Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya incelendiğinde bu aşamadaki talep ve davanın niteliğine göre, dava taraflar arasında imzalanan protokolden doğan alacak istemine ilişkin olduğu görülmüştür. 7155 Sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun'un 23. maddesi ile 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nda dördüncü bölümden sonra gelmek üzere “Dava Şartı Olarak Arabuluculuk” başlığıyla beşinci bölüm eklenmiş ve eklenen 18/A maddesi ile; (1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır....

, bu şekilde yükleniciye yapılan ödeme miktarı belirlenerek oluşacak uygun sonuç çerçevesinde menfi tesbit ve alacak istemleri ile teminat senetleri ve teminat mektupları hakkında bir karar verilmelidir....

    Bu durumda davacının tüketici olduğu ve tüketici hukukundan kaynaklanan davanın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Davacı gerçek kişinin Yoga katılım- kurs ücretine ilişkin protokolden kaynaklı alacak davasında; davalı ... İşletmesinin sunulduğu ileri sürülen hizmetlerin niteliğine ve TKHK'nın 3/1-k maddesine göre aralarındaki işlemin de TKHK'nın 3/1-l maddesi gereğince tüketici işlemi niteliğinde olup davacının tüketici olduğundan, tüketici hukukundan kaynaklanan davaya bakma görevi TKHK'nın 73. maddesi uyarınca tüketici mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. ( Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/11-42 Esas, 2018/562 Kararı ) Görev hususu ise kamu düzenine ilişkin olup 6100 sayılı HMK'nın 114. maddesi uyarınca aynı zamanda dava şartıdır. Taraflarca ileri sürülmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir ve görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak da söz konusu olmaz....

      Bu durumda davacının tüketici olduğu ve tüketici hukukundan kaynaklanan davanın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Davacı gerçek kişinin Yoga katılım- kurs ücretine ilişkin protokolden kaynaklı alacak davasında; davalı ... İşletmesinin sunulduğu ileri sürülen hizmetlerin niteliğine ve TKHK'nın 3/1-k maddesine göre aralarındaki işlemin de TKHK'nın 3/1-l maddesi gereğince tüketici işlemi niteliğinde olup davacının tüketici olduğundan, tüketici hukukundan kaynaklanan davaya bakma görevi TKHK'nın 73. maddesi uyarınca tüketici mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. ( Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/11-42 Esas, 2018/562 Kararı ) Görev hususu ise kamu düzenine ilişkin olup 6100 sayılı HMK'nın 114. maddesi uyarınca aynı zamanda dava şartıdır. Taraflarca ileri sürülmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir ve görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak da söz konusu olmaz....

        Bu durumda davacının tüketici olduğu ve tüketici hukukundan kaynaklanan davanın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Davacı gerçek kişinin Yoga katılım- kurs ücretine ilişkin protokolden kaynaklı alacak davasında; davalı ... İşletmesinin sunulduğu ileri sürülen hizmetlerin niteliğine ve TKHK'nın 3/1-k maddesine göre aralarındaki işlemin de TKHK'nın 3/1-l maddesi gereğince tüketici işlemi niteliğinde olup davacının tüketici olduğundan, tüketici hukukundan kaynaklanan davaya bakma görevi TKHK'nın 73. maddesi uyarınca tüketici mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. ( Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/11-42 Esas, 2018/562 Kararı ) Görev hususu ise kamu düzenine ilişkin olup 6100 sayılı HMK'nın 114. maddesi uyarınca aynı zamanda dava şartıdır. Taraflarca ileri sürülmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir ve görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak da söz konusu olmaz....

          Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalının yapmış olduğu feshin haklı olduğunu somut delillerle ispat edemediği, davacının haksız fesih nedeniyle sözleşmeden kaynaklanan cezai şart ile mahrum kalınan kar ve protokolden kaynaklanan cezai şart talep edebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile kar mahrumiyetine ilişkin bilirkişi tarafından belirlenen 48.033,81 TL'nin aynen ödenmesine, cezai şartın davalının ekonomik mahvına sebebiyet verileceği bilirikişi raporunda bildirildiğinden sözleşmeden kaynaklanan 14.891,26 TL cezai şart ile protokol uyarınca öngörülen cezai şarttan BK'nın 182/son'a göre indirim yapılarak 25.000,00 USD cezai şartın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, taraflar arasındaki otogaz bayilik sözleşmesinin davalı tarafından haksız olarak feshine dayalı kar mahrumiyeti ve iki ayrı cezai şart isteğine dayalı tazminat davasıdır....

            TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, 28/11/2008 tarihli protokolden önce 2005 yılında hakkında düzenlenen ödemeye çağrı mektubunun İdare Mahkemesi kararıyla iptal edildiği, dava konusu işlemin ise 2015 yılında tesis edildiği ve protokolden sonra olduğu, ihtilafın ihale ve protokol tarihinden sonra gerçekleşen koşullara göre değerlendirilmesi gerektiği, verilen kararın Danıştay Onüçüncü Dairesi'nin 19/02/2010 tarihli kararına aykırı olduğu, davalı idarenin borcu tümüyle tahsil ettiği ve hatta tahsilat fazlasının bila bedel iade edildiği sabitken sıra cetvelinin kesinleşmediğini ileri sürerek yasal işlemlere başlamasının hukuka aykırı olduğu, davalı idarenin ... Ağır Ceza Mahkemesi'nde müdahillikten vazgeçtiği, bu durumun protokolde yer alan borçların ödendiğini ve Fon ile Grubun ibralaştığını gösterdiği, davalı idarenin tüm bu hususları yok sayarak takibat yapmasının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir....

              olarak alacak talebinde bulunmakta haklı olduğu, bilirkişi raporuna göre davacıların 66428 nolu sözleşmeden dolayı 152.057,76 TL asıl alacak, 91.125,65 TL temerrüt faizi olmak üzere 243.183,41 TL, 68968 nolu sözleşmeden dolayı 279.680,84 TL asıl alacak, 163.349,41 TL temerrüt faizi olmak üzere toplam 443.030,25 TL borçlu olduğu, 24.07.2014 takip tarihi itibari ile davacıların borç miktarının toplam 686.213,66 TL olduğu, davalının ise 712.330,89 TL talepte bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacıların 26.117,23 TL borçlu olmadıklarının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine, İİK 72/4 maddesindeki koşullar oluşmadığından davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....

                Arasında Beşiktaş 18.Noterliğinin 05/11/2014 tarih 4902 yevmiye sayılı araç satış sözleşmesi ile devredilen aracın, teslim işleminden sonra ithal Rejim kararına aykırı olarak izin almaksızın ithal edilmesinden dolayı aracın bağlandığının beyan edilmesi üzerine idari ve adli soruşturmalar nedeniyle uğranılacak zarardan sorumlu olunduğu gerekçesi ile 17/08/2015 tarihinde yapılan tutanak ile 50.000,00 TL alındığını, herhangi bir masraf yapılmamasına rağmen paranın geri ödenmeyecek aracın 3.kişiye satıldığından bahisle alacak istemine ilişkindir. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava; hukuki ayıp ve protokolden kaynaklı alacak istemine ilişkindir....

                Hukuk Dairesi tarafından temyiz inceleme görevinin Dairemize ait olduğu gerekçesiyle gönderilen dava dosyası üzerinde, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, davacıya ait internet alan adlarının davacıya devri, devir karşılığında davacıya bedel ödenmesi ve bu alan adları ile ilgili yatırımın başarılı olması halinde tarafların ortak olduğu bir şirket kurulmasını konu alan protokolden kaynaklı alacak istemine ilişkin olduğu, davacının tacir sıfatının bulunmadığı ve Asliye Hukuk Mahkemesince karar verildiği anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 26.01.2022 tarihli ve 2022/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir....

                  UYAP Entegrasyonu