Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, eldeki dava ile davalı kurum tarafından 2012 yılı protokolündeki 5.3.14 maddesine göre kendisine ceza-i işlem uygulandığını, davalı kurum tarafından verilen ceza-i işlemlerin iptaline karar verilmesini istemiş ve yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş ise de; 01.01.2016 tarihinde yürürlüğe giren 2016 protokolünün, davaya konu 5.3.14 maddesinin protokolün yürürlüğe girdiği 01.01.2016 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırıldığı sabit olmakla beraber 6.12 maddesinde" Bu protokolün yürürlük tarihinden önce herhangi bir nedenle Kurumca veya Kuruma devredilen kurumlarca sözleşmesi feshedilen eczacının yazılı talebi halinde; Kurumca tespit edilen ve sözleşmesinin feshedilmesine neden olan fiil/fiiler için bu protokolün (5) ve (6) numaralı maddelerinde yer alan hükümler uygulanır. 1.02.2012 tarihinde imzalanan protokolden önceki protokollerde sözleşmenin feshi ve cezai şart...

    Diğer davalılar vekili, dava konusu alacağın dayanağını oluşturan protokolün geçersiz olduğunu, bu nedenle cezai şart alacağı istenemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davanın hisse ve işletme devri bakımından yapılan ön protokol kapsamında verilen kaparonun protokolün bozulması nedeniyle cezai şart ve faizi ile birlikte tahsili için yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, davya konu olayda tarafların tacir olamadığı, uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgili hususlardan kaynaklanmadığı bu nedenle danın ticari dava sayılamayacağı gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde dosyanın ... Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı deliller ile gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir....

      Protokolün 3732 sayılı Onay Kanunu'nun 3. maddesi ve 5271 sayılı CMK'nin 311. maddesi uyarınca yapılan yargılamanın yenilenmesine ilişkin yargılama sonucunda; 5271 sayılı CMK'nin 323/1 (CMUK 341.) maddesinde "Yeniden yapılacak duruşma sonucunda mahkeme, önceki hükmü onaylar veya hükmün iptali ile dava hakkında yeniden hüküm verir" şeklindeki açık hükmüne karşı; mahkemece önceki hükmün onaylanmasına veya ilk hükmün iptali ile sanık hakkında 765 sayılı TCK'nin 448. maddesi uyarınca kasten öldürme suçundan açılan davada yeniden hüküm kurulmasına karar verilmesi yerine, yazılı şekilde "önceki kararda değiştirilecek bir husus olmadığına" şeklinde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş olup, hükümlü müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmekle, hükmün 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 22.12.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi...

        Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasında, 31/03/2014 tarihinde imzalanan protokolün borç tasfiyesine ilişkin olduğu ve bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği, davacı yanca, protokolün 4.maddesine göre 30/06/2017 tarihinde ödenmesi gereken 400.000-TL. nakit borcun davalı bankaya ödenmediği, protokolün 3.maddesine göre 30/06/2017 tarihine kadar davalı bankaya iade edilmesi gereken teminat mektuplarının davalı bankaya iade edilmediği, protokolün 4/A ve 7. maddeleri gereğince, davacının temerrüde düştüğü, iş bu maddelere göre temerrüt halinin gerçekleşmesi ile davalı bankanın protokol hükümleri ile bağlı kalmayacağı, protokolün feshedilmiş sayılacağı, davalı bankanın genel kredi sözleşmesi hükümleri dahilinde işlem yapmakta serbest olduğu, protokol ile borçlulara sağlanan faiz ve komisyon oranı indirimi dahil her türlü ayrıcalığın protokolün yürürlüğe girdiği tarihe dönülmek üzere (bankanın ödenen miktarlar ve tesis edilen teminatlar üzerindeki...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ortak gider ve aidat alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve %40 icra inkar tazminatı istemine ilişkindir....

            Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında yapılan ve dava konusu işlem tarihinde yürürlükte olan protokolünün 5.1. maddesinde " Taraflar bir ay önceden yazılı bildirimde bulunmak şartıyla sözleşmeyi her zaman feshedebilir" düzenlemesi bulunduğu, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalı kurum tarafından protokolün 5.1. maddesi gereğince sözleşmenin fesih edileceğine ilişkin 02.01.2018 tarihli bildirimin davacıya gönderildiği ve tebliğ edildiği, bu tarihten sonra ise protokolün 5.1. maddesi gereğince 27.12.2019 tarihinde sözleşmenin fesih edildiği, bu hususların taraflar arasında ihtilafsız olduğu, davalının protokolün 5.1. maddesinde yer alan düzenlemeye uygun olarak sözleşmeyi feshettiği, davalı kurum işleminin taraflar arasındaki protokole uygun olduğu, mahkemece, taraflar arasındaki ihtilafın hukuki niteliğine uygun olmayan, yanılgılı hukuki değerlendirmeye dayalı olarak davanın kabulüne ilişkin olarak...

              3. maddesinde belirtilen ...Köyü hududunda otuz adet beheri 100 m2'lik dükkan yerinin SS. ......Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi adına olan tapusunun iptali ile köy tüzel kişiliği adına tapuya kayıt ve tesciline, harca esas değer olarak 600.000,00 TL üzerinden harcın tahsiline, 30 adet beheri 100 m2'lik dükkan yerinin altyapı masrafı olarak fazlaya dair haklar saklı kalmak üzere 86.458,00 TL'nin, protokolün 2. maddesindeki Köy Konağı yapımı taahhüdü yerine getirilmediğinden fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile 21.000,00 TL'nin, protokolün 4. maddesindeki kanalizasyon yapımı taahhüdü yerine getirilmediğinden fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile 177.563,00 TL'nin, protokol hükümlerinin yerine getirilmesindeki gecikmeden doğan ecri misil-kira bedeli olarak 663.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek orandaki bankalar arası reeskont faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

                SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı vekili; söz konusu protokolden kaynaklı olarak talep edilecek durumlar itirazın iptali davası ile ileri sürülemeyeceğini, taraflar arasında imzalanan protokolün niteliğinin tespit edilmesini, icra takibine dayanak olarak gösterilen protokolün teminat niteliğinde olduğunu, ancak sözleşmenin kefalet sözleşmesi mi yoksa garanti sözleşmesi mi olduğunun davacı tarafından belirtilmediğini, dava konusu protokolün garanti sözleşmesi değil kefalet sözleşmesi niteliğinde olduğu belirtilmiştir. Yine davalı vekili; Yargıtay 3. HD 2017/15947 E. Ve 30.11.2017 tarihli ilamında bir sözleşmenin kefalet sözleşmesi-garanti sözleşmesi karşılaştırma kriterleri ile ilgili açıklamalarına atıfta bulunarak aradaki protokolün kefalet sözleşmesi kapsamında değerlendirilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, TBK.'nun 583....

                Davalı-karşı davacı vekili, taraflar arasındaki protokolün rekabet yasağını düzenleyen ....4. maddesinin BK’nın ... ve 20. maddeleri uyarınca geçersiz olduğunu, bölge sınırlaması ve ürün sınırlaması bulunmayıp ... yıllık sürenin müvekkilin ekonomik açıdan mahvına neden olacak bir düzenleme olduğunu, cezai şart fahiş olup iptali gerektiğini, davacı ...’ın rekabet yasağı hükmü ile elde edeceği bir yarar bulunmadığını, ortağı olduğu şirktin borca batık olup acz içinde olduğunu, bayilik ve distribütörlük sözleşmeleri iptal edildiği için rekabet yasağı öngörülen alanda satışı söz konusu olmayıp müvekkilinin davranışından kaynaklanan bir zararının söz konusu olmadığını savunmuş, karşı dava dilekçesinde, taraflar arasında 22.08.2007 tarihli ticari protokolden hariç boşanma kararının eki olan boşanma protokolü imzalandığını, her iki protokolün de davacı karşı davalı ... tarafından ihlal edildiğini, ticari protokolün ....8 ve ....9. maddeleri ihlal edilip protokol konusu aracın borcunun davacı karşı...

                  Mahkemece; taraflar arasında düzenlenen protokolün 6.3.3 ve 6.3.24 maddelerine davacının aykırı davrandığı, reçetede bulunan imzaların hasta sahibine yahut yakınına ait olmadığının belirlendiği, yine davacının eczane çalışanları vasıtasıyla reçete yönlendirmesi yaptığı, bu nedenle sözleşmenin bir yıl süre ile feshine ilişkin kurum işleminin yerinde olduğu, ancak yönlendirmesi yapılan ve hasta yahut yakınına ait imza içermeyen reçetelerde belirtilen ilaçların davacı tarafından hastaya teslim edildiği, bu nedenle bu reçete bedellerinin davalının istihkaklarından kesilmesinin kurum lehine sebepsiz zenginleşmeye yol açacağından davanın kısmen kabulüne, taraflar arasındaki sözleşmenin bir yıl süre ile feshine ilişkin davalı kurum işleminin iptali isteminin reddine, davalı Kurumun protokolün 6.3.3 maddesi gereğince uygulanan 33.306,85 TL cezai şart bedeline ilişkin kararının 29.745,40 TL sinin, protokolün 6.3.24 maddesi gereğince uygulanan 290.580,75 TL reçete bedeli, 03/10/2011 tarihi itibariyle...

                    UYAP Entegrasyonu