tarihli, 42.500,00.TL bedelli senetler nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE, 3. kişileri etkileyecek şekilde karar verilemeyeceğinden bu senetlerin iptali talebinin REDDİNE, e)-Taraflar arasındaki protokolün 4. maddesinde belirtilen ...'ın 25.762,00.TL ve ...'...
Taraflar arasındaki imzalanan ve dosyada örneği mevcut olan taraflar arasındaki protokolün 21.maddesinde, protokol çerçevesinde doğabilecek anlaşmazlıklar durumunda İstanbul mahkemelerinin yetkili kılındığı görülmüştür....
Mahkemece; dosya kapsamına uygun görülen bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kısmen kabulüne, takibin 15.500 TL üzerinden ve davalılar ... ile ... yönünden itirazın iptali ile takibin devamına fazlaya dair talebin reddine, davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı banka davalılar ...'e kullandırılan kredilerin ödenmemesi nedeniyle yapılan takibe karşı borçlu ve kefillerin itiraz ettiğini belirterek iş bu itirazın iptali davasını açmıştır. Mahkemece davalılardan ... hakkındaki dava hüküm kısmında reddedilmiş ise de, bu redde ilişkin gerekçeler kararın gerekçe bölümünde tartışılıp irdelenmemiştir. Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş, davacı banka ile davalılar ... ve ... arasındaki protokolün davalı kefil ...'...
Protokolün 5.1 maddesinde sebep gösterilmeden fesih yetkisi verilmesi keyfi olarak fesih hakkının kullanılacağı anlamını taşımaz. Protokolün 7.1. maddesinde eczaneler ile sözleşme yapma zorunluluğu getirilmesi ile 5.1. maddede düzenlenen fesih yetkisi birbiriyle çelişmektedir. Kurumun delil olmadan eczane ile olan sözleşmesini feshi halinde eczacı tekrar Kuruma başvurduğunda yine sözleşme yapmak zorunda kalacaktır. Bu nedenle delilsiz sözleşme feshi, sözleşme kapsamında hukuki olmayacaktır. Zira protokolün 7.1. maddesine göre, feshi gerektirecek hususlar yoksa sözleşme yapılır denildiğinden fesih için gerekçe gösterilmesi gerekmektedir....
Maddesinde ise; "(1)Bu protokolün yürürlük tarihinden önce herhangi bir nedenle Kuurmca cezai şart uygulanan eczacının bu işleme karşı dava açmış olması ve açılandavanın Protokolün yürürlüğe girdği tarihte kesinleşmemiş olması halinde yazılı talebi ile; Kurumca tespit edilen ve sözleşmesinin feshedilmesi ve/veya cezai şart uygulanmasına ilişkin fiil/fiiler için Protokolün (5) ve (6) numaralı maddelerinde yer alan hükümler uygulanır. (2) Ancak Kurumca tahsil edilmiş olan cezai şart ve yersiz ödeme tutarları geri ödenmez, mahsup edilmez. (3)..." düzenlemelerine yer verilmiştir. Davacı hakkında uygulanan dava sonucu 2009 yılı eczane protokolünün 6.3.3. maddesinin 01.04.2016 tarihinde yürürlüğe giren 2016 yılı protokolü ile değiştirildiği anlaşıldığına göre, mahkemece, 2016 yılı protokolü mahkemece değerlendirilip sonucuna uygun karar verilmesi gerekli olup, anılan bu husus nedeniyle kararın bozulması gerekirken, (Kapatılan) 13....
tamamen aldatma ve hile yoluyla imzalandığını, tanığın anlatımları ile davacı ve diğer hissedarlar bakımından müvekkile beyan edilen hususların gerçeği yansıtmadığını ve protokolün akdi sırasında müvekkilin iradesinin sakatlanmış olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir....
Diğer davalılar vekili, dava konusu alacağın dayanağını oluşturan protokolün geçersiz olduğunu, bu nedenle cezai şart alacağı istenemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davanın hisse ve işletme devri bakımından yapılan ön protokol kapsamında verilen kaparonun protokolün bozulması nedeniyle cezai şart ve faizi ile birlikte tahsili için yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, davya konu olayda tarafların tacir olamadığı, uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgili hususlardan kaynaklanmadığı bu nedenle danın ticari dava sayılamayacağı gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde dosyanın ... Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı deliller ile gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir....
konusu protokolün iptal edildiğini mahkemeye bildirdiği anlaşılmaktadır....
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, eldeki dava ile davalı kurum tarafından 2012 yılı protokolündeki 5.3.14 maddesine göre kendisine ceza-i işlem uygulandığını, davalı kurum tarafından verilen ceza-i işlemlerin iptaline karar verilmesini istemiş ve yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş ise de; 01.01.2016 tarihinde yürürlüğe giren 2016 protokolünün, davaya konu 5.3.14 maddesinin protokolün yürürlüğe girdiği 01.01.2016 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırıldığı sabit olmakla beraber 6.12 maddesinde" Bu protokolün yürürlük tarihinden önce herhangi bir nedenle Kurumca veya Kuruma devredilen kurumlarca sözleşmesi feshedilen eczacının yazılı talebi halinde; Kurumca tespit edilen ve sözleşmesinin feshedilmesine neden olan fiil/fiiler için bu protokolün (5) ve (6) numaralı maddelerinde yer alan hükümler uygulanır. 1.02.2012 tarihinde imzalanan protokolden önceki protokollerde sözleşmenin feshi ve cezai şart...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkiline 30.11.2005 tarihli protokol uyarınca borçlu olduğunu, borcunu ödemediği için protokolün 8/A maddesi uyarınca ayrıca cezai şart ile sorumlu bulunduğunu, cezai şarta ilişkin alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itiraz edildiğini iddia ederek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davacının protokol ile belirlenen alacağının ödenmemesi nedeniyle cezai şart talebinde haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....