WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı banka tarafından 22/02/2010 tarihinde Suluova Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Büro Amirliği'ne yazı yazılarak T3 ait 34 XX 128 plakalı araca rehin şerhi konulmasınının talep edildiği, anılan talebe istinaden aracın ruhsatına rehin şerhinin işlendiği, rehin işlemine ilişkin davalıya ait imzalı bir belge sunulmamış ise de aracın rehin verildiğinin davalının da kabulünde olduğu anlaşılmaktadır. 4721 Sayılı TMK'nın Taşınır Rehni Başlıklı 940/2 maddesinde "Gerçek veya tüzel kişilerin alacaklarının güvence altına alınması için kanun gereğince bir sicile tescili zorunlu olan taşınır mallar üzerinde zilyetlik devredilmeden de taşınır malın kayıtlı bulunduğu sicile yazılmak suretiyle rehin kurulabileceği, rehin kurulmasına ilişkin diğer hususların tüzükle belirleneceği" düzenleme altına alınmıştır....

Bu durum toplu rehin kurulması veya rehin yükünün paylaştırılması yoluyla sağlanabilir. Konuyla ilgili, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunun 855. maddesinde; “Birden çok taşınmazın aynı borç için rehnedilmesi, taşınmazların aynı malike veya borçtan müteselsilen sorumlu olan maliklere ait olmalarına bağlıdır. Aynı alacak için birden çok taşınmazın rehnedildiği diğer hâllerde, her taşınmazın alacağın ne miktarı için güvence oluşturduğu rehin kurulurken belirtilir. Aksine bir anlaşma bulunmadıkça, tapu idaresi, re'sen güvenceyi taşınmazların her birine değeri oranında dağıtır.” denilmektedir. Uygulama ve öğretide yer alan tanımlamaya göre bir tek alacak için birden fazla taşınmaz üzerinde her biri alacağın tamamına teminat (güvence) teşkil etmek üzere rehin yükü taşınmazlar arasında paylaşılmadan) kurulan rehine toplu rehin (kollektif rehin - müşterek rehin, birlikte rehin=Gesaptpfand) denilmektedir (Köprülü-sınırlı-haklar-İstanbul 1982- 1983,2.bası sh.291 vd.)....

Akbank Şubesine faks yolu ile gönderdiği, bu taahhütnamede, taşıt kredisi kullanarak kendilerinden taşıt alacak müşteri için trafik sicil kaydına rehin ve satılamaz şerhi kaydının konulması beklenmeden müşterinin havale talimatına istinaden fatura tutarının kendi hesaplarına alacak kaydedilmesi halinde araç üzerine 10 iş günü içerisinde 1. sırada rehin ve satılamaz kaydının tescil ettirileceğinin taahhüt edildiği, oysa davacı banka tarafından dava dışı ...' a kullandırılan kredinin davalı şirket hesabına değil ... hesabına aktarıldığı, ...'...

    Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere göre; ipotekli taşınmazın maliki olan davacıya karşı başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte taşınmaz satılarak bakiye alacak için davacı borçlu hakkında İİK'nın 152. md. hükmü uyarınca borç ikrarı niteliğindeki rehin açığı belgesinin düzenlendiği, bu belgeye dayanılarak ancak borçlu aleyhine takip yapılabileceği, ipotek veren 3. kişinin kalan kısımdan sorumlu olacağına dair bir düzenlemenin bulunmadığı, ipotek veren 3. kişinin sorumluluğu ayni sorumluluk olup ipotek konusu taşınmazın değeri ile sınırlı olduğu, bu durumda rehin açığı belgesine dayanılarak 3. kişi aleyhine takip yapılamayacağından davanın kabulü ile davacının borçlu olmadığının tespitine ve %40 kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı banka vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı...

      Mahkemece, tasarrufun iptali talep edilen araç kaydının üzerinde davacı lehine 124.800,00 TL bedelli rehin hakkı bulunduğu,bu hakkın tüm maliklere karşı ileri sürülebileceği gibi,rehin yolu ile takip gerçekleştirerek davacının tasarrufun iptali davası ile elde etmek istediği hakka kavuşabileceği değerlendirilmekle dava tarihi itibari ile davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İzmir Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine, karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        Alacaklı tarafından, işbu dava konusu icra takibinden sonra girişilen icra takibi sırasında, ipotekli taşınmazın satılarak paraya çevrildiği ve fakat elde olunan hasılanın borcu ödemeye yetmediği için rehin açığı belgesi düzenlendiği anlaşılmakta ise de, yukarda yapılan açıklamalar da gözetildiğinde, genel haciz yoluyla icra takibinden ve işbu davadan sonra düzenlenen rehin açığı belgesinin, yukarıda sözü edilen rehin tutarının altında kalan alacağın tamamı için girişilen işbu davaya konu icra takibine geçerlilik kazandırmayacağı için açılan itirazın iptali davası açısından dava şartının tamamlanması gibi bir etkisinin bulunması söz konusu değildir....

          Dava, İİK'nun 277 vd maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davaları, elinde kat'i (İİK 143 md.) yada geçici (İİK 105.md) aciz belgesi bulunan alacaklılar tarafından açılabilir. Bu husus davanın görülebilme koşulu olup mahkemece re'sen gözönüne alınması gerekir. Aciz belgesinin dava açılmadan veya dava açıldıktan sonra yada temyiz aşamasından ve hatta hükmün Yargıtay'ca onanmasından (veya bozulmasından) sonra bile sunulma olanağı vardır. Somut olayda davacının dayandığı icra takiplerinde dava açılmasından sonra 10.6.2014, 11.6.2014 ve 19.6.2014 tarihinde borçlunun adresinde borçlunun işçisi huzurunda yapılan hacizlerde 250 ve 450 TL'lik mal haczedilmiş, başkaca haczi kabil malvarlığı bulunamadığı tespit edilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili dava dilekçesiyle, davalılardan ...’ün müvekkiline olan borcu nedeniyle yaptıkları icra takibi sırasında borcunu karşılayacak haczi kabil malının bulunmadığını; ancak, kendisine ait taşınmazları alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla oğlu olan diğer davalı ...’e sattığını öne sürerek, yapılan satışların iptali ile kendilerine cebri icra yapma yetkisi tanınmasını talep etmiştir. Davalılardan ..., davacının elinde aciz belgesi bulunmadığını, davanın reddini savunmuştur....

              Karşı davalı Vekili cevap dilekçesinde özetle ; karşı davacının araç takyidat bilgileri ve gönderilen ihtarname ile rehin veren olduğu ve aracının üzerinde müvekkili bankanın rehninin bulunduğu kolaylıkla anlaşılabileceğini, taşıt rehin sözleşmesi incelendiğinde, sözleşmenin 29.06.2015 tarihinde imza altına alındığını, şirket kaşesinin ve yetkili imzasının eksiksiz bir şekilde sözleşmede yer aldığını, ayrıca rehinli araca ait ruhsatın, davalı şirket tarafından, rehin sözleşmesinin kurulması sırasında sunulduğunu, karşı davacı şirketin, rehinden haberi olmadığına dair iddiasının kabul edilemeyeceğini, 2015 yılından beri aracının üzerinde rehin hakkı olduğunu bilinmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu beyanla karşı davanın reddedilmesini arz ve talep etmiştir. DELİLLER, TAHKİKAT VE GEREKÇE: Dava; Asıl dava itirazın iptali, karşı dava ise araç üzerindeki rehnin kaldırılması talebine ilişkindir....

                Bu takip yolunda haciz ancak İİK’nun 150/f maddesi göre geçici rehin açığı belgesinin verilmesi halinde yapılabilir. Yani rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip devam etmekte iken, rehnin satışı sonucu elde edilecek paranın rehin alacaklısının alacağına yetmeyeceği anlaşılırsa, alacaklı isterse icra dairesi kendisine geçici rehin açığı belgesi verilmesini isteyebilir ve bu belgeye dayanarak aynı takip dosyasından yeni bir haciz yolu ile takip yapmadan, alacağının rehinle karşılanmayacağı tahmin edilen kesimi için icra dairesinden borçlunun diğer mallarının haczini isteyebilir. Dava konusu 02.05.2008 tarihli haciz, rehin açığı belgesi alınmadan kısaca yukarıda belirtilen prosedür uygulanmadan yapıldığından geçerli değildir. Bu durumda dava ön koşulu olan geçerli bir haczin varlığından söz edilemeyeceğinden davanın koşulları oluşmadığından reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

                  UYAP Entegrasyonu