ndan taşıt kredisi kullandığını, kredinin teminatı olarak da aracın kayıtları üzerine rehin şerhi işletildiğini, ...'nın alacağını davalıya temlik ettiğini, davalının da müvekkili aleyhine...2. İcra Müdürlüğü'nün 2000/965 Esas sayılı dosyası ile takip başlattığını, takibe kısmi olarak itiraz ettiklerini, kabul edilen tutarı da icra dosyasına ödemek suretiyle borcu tamamen ödediklerini, takibin üzerinden 10 yıl geçmesine rağmen davalının itirazın iptali ya da alacak davası açmadığını, icra takibinin düştüğünü, zamanaşımı sürelerinin geçtiğini, ihtar çekmelerine rağmen davalının rehin şerhini kaldırmadığını belirterek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine ve rehin şerhinin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin kayıtlarında davalının halen borçlu göründüğünü, zamanaşımı itirazının yerinde olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir....
Dava; davacı aleyhine taşıt kredisi ve kefalet sözleşmesi ile rehin açığı belgesine dayalı olarak başlatılan ilamsız icra takibinden ötürü davalıya borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Mahkemece taraf delilleri toplanmış, rehin açığı belgesinin alındığı taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip dosyası, dava konusu rehin açığı belgesine dayalı ilamsız takip dosyası, taşıt kredisi ve kefalet sözleşmesi dosya arasına alınmıştır....
ndan taşıt kredisi kullandığını, kredinin teminatı olarak da aracın kayıtları üzerine rehin şerhi işletildiğini, ...'nın alacağını davalıya temlik ettiğini, davalının da müvekkili aleyhine ...2. İcra Müdürlüğü'nün 2000/950 Esas sayılı dosyası ile takip başlattığını, takibe kısmi olarak itiraz ettiklerini, kabul edilen tutarı da icra dosyasına ödemek suretiyle borcu tamamen ödediklerini, takibin üzerinden 10 yıl geçmesine rağmen, davalının itirazın iptali ya da alacak davası açmadığını, zamanaşımı sürelerinin geçtiğini, müvekkilince rehin şerhinin kaldırılmasının ihtar edilmesine rağmen davalının rehin şerhini kaldırmadığını belirterek, müvekkilinin, davalıya borçlu olmadığının tespitine ve rehin şerhinin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin kayıtlarında davalının halen borçlu göründüğünü, zamanaşımı itirazının yerinde olmadığını bildirerek, davanın reddini istemiştir....
a 30/01/2008 tarihinde vekalet verip, 26.02.2008 tarihinde de söz konusu aracın satıldığının anlaşılması karşısında, aracın devrine ilişkin satış sözleşmesinin onaylı örneği getirtilip, aracın satış bedelinin ne olduğu, devir sırasında aracın bankaya rehinli olup olmadığı, rehin borcunun miktarı ile ödenip ödenmediği hususları araştırılıp, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, 2- Sanığa isnat edilen suçun oluşumu için aciz belgesinin alınması zorunlu olmayıp alacaklıların alacağını alamadığını ispat etmesi halinde de suçun oluşabileceği gözetilmeden, borçlu aleyhine aciz vesikası düzenlenmediği gerekçesiyle beraatine karar verilmesi, İsabetsiz olup, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle hükmün istem gibi BOZULMASINA, 09.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ş. vekili cevap dilekçesi ile; icra takibine konu rehin belgesinin hukuka aykırı olduğunu, gerekli şekil şartlarını taşımadığını, gerekli şekil şartlarına uyulmayan rehin belgesine dayalı alacak hakkından bahsedilemeyeceğini, müvekkili ve davacı şirket defter ve kayıtları incelendiğinde davaya konu icra takibine dayalı borcun olmadığının tespit edileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. bu nedenle açılan davanın reddi ile ^20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalılar ... ve ... adına usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş olmasına rağmen davaya cevap vermemişlerdir. Dava, davacı tarafça .... İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin bulunmaktadır. Mahkememizce taraflar arasında düzenlenen Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi, Hisse Senedi Rehni Sözleşmesi, Hisse Rehni Sözleşmesi ve ek sözlemeler, ... 28....
Noterliğinin 05.05.2000 tarihli marka rehni sözleşmesine dayandığı rehin veren firmanın İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğüne kayıtlı olduğu, Ticari İşletme Rehni Kanunu’nun 4. maddesi gereğince ticari işletmenin bulunduğu ticaret sicil çevresindeki bir noter tarafından yapılması gerektiği, bu durumda Ankara’da düzenlenen sözleşmenin geçersiz olduğu, ayrıca Ticari İşletme Rehni Kanunu’nun 5. maddesi gereğince rehin hakkının ticariişletme sahibinin veya müessesesinin veya alacaklının yazılı talebi üzerine Ticaret veya Esnaf ve Sanatlarlar Siciline tescili ile doğabileceği, buna ilişkin de belge sunulmadığı rehin sözleşmesinin geçersiz olduğui kötüniyet iddiasının ise ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, rehnin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir....
İİK'nun 150/h maddesine göre; alacağın veya rehin hakkının yahut her ikisinin bir ilamda veya ilam mahiyetini haiz belgelerde tespit edilmiş olması halinde, ilamların icrasına dair hükümler kıyasen uygulanır. İİK'nun 38. maddesinde ise; ilam mahiyetindeki belgelerin, mahkeme huzurunda yapılan sulhler, kabuller ve para borcu ikrarını havi re'sen tanzim edilen noter senetleri, istinaf ve temyiz kefaletnameleri ile icra dairesindeki kefaletler olduğu düzenlenmiştir. Somut olayda, ... 2. Noterliği’nin 02/04/2014 tarih ve ... yevmiye nolu rehin sözleşmesi ile 50.000 TL borca karşılık ... nolu ticari plakaya rehin konulmuş olduğu, ilam niteliğindeki işbu rehin sözleşmesine istinaden rehnin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takibe girişildiği, takibe konu rehin sözleşmesinde, rehnin konusu araç olmayıp, aracın ticari plakası olduğu halde, takip talebinde ve icra emrinde rehin sözleşmesine aykırı olarak, rehin konusunun ... plakalı aracın gösterildiği görülmüştür....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/11/2019 NUMARASI : 2018/1030 ESAS - 2019/862 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı şirket yetkilisi dava dilekçesinde özetle; İstanbul 34 İcra Müdürlüğü'nün 2017/22744 E. sayılı dosyası ile davacı şirket aleyhine 04/07/2017 tarihli rehin açığı belgesine dayalı olarak takip başlatıldığını, rehin açığı belgesinin alındığı İstanbul 10....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı hakkında başlatılan icra takibinin dayanağı olan kesin rehin açığı belgesinin İcra Müdürlüğünce düzenlendiği, bu durumda davalı bankanın işbu belgeye dayanarak davacı hakkında ilamsız icra takibi başlatmakta haksız ve kötü niyetli olduğunun söylenemeyeceği, takip ve davaya konu Antalya 8. İcra Müdürlüğünün 2018/11072 E. sayılı dosyası üzerinden düzenlenen 12.04.2019 tarihli kesin rehin açığı belgesinin Antalya Bölge Adliyesi 12. Hukuk Dairesinin 11.11.2020 tarih, 2020/778 E., 2020/2035 K. sayılı ilamı ile ......
Davalı aleyhine başlatılan işbu dava konusu icra takibi de rehin sözleşmesine dayalı olarak başlatılmıştır. Davalının icra takip dayanağı rehin sözleşmesindeki imzasına yönelik bir inkarı bulunmamaktadır. Rehin sözleşmesi niteliği itibarıyla kefalet hükmünde değildir. Bu nedenle rehin sözleşmesinin geçerliliği için kefalet sözleşmesinin geçerliliğine ilişkin şekil koşulları aranmaz. Bu durumda rehin sözleşmesinde davalının eşinin muvafakatinin bulunmaması rehin sözleşmesini geçersiz hale getirmeyecektir. İcra takip dayanağı rehin sözleşmesi yazılı olup, rehin limitini de kapsamaktadır. Yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporu ayrıntılı, denetime ve hüküm kurmaya elverişli nitelikte olduğundan itirazlar üzerine mahkemece ek bilirkişi raporu alınmamasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Öte yandan, işbu itirazın iptali davasına konu icra takibinde davalıdan 183.000,00 TL asıl alacağın tahsili talep edilmiştir....