Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Geri bırakma süresince zamanaşımı işlemez. (3) Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildikten sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmesi hâlinde, açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak davanın düşmesine karar verilir. (4) Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildikten sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi hâlinde, mahkeme tarafından, Kanunun 231 inci maddesinin on birinci fıkrasındaki şartlar aranmaksızın hüküm açıklanır."...

    Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildikten sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde, mahkeme tarafından, 231 inci maddenin onbirinci fıkrasındaki şartlar aranmaksızın, hüküm açıklanır.” şeklindeki hükmü uyarınca edimin ifa tarihine kadar hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi yerine, yazılı şekilde kamu davasının düşürülmesine karar verilmesinde isabet görülmemiştir. 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 254/2 maddesinde "Uzlaşma gerçekleştiği takdirde, mahkeme, uzlaşma sonucunda sanığın edimini def'aten yerine getirmesi halinde, davanın düşmesine karar verir....

      ne dava konusu dükkanları bir kısmı peşin, bir kısmının da iş karşılığı olmak üzere 330.000,00 DEM bedele 15.11.1999 tarihinde satıldığını, 100.000,00 DEM peşin alındığını, geri kalan 230.000,00 DEM için ise adı geçen firmanın kooperatife ait bazı işlerin yapılmasını üstlendiğini ve edimin yerine getirilmesi nedeni ile de tapu devrinin yapıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalılar ... ve ... vekili ise, müvekkillerinin ....'nin yetkilileri olup davacı kooperatifle 15.11.1999 tarihli sözleşmeyi imzaladıkları, sözleşme uyarınca 100.000,00 DEM peşin ödeme yapıp bakiye kısım için ise aynı tarihli ek sözleşme ile davacı kooperatife ait işlerin yapılmasının üstlenildiğini, bu edimin yerine getirilip, ek iş bedeli olan 21.476,00 DEM'in ise ödenip, hesapların kapatıldığını belirterek, davanın reddini istemiştir. Davacı kooperatif tarafından davalı .... aleyhine ......

        Her ne kadar davacının, arabuluculuk başvuru şartını yerine getirmeyerek dava açtığı sabit ise de, bu husus gözden kaçırılmış ve dava hakkında usulden red kararı verilmesi gerekir iken sehven esasa girilerek, taraflar arasında 10.07.2018 başlangıç tarihli teknik Adam Sözleşmesinde davacının, play- off primine hak kazanabilmesi için görevine devam ediyor şartı getirilmiş olsa da, sonradan yapılan 23/11/2018 tarihli tadil protokol ile söz konusu play- off priminin yarısı olan 50.000,00 TL'ye, takımın play- offlara katılması halinde, görevinin başında olmasa da hak kazanacağı şeklinde değiştirildiği ve karşılıklı kabul edildiği anlaşılmakla davacının, işbu protokolden kaynaklı ödenmemiş ve muaccel hale gelmiş 50.000 TL prim alacağının olduğu kanaati ile davanın kabulüne " karar verilmiştir....

        Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; takibe konu alacağın temelini teşkil eden protokol gereği 30.000,00 TL'nin Güneş Apartmanı Yöneticiliği adına tahsil eden davacıya makbuz karşılığı ödendiğini, protokolü davacının imzaladığını, apartman yöneticisi davacının kat maliklerinden muvafakat alamadığını protokol konusu edimin yerine getirilmesinin imkansız olduğunu bu nedenle protokol gereği ödenen 30.0000,00 TL'nin iadesinin gerektiğini paranın tahsili için apartman yöneticiliğine açılan davanın apartman yönetimini taraf sıfatı ve tüzel kişiliği bulunmadığından reddedildiğini, bu nedenle takibin davacı hakkında başlatıldığını, borçluya ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edildiğini, süresinde borca itiraz etmediğini belirterek haksız davanın reddini talep etmiştir....

        Borçlunun sorumlu olmadığı sonraki imkânsızlığın unsurları şunlardır: a)Borçlanılan edim sonradan imkânsız hale gelmelidir: Borçlanılan edimin yerine getirilmesinin sonradan ortaya çıkan olaylar nedeniyle objektif ve sürekli olarak mümkün olmamasına sonraki imkânsızlık denilir. Sonraki imkânsızlık da “fiilî imkânsızlık” şeklinde anlaşılmalıdır. İmkânsızlık, bir insan fiiline veya tabiat olayına dayanabileceği gibi, mantıki (tabiî), hukukî veya maddî sebeplere de dayanabilir. Edimin ifası, sözleşmenin kurulmasından önce imkânsız halde bulunmaktaysa, sonraki imkânsızlık değil, başlangıçtaki imkânsızlık söz konusu olur. Bu takdirde de borcun sona ermesinden değil, sözleşmenin butlanından söz edilir (TBK. m. 27/1). b)Edimin ifası objektif olarak imkânsızlaşmalıdır. Borçlanılan edim borçlu da dahil hiçkimse tarafından ifa edilemiyorsa, objektif imkânsızlık söz konusu olur. Borçlanılan edimin yalnız borçlu tarafından ifasının mümkün olmamasına, sübjektif imkânsızlık denir....

        İlk derece mahkemesincc sözleşme mahkeme kararına dayalı olarak fesh edildiğinden edimin yerine getirilmesinin imkansız hale geldiği, sözleşmenin feshinde davalıya atfı kabil bir kusur bulunmadığı, bu sebeple müspet zararlardan olan kar kaybının talep edilemeyeceği kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş ise de, idarenin sözleşmenin feshinde haksız olması durumunda davacının müspet zarar kapsamında kalan kar kaybını talep edebileceği kabul edilmelidir....

        Şti.’ye ait borçtan dolayı takibe geçilmesinin geçersiz olduğu sonucuna varıldığını, tüm bunlar karşısında yazılı belge sunulamaması nedeni ile dava konusu senetlerin avans olarak verildiğinin kabul edilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, 26/12/2013 tarihinde protokolde düzenlenen miktarda alacağın davalıya temlik edildiğini, protokolden kaynaklı yükümlülüğün yerine getirildiğini, Van Valiliği Defterdarlık Yüzüncü Yıl Üniversitesi Döner Sermaye Saymanlık Müdürlüğü tarafından temlik kaydı alınarak davalıya ödendiğini, davalı tarafın iddia ettiğinin aksine müvekkili şirketin davalıya hiçbir borcu bulunmadığını, Davalı tarafın, müvekkilinin YSF Sağlık’ın yerini aldığı ve YSF Sağlık’ın tüm borcunu üstlendiği yönündeki iddialarının ise hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, protokolde, YSF’nin davalıya olan açık cari hesap borcuna karşılık müvekkilinin toplam 228.889,15TL bedelli muhtelif faturalardan kaynaklı alacağının davalıya devredileceği ve temlik edilen bu miktarın YSF’nin cari hesap...

        Şti.’ye ait borçtan dolayı takibe geçilmesinin geçersiz olduğu sonucuna varıldığını, tüm bunlar karşısında yazılı belge sunulamaması nedeni ile dava konusu senetlerin avans olarak verildiğinin kabul edilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, 26/12/2013 tarihinde protokolde düzenlenen miktarda alacağın davalıya temlik edildiğini, protokolden kaynaklı yükümlülüğün yerine getirildiğini, Van Valiliği Defterdarlık Yüzüncü Yıl Üniversitesi Döner Sermaye Saymanlık Müdürlüğü tarafından temlik kaydı alınarak davalıya ödendiğini, davalı tarafın iddia ettiğinin aksine müvekkili şirketin davalıya hiçbir borcu bulunmadığını, Davalı tarafın, müvekkilinin ... yerini aldığı ve ... tüm borcunu üstlendiği yönündeki iddialarının ise hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, protokolde, ...’nin davalıya olan açık cari hesap borcuna karşılık müvekkilinin toplam 228.889,15TL bedelli muhtelif faturalardan kaynaklı alacağının davalıya devredileceği ve temlik edilen bu miktarın YSF’nin cari hesap borcundan düşüleceği...

          Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Dosya içerisindeki ... tarihli uzlaştırma raporunda, katılanın ... tarihinden itibaren bir yıl yani ... tarihine kadar sanığın kendisine karşı suç içeren herhangi bir davranışta bulunmaması şartıyla uzlaşmayı kabul ettiğini beyan ettiği, sanığın uzlaşmayı kabul ettiği ve bu şekilde taraflar arasında uzlaşmanın sağlandığının belirtildiği, 5271 sayılı CMK'nın 254/2. maddesinde ise, edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arz etmesi halinde, sanık hakkında aynı Kanun'un 231. maddesindeki şartlar aranmaksızın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verileceği ve uzlaşma gereklerinin yerine getirilmemesi halinde ise hükmün açıklanacağının öngörüldüğü, somut olayda da, edimin yerine getirilmesinin bir yıllık bir süreye yayılmış olduğu gözetilmeksizin 5271 sayılı CMK'nın 254/2. maddesine aykırı olarak düşme kararı verilmesi...

            UYAP Entegrasyonu