Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık rehnin davalı tarafından kaldırılması nedeni ile ... plakalı aracın rehinde ari olarak ... İcra Dairesi'nin ...talimat sayılı dosyası ile satışı nedeni ile elde edilen 82.769,85 TL'nin davalı tarafından davacı yana ödenmesi gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. Uyuşmazlık konusu araç ... plakalı araç ... İcra Dairesi'nin ... talimat sayılı dosyası ile 82.769,85 TL'ye satılmış olup, satış bedelinin ... 3. İcra Dairesi'nin ... sayılı dosyasından 58.635,44 TL'sinin ... Kurumlar Vergi Dairesi'ne 23.896,41 TL'sinin dosya alacaklısı ... Aş'ye ödendiği anlaşılmıştır....

    Takibin durması üzerine alacaklı İcra Mahkemesinden itirazın kaldırılması veya genel mahkemelerden itirazın iptali yönünde bir karar getirmedikçe takibe devam olunamaz. Bu yasal düzenlemelerde göstermektedir ki, kendisine ödeme emri tebliğ olunan borçlu tebliğden itibaren 7 gün içinde rehin hakkına (hapis hakkı) ilişkin itirazlarını da diğer itirazları ile birlikte İcra Müdürlüğü'ne bildirmek zorundadır. Bu husus alacaklı itirazın kaldırılması için İcra Mahkemesi'ne veya itirazın iptali için Genel Mahkeme'ye başvurduğunda incelenerek karara bağlanmalıdır....

    Rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapmadan ilamlı veya ilamsız icra takibi ve borçlu iflasa tabi kimselerden ise iflas yolu ile takip yapamaz. Rehnin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takip sonunda, alacaklı alacağın karşılanmayan kısmı için ilamlı veya ilamsız takip yapabilir. Buna göre alacaklının önce ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapması yasal zorunluluk olduğundan, mükerrerlik iddiasının ancak rehnin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takip dışındaki diğer takipler yönünden ileri sürülebilir. Bu nedenle mükerrerlik iddiası da yerinde değildir....

    Bu durumda alacaklının rehin hakkına ya da alacağına dair ilam veya ilam niteliğinde bir belge bulunduğundan, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi yapılmasında usul ve yasaya aykırı bir yön yoktur. Ayrıca, Ankara 63. Noterliğinin 05/09/2019 tarih ve 28586 yevmiye nolu hesap kat ihtarı davacıya 09/09/2019 tarihinde tebliğ edilmiştir. İİK'nın 34. maddesi uyarınca alacaklı her yerde rehnin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde bulunabileceğinden, mahkemece yetki itirazının reddine karar verilmesi de usul ve yasaya uygundur....

    Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davada iddia edilenin aksine rehine dayalı takibi açıldığında alacaklının tercih hakkı kullanmış sayılacağına ilişkin hiçbir yasal düzenlemenin olmadığını, davacı tarafın işbu davayı kötü niyetli olarak açtığını, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla açılan takibin iptalini huzurdaki davada, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibin de İzmir 10....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 02.01.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydından ipoteğin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 15.05.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, ipotek şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir. Davalı, davacılarla bayilik ilişkisi olmadığını 8 parsel üzerindeki ipoteğin dava dışı Yedekler Petrol Limited Şirketi ile yapılan bayilik sözleşmesinin teminatı olmak üzere düzenlendiğini açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece dava reddedilmiştir. Hükmü, davacılar temyiz etmiştir....

      Kuşkusuz, alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki rehnin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Ancak bunun için anapara ipoteğinde, sözleşmedeki miktar ödenmiş olmalı veya ödenmemişse mahkemeye depo edilmelidir. Bu koşul gerçekleşmişse tesis olunan anapara ipoteğinin kaldırılmasına karar verilir. Aksi halde şerhin kaldırılması istemi reddolunmalıdır. Somut olaya gelince; 18.09.1972 günlü resmi akit tablosunda çekişme konusu ipoteğin “… 15.07.1973 tarihine kadar borç alınan onbeşbin lira için … bila faiz” kurulduğu yazılıdır. İpotek akdinin çerçevesini resmi senette yazılanlar çizeceğinden, ipoteğin onbeşbin lira borç karşılığı 15.07.1973 tarihine kadar faizsiz kurulduğunun kabulü gerekir....

        Alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki rehnin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Nitekim mahkemece ipotek şerhi bu nedenle kaldırılmıştır. Az yukarıda sözü edildiği üzere, 17.7.2001 günlü akit tablosuyla tesis edilen ipotekten yararlanacak kişi alacaklı olan davalıdır. Akit tablosunda ipoteğin 1 ay süreli faizsiz olarak 1 milyar lira için kurulduğu görülmektedir. İpoteğin 17.7.2001 olan akit tarihine 1 ay ilave edilmesi sonucu bulunacak vade günü kaldırılması gerekir. Başka bir anlatımla, taraflar Borçlar Kanununun 101 maddesinin 2 fıkrası hükmünce borcun ifa edileceği günü ittifakla tayin etmiştir. Yasanın ilk fıkrası gereğince de kendiliğinden muaccel hale gelen borcun istenmesi için davalının ihtarına gerek yoktur....

          - K A R A R - Davacı vekili dava dışı borçlu ...’ya ait aracın satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde müvekkili banka lehine tesis olunan rehnin dikkate alınmadığını ileri sürerek sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili icra müdürlüğünce yazılan yazıya davacı yanca verilen cevapta kredi borcunun kapandığının bildirildiğini, davacının alacağın tahsili için ilamsız takibe giriştiğini oysa rehinle temin edilen alacaklar için öncelikle rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takibe girişlmesi gerektiğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. İcra Mahkemesi'nce davacı yanca düzenlenen 8.7.2005 tarihli cevabi yazıda bedeli paylaşıma konu aracın rehniyle temin edilen araç kredisinin ödenmek suretiyle tasfiye edildiğinin bildirildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı banka vekili tarafından temyiz edilmiştir. Rehin sözleşmesi T. Emlak Bankası AŞ....

            Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, dava konusu alacağın rehinle temin edilmiş olduğu, dosyada borçlunun, kredi sözleşmesinin asıl borçlusu olup, hakkında öncelikle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapması gerekirken ilamsız takip yaptığı, bu takipten sonra rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yaptığı ve itiraz üzerine takibin durduğu, takip konusu alacağın rehinle karşılanamayacağı belirgin olmadığı gibi, rehnin borcun sebebi olan araç olduğu, İİK’nun 45/1.maddesinde belirtilen takip koşulunun gerçekleşmediği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 11.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu