip başlatıldığı, Yargıtay bozma ilamında da belirtildiği üzere rehin tutarı borcu ödemeye yetmediği takdirde alacaklının kalan alacağını ilamsız icra yoluyla takip yaparak talep edebileceği, davalının rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yaptıktan yalnızca 3 gün sonra ilamsız icra takibinde bulunduğu, henüz ilamsız icra takip tarihinde, rehnin tutarının borcu karşılamaya yeterli olup olmadığının belirsiz olduğu, bu nedenle ilamsız icra takibi yapılamayacağı kanaatine varıldığı, davacının İstanbul 13....

                    UYAP Entegrasyonu