Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bozmaya uyan mahkemece; davanın kısmen kabulüne, sözleşmenin feshine dair kurum işleminin iptali isteminin reddine, davacının davalıya 329,60 TL cezai şart ve 19.978,74 TL reçete bedeli kesintisi toplamı olan 20.308,34 TL’den borçlu olmadığının tespitine dair verilen 28/03/2017 tarihli hüküm, davalı tarafın temyizi üzerine; Dairece verilen 05/03/2020 tarihli ve 2020/687 E. 2020/2057 K. sayılı kararla; 2012 yılı Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin Protokolün (5.3.14.) maddesinin davacı tarafından ihlal edilmesi nedeniyle uygulanması gereken aynı protokolün (4.3.6.) maddesinde; “ Protokolün (5.3.) numaralı maddesindeki fiillerin tespit edildiği reçete veya ilaç bedelleri ödenmez....

    Davalılar vekili, müvekkillerinden davalı şirket ile davacı arasında borcun ödenmesi konusunda anlaşmaya varıldığını, protokolün müvekkili şirket ve davalı ... tarafından imzalandığını, müvekkilinin borç ödeme protokolünde belirtilen vadelerde borcuna mahsuben taksitlerle ödemeler yaptığını, davacının da ihtirazi kayıt ileri sürmeden tahsilat yaptığını belirterek davanın reddini savunmuş, %40 tazminata karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davalılar vekilinin protokol nedeniyle borcun yeniden yapılandırılıp buna göre davacı bankaya ödemelerin yapıldığını iddia etmesine rağmen, protokolün taslağının taraflarca imzalanıp protokolün yürürlüğe girmemesine göre bu savunmaya itibar edilmediği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, davalıların İstanbul 5....

      Ancak davalının tasfiye protokolüne uymayarak eksik ödemede bulunduğu yapılan inceleme sonucu anlaşılmıştır. 20/03/2013 tarihli protokolün 8. maddesi, protokolün borcun yenilenmesi olarak kabul edilemeyeceği hükmünü içermektedir. Davalının protokole uygun ödemede bulunmaması üzerine banka 19/09/2013 tarihli ihtar ile protokolün geçersiz hale geldiğini borçluya bildirmiştir. Bu durumda mahkemece, davacı banka alacağının 5464 sayılı Yasaya göre hesaplanması gerekirken, somut olayda uygulama yeri bulunmayan 4077 sayılı Yasa hükümlerine göre eksik inceleme ile düzenlenen bilirkişi raporuna göre karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde davacıya iadesine, 15/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Ancak davalının tasfiye protokolüne uymayarak eksik ödemede bulunduğu yapılan inceleme sonucu anlaşılmıştır. 11/06/2013 tarihli protokolün 8. maddesi, protokolün borcun yenilenmesi olarak kabul edilemeyeceği hükmünü içermektedir. Davalının protokole uygun ödemede bulunmaması üzerine banka 13/02/2014 tarihli ihtar ile protokolün geçersiz hale geldiğini borçluya bildirmiştir. Bu durumda mahkemece, davacı banka alacağının 5464 sayılı Yasaya göre hesaplanması gerekirken, somut olayda uygulama yeri bulunmayan 4077 sayılı Yasa hükümlerine göre eksik inceleme ile düzenlenen bilirkişi raporuna göre karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,peşin harcın istek halinde iadesine, 11/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın İptali Balıkesir 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 20.9.2007 gün, 9116-8670 sayılı, 13.Hukuk Dairesinin 11.9.2007 gün 10822-10342 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, anonim şirket hisselerinin satış bedelinin tahsili için girişilen icra takibinde borca itirazın iptali; karşı dava ise satışla ilgili protokolün iptali ve istirdat istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 11.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın 11.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 01.11.2007 gününde oybirliği ile karar verildi....

            Davalı vekili, protokolün başlı başına borç doğuran bir anlaşma niteliğinde bulunmadığını müstakbel bir anlaşmanın zeminini oluşturduğunu, Bingöl İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetkili olduğunu, müvekkilinin ikametgahının esas alınması gerektiğini bildirerek davanın reddini istemiştir....

              kaldırıldığı sabit olmakla beraber 6.12 maddesinde" Bu protokolün yürürlük tarihinden önce herhangi bir nedenle Kurumca veya Kuruma devredilen kurumlarca sözleşmesi feshedilen eczacının yazılı talebi halinde; Kurumca tespit edilen ve sözleşmesinin feshedilmesine neden olan fiil /fiiler için bu protokolün (5) ve (6) numaralı maddelerinde yer alan hükümler uygulanır. 1.02.2012 tarihinde imzalanan protokolden önceki protokollerde sözleşmenin feshi ve cezai şart gerektiren maddelerden bu protokolde kaldırılmış olanlar nedeniyle sözleşme feshi ve/veya cesai şart uygulanmış olan işlemler,konusu kalmadığından durdurulur ve işlem yapılmaz.Bu protokolün yürürlük tarihinden önce (5.3) numaralı maddede sayılan fiilerden dolayı sözleşmesi feshedilen eczanelerin yazılı talebi üzerine bu protokoldeki cezai şart ve fesih hükümleri uygulanır." hükmünün düzenlendiği yazılıdır....

                sözleşmesinin feshedilmesine neden olan fiil /fiiler için bu protokolün (5) ve (6) numaralı maddelerinde yer alan hükümler uygulanır.Bu protokolün yürürlük tarihinden önce (5.3) numaralı maddede sayılan fıilerden dolayı sözleşmesi feshedilen eczanelerin yazılı talebi üzerine, bu protokoldeki cezai şart ve fesih hükümleri uygulanır, yine 2012 protokolüne eklenen ek Protokolün 7.maddesi uyarınca; "01.02.2012 tarihinde imzalanan protokolden önceki protokollerde sözleşmenin feshi ve cezai şartı gerektiren maddelerden bu protokolde kaldırılmış olanlar nedeniyle sözleşme feshi ve/veya cezai şart uygulanmış olan işlemler, konusu kalmadığından durdurulur ve işlem yapılmaz " hükmünün düzenlendiği yazılıdır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereği ve sonradan düzenlenen protokolün tarafları arasında tapu iptali ve tescil istemine ilişkin bulunduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 15.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 16.06.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ -KARAR- Dava, 6.6.1994 tarih 21151 yevmiye numaralı gayirmenkul satış vaadi sözleşmesi ve ek protokolün koşulların yerine getirilmemesi nedeniyle iptali ile elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 13.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 1.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu