Şti.’ye ait borçtan dolayı takibe geçilmesinin geçersiz olduğu sonucuna varıldığını, tüm bunlar karşısında yazılı belge sunulamaması nedeni ile dava konusu senetlerin avans olarak verildiğinin kabul edilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, 26/12/2013 tarihinde protokolde düzenlenen miktarda alacağın davalıya temlik edildiğini, protokolden kaynaklı yükümlülüğün yerine getirildiğini, Van Valiliği Defterdarlık Yüzüncü Yıl Üniversitesi Döner Sermaye Saymanlık Müdürlüğü tarafından temlik kaydı alınarak davalıya ödendiğini, davalı tarafın iddia ettiğinin aksine müvekkili şirketin davalıya hiçbir borcu bulunmadığını, Davalı tarafın, müvekkilinin ... yerini aldığı ve ... tüm borcunu üstlendiği yönündeki iddialarının ise hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, protokolde, ...’nin davalıya olan açık cari hesap borcuna karşılık müvekkilinin toplam 228.889,15TL bedelli muhtelif faturalardan kaynaklı alacağının davalıya devredileceği ve temlik edilen bu miktarın YSF’nin cari hesap borcundan düşüleceği...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Edimin ifasına fesat karıştırma HÜKÜM : Beraat Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Sanık hakkında edimin ifasına fesat karıştırma suçundan açılan kamu davasında eyleminin özel belgede sahtecilik vasfında görülerek 07/02/2011 gün ve 2008/133 Esas, 2011/116 sayılı karar ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve itiraz üzerine kesinleştiği gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde beraat hükmü kurulması, Kanuna aykırı, katılan ... vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu cihetin yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümde yer alan “sanık ...’nin üzerine atılı edimin ifasına fesat karıştırma suçunu işlediğine dair cezalandırılmasına...
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Yüklenmiş olduğu edimin büyük bir kısımını iş arkadaşları ile birlikte "temel kalıp döşeme (malzemeli), beton dökümü (işçilik ve malzeme), kereste malzemesi ve işçiliği, demir işçiliği'' şeklinde yerine getirdiğini, dava konusu çekin davacılara ait olan şantiyede yapılan iş ve malzeme tutarına karşılık ciro yolu ile 3. kişilere devredildiğini, edimin yerine tam ve süresinde yerine getirilemeyişine sebebinin davacılar olduğunu, inşaat işini belli bir seviyeye getirene kadar çalıştırıldığını ve iş sona yaklaşınca; davalı taraf ve iş arkadaşları davacılara ait olan şantiyeye alınmayarak dava konusu edimin yerine getirilmesine engel olunduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına göre; ''davanın reddine'' karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun "Mahkeme tarafından uzlaştırma" başlıklı 254. maddesinde yer alan; "(1) Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, kovuşturma dosyası, uzlaştırma işlemlerinin 253 üncü maddede belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilir. (2) Uzlaşma gerçekleştiği takdirde, mahkeme, uzlaşma sonucunda sanığın edimini def’aten yerine getirmesi halinde, davanın düşmesine karar verir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arz etmesi halinde; sanık hakkında, 231 inci maddedeki şartlar aranmaksızın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilir. Geri bırakma süresince zamanaşımı işlemez....
Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi halinde; sanık hakkında, 231 inci maddedeki şartlar aranmaksızın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilir. Geri bırakma süresince zamanaşımı işlemez....
Geri bırakma süresince zamanaşımı işlemez. (3) Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildikten sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmesi hâlinde, açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak davanın düşmesine karar verilir. (4) Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildikten sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi hâlinde, mahkeme tarafından, Kanunun 231 inci maddesinin on birinci fıkrasındaki şartlar aranmaksızın hüküm açıklanır."...
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun "Mahkeme tarafından uzlaştırma" başlıklı 254. maddesinde yer alan; "(1) Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, kovuşturma dosyası, uzlaştırma işlemlerinin 253 üncü maddede belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilir. (2) Uzlaşma gerçekleştiği takdirde, mahkeme, uzlaşma sonucunda sanığın edimini def’aten yerine getirmesi halinde, davanın düşmesine karar verir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi halinde; sanık hakkında, 231. maddedeki şartlar aranmaksızın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilir. Geri bırakma süresince zamanaşımı işlemez....
ne dava konusu dükkanları bir kısmı peşin, bir kısmının da iş karşılığı olmak üzere 330.000,00 DEM bedele 15.11.1999 tarihinde satıldığını, 100.000,00 DEM peşin alındığını, geri kalan 230.000,00 DEM için ise adı geçen firmanın kooperatife ait bazı işlerin yapılmasını üstlendiğini ve edimin yerine getirilmesi nedeni ile de tapu devrinin yapıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalılar ... ve ... vekili ise, müvekkillerinin ....'nin yetkilileri olup davacı kooperatifle 15.11.1999 tarihli sözleşmeyi imzaladıkları, sözleşme uyarınca 100.000,00 DEM peşin ödeme yapıp bakiye kısım için ise aynı tarihli ek sözleşme ile davacı kooperatife ait işlerin yapılmasının üstlenildiğini, bu edimin yerine getirilip, ek iş bedeli olan 21.476,00 DEM'in ise ödenip, hesapların kapatıldığını belirterek, davanın reddini istemiştir. Davacı kooperatif tarafından davalı .... aleyhine ......
İlk derece mahkemesincc sözleşme mahkeme kararına dayalı olarak fesh edildiğinden edimin yerine getirilmesinin imkansız hale geldiği, sözleşmenin feshinde davalıya atfı kabil bir kusur bulunmadığı, bu sebeple müspet zararlardan olan kar kaybının talep edilemeyeceği kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş ise de, idarenin sözleşmenin feshinde haksız olması durumunda davacının müspet zarar kapsamında kalan kar kaybını talep edebileceği kabul edilmelidir....
-KARAR- Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında ... isimli cafe konseptinde iş yeri açmak için 30.12.2010 tarihinde yapılan franchising sözleşmesinin karşılıklı görüşmeler sonucunda 28.02.2011 tarihinde sona erdirilerek müvekkilinin ticari faaliyette bulunduğu iş yeri vasıflı taşınmazın işletmesinin tüm demirbaşlarıyla birlikte davalıya iade edildiğini, taraflar arasında yapılan protokolün 2. maddesi gereği müvekkilince yapılan iade karşılığı toplam 140.000 TL.nin müvekkiline ödenmesi konusunda tarafların anlaştıklarını, davacının iş bu protokolden doğan edimlerini yerine getirmesi halinde davalının 70.000 TL. Peşinatı müvekkilinin banka hesabına yatırılacağını, kalan bedelin 3 adet senetle ödeneceğini, 70.000 TL. Peşinat ile 15.03.2011 vadeli 25.000 TL. Bedelli senedin vadesinde ödendiğini, davalının 15.04.2011 vadeli 25.000 TL. Bedelli senedin bakiye 10.000 TL. Lik kısım ile 15.05.2011 vadeli 20.000 TL....