Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel mahkemece aracın haricen satılması halinde rehinli aracın ne kadara satıldığına dair net olarak bir sonuca İcra Müdürlüğünce ulaşılamayacağından bahisle, hangi bedel üzerinden rehin açığı belgesi hazırlayacağını tespit edemeyeceği için şikayete konu icra müdürlüğü kararını usul ve yasaya uygun bulmuş olsa da; işbu saptamanın yerinde olmadığını, rehin açığı belgesinin, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takipte rehinli alacaklının alacağını kısmen veya tamamen alamamış olduğunu gösteren bir belge olduğunu, bu belge ile sadece rehnin alacağı karşılamadığı tespit edildiğini, rehin açığı belgesi düzenlenmesinin ana amacının alacaklının kalan alacak hakkının korunması olduğundan tarafılarına rehin açığı belgesi verilmesi gerektiğini, İİK'nın "rehin açığı belgesi" başlıklı m.152/1 ve ilgili yönetmelik m.54'de geçtiği üzere rehinli araç satılıp da tutarı takip olunan alacağa yetmezse, alacaklıya geri kalan alacağı için bir belge verileceğini, yazılı...
Esas sayılı takip dosyasında kesin rehin açığı belgesine dayalı olarak ilamlı takip başlatıldığını, davacının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığından davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, dava konusu 2 icra dosyasının da ilama dayalı alacak nedeni ile başlatıldığını, davacı borçlunun ilama karşı menfi tespit iddiasında bulunamayacağını, davacı tarafça Antalya 11. İcra Müdürlüğü ... Esas Sayılı icra takip dosyası hakkında, Antalya 6.İcra Hukuk Mahkemesi’nin ......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, dava dışı ...’e kullandırılan konut kredisine davalının kefil olduğunu, borç ödenmeyince ve gönderilen ihtarda sonuç vermeyince asıl borçlu hakkında icra takibi yaparak ipotekli taşınmazın satışını sağladıklarını, ipotek bedelini karşılamayan kısım için asıl borçlu hakkında aciz vesikası aldıklarını ve davalı hakkında icra takibi yaptıklarını, ancak davalının itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptalini istemiştir....
Davalı vekilleri, müvekkillerinin 14.01.2002 tarihinde ... isimli şahsa Türkkan Emprime Ahre San.Tic.A.Ş 'nin davacıya olan kredi borcunun güvencesi için davacı lehine kendilerine ait olan taşınmaz üzerinde sadece ipotek kurmak üzere vekalet verdiğini, müvekkillerinin yetkilendirdiği vekiline borçlanma konusunda yetki vermediklerini, müvekkilinin sorumluluğunun sadece rehin veren 3.şahıs konumu ile sınırlı olduğu, bu durumun Bursa 6. İcra Hukuk Mahkemesi' nin kesinleşen 2006/695-2007/468 E/K sayılı kararı ile sabit olduğunu,rehin açığı belgesine dayanılarak müvekkillerinin sorumlu tutulamayacaklarını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, idda, savunma, benimsenen birkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalıların ...'...
un kullanmış olduğu 22/12/2010 tarihli 32.000,00 TL.lik kredinin 5.6.7.8 kredi taksitlerini kefili ve aynı zamanda ipotek vereni ... ödediği ve almış olduğu rücu belgesine dayalı olarak diğer kefil olan davalı ...'a karşı ilamsız takip yapmış ise de İİK. 45 /1. maddesi ve TBK. 596/4. maddesini düzenleyen yasal mevzuat karşısında borç rehin veren malik tarafından ödendiği takdirde malik, kefile karşı rücu hakkını ancak kefil ile kendi arasında böyle bir anlaşma varsa ya da rehin sonradan bir 3. kişi tarafından verilmiş ise kullanabileceğini, somut olayda böyle bir anlaşma olduğu ileri sürülmediğinden takibe yapılan itirazın yerinde olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, itirazın iptali davasıdır....
, onun hakkında İİK'nın 152. maddesi gereğince kesin rehin açığı belgesi düzenlenemeyeceği, bu durumda borçlu Sezai Aris hakkında rehin açığı belgesi düzenlenemeyeceğinden müdürlük işleminin yerinde olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar vermiştir....
Alacaklı tarafından, işbu dava konusu icra takibinden sonra girişilen icra takibi sırasında, ipotekli taşınmazın satılarak paraya çevrildiği ve fakat elde olunan hasılanın borcu ödemeye yetmediği için rehin açığı belgesi düzenlendiği anlaşılmakta ise de, yukarda yapılan açıklamalar da gözetildiğinde, genel haciz yoluyla icra takibinden ve işbu davadan sonra düzenlenen rehin açığı belgesinin, yukarıda sözü edilen rehin tutarının altında kalan alacağın tamamı için girişilen işbu davaya konu icra takibine geçerlilik kazandırmayacağı için açılan itirazın iptali davası açısından dava şartının tamamlanması gibi bir etkisinin bulunması söz konusu değildir....
Davalı vekili, davacının ipoteği davalıdan aldığı 150.000 TL borca karşılık tesis ettiğini, borcunu ödenmemesi üzerine icra takibi yaptıklarını, icra takibinde ipotek konusu taşınmazın satılarak paraya çevrildiğini ancak, borcun tamamını karşılamaması nedeniyle hakkında icra müdürlüğünce kendilerine verilen rehin açığı belgesine istinaden takip yapılarak davacının taşınmazlarının haczedildiğini, dava konusu işlemin dayanağının icra müdürlüğünün rehin açığı belgesi olup şikayet yolu ile icra hukuk hakimliğine başvurulmasının gerektiğini beyanla öncelikle görevsizlik kararı verilmesini ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
CEVAP: Davalı asil cevap dilekçesinde özetle ; Davacı banka ile yapılan kredi sözleşmesinin tarihinin 14.08.2006 olup, gönderilen ödeme emrinin ise 04.01.2017 olduğunu, söz konusu alacağın 10 yıllık zaman aşımına uğradığını, borcun yapılandırılması koşulu ile tarafınca ödeneceği ifade edilen taahhütname metni altındaki imzanın kendisine ait olmadığını, davacının takibi rehin açığı belgesine dayandırdığını, rehin açığı belgesinden sorumlu olmasının mümkün olmadığını, tebligatların usulsüz olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. DELİLLER VE GEREKÇE: İcra Dosyası: Davacı bankanın davalı borçlu aleyhine İzmir ... İcra Müdürlüğünün ... E....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Alacaklı banka tarafından asıl borçlu ile ipotek limiti kadar borca müşterek müteselsil borçlu ve kefil olan ipotek veren aleyhinde, 420.000,00 TL limitli üst sınır ipoteğine dayalı olarak takip başlatıldığı, gayrimenkulün 06.02.2011 de kesinleşen ihalede 140.950,00 TL'ye satıldığı, talep üzerine asıl borçlu yönünde kesin rehin açığı belgesi düzenlendiği ancak müşterek borçlu da olan ipotek veren yönündeki istemin reddedildiği, şikayet üzerine Mahkemece işlemde bir usulsüzlük bulunadığından talebin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....