Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece yanlar arasında akdolunan bayilik sözleşmesi ve ek protokol hükümleri ile tüm deliller birlikde değerlendirilerek benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davalı yanın ek protokolden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle davacının akdi fesihde haklı olduğu davalının haklı bir neden olmaksızın davacının teminat mektubunu nakde çevirdiğinin anlaşıldığından bahisle davanın kabulüne, davalının takibe itirazının iptaliyle takibin 10.000,00 USD asıl alacak tutarı üzerinden bu tutar %8 faiz uygulanmak suretiyle devamına, asıl alacağın takip tarihi itibariyle TL karşılığı üzerinden %40'ı oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

    Mahkemece, takip konusu protokoldeki imzanın davalıya ait olup olmadığının tespit edilemediği, dinlenen davacı tanığının beyanlarına göre imzanın davalı tarafında atıldığı kanaatine varıldığı, alacak miktarının belirlenebilir olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava protokolden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibinde itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı 11.07.2010 tarihli protokoldeki imzanın davalıya ait olduğunu kanıtlamak zorundadır. Bilirkişi incelemesi sonucunda imzanın basit tersimli olduğu, davalıya ait olup olmadığının anlaşılamadığı yönünde görüş bildirilmiştir. Protokoldeki imzanın davalıya ait olduğu kanıtlanamamıştır. Davanın değeri itibariyle de tanıkla kanıtlanma imkanı bulunmamaktadır....

      olarak belirtildiği ve bu miktar üzerinden harç yatırıldığı, alacak likit olduğundan icra inkar tazminatına hükmedildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, itirazın iptaline takibin 468.696,22 TL asıl alacak (18/04/2013 tarihli protokolden kaynaklanan) üzerinden asıl alacağa yıllık %13,75 temerrüt faizi uygulanmak suretiyle devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmiştir....

        İl Sağlık Müdürlüğü ile yapılan protokolden 104.038.000.000 TL Devlet Hastanesi ile yapılan protokolden 166.078.000.000 TL. ile Doğum ve Çocukevi'yle yapılan protokolden 60.588.000.000 TL. olmak üzere toplam 330.704.000.000 TL banka zararının faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, hiçbir devlet memurunun devleti borç altına sokacak sözleşme yapma yetkisine sahip olmadığını, tebliğler ile öngörülen izinler veya onaylar alınmadan yapılan sözleşmenin hiçbir geçerliliğinin bulunmadığını, doğumu ve mevcudiyeti, asıl borcun doğumu ve geçerliliğine bağlı olan cezai şartın ve bağış olarak verilen meblağın geri alınamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir....

          Davacı, anlaşmalı boşanmaya esas alınan, hakim tarafından da tasdik edilen protokolden kaynaklanan müşterek çocuğun eğitim giderleri ile ilgili harcamalar için ... icra takibinde bulunmuş, davalının süresi içerisinde bu takibe itiraz etmesi üzerine davacı tarafından açılan itirazın iptali davası sonunda, mahkemece "ortada icra edilebilir bir alacak miktarı bulunmadığı, davacının ayrı bir dava açarak alacağını ve miktarını ispatlaması gerektiği" gerekçe gösterilerek dava reddedilmiştir. Davalı, hakim tarafından tasdik olunan boşanma protokolü ile, müşterek çocuğun eğitim giderlerini karşılamayı üstlenmiştir. Bu protokoldeki taahhüdü ile bağlıdır. Kesinleşen boşanma ilamına göre, davacı annenin müşterek çocuk için yaptığı eğitim- öğretim giderlerini davalı babadan isteme hakkı mevcuttur. Alacağın esası, itirazın iptali davasında incelenebilir. Bunun için takipten önce alacakla ilgili bir ilam alınmış olmasına lüzum bulunmamaktadır....

            SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; "Davanın dayanağı protokolden de anlaşılacağı üzere ihtilaf, özel hukuk tüzel kişilerinin ortaklık ve üyelik ilişkileri ile sınırlı olmak kaydıyla, bir ortağına veya üyesine karşı veya bir ortağın yahut üyenin bu sıfatla diğerine karşı açtığı bir dava olduğunu, HMK md 14/2 gereğince bu tür davaların tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesinde görülmek gerekir ve bu yetki, kesin yetkili olduğunu, protokole konu hisselerin ...Ltd Şti.'ye ait olup bu şirketin muamele merkezi İTO kayıtlarına göre ...olduğunu, mahkemeniz yetkisiz olup yetkili mahkeme İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, bu nedenle davanın yetki yönünden usulden reddedilmesini talep etmiştir. DELİLLER VE GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; 14/12/2020 tarihli protokolden kaynaklı alacak iddiası ile ... 7....

              . - DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 01/10/2021 KARŞI DAVADA DAVACI : ... - TC no:... ... VEKİLİ : Av. ... - DAVALI : ... - TC no:... ... VEKİLİ : Av. ... - DAVA : Alacak (Sözleşmeden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : *** KARAR TARİHİ : *** KARAR YAZIM TARİHİ : *** Mahkememize açılan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: ASIL DAVADA İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalının önceden ortak olduklarını, ortaklığı sonlandırırken ... tarihli protokolü imza altına aldıklarını, anılan protokolün "İşletmede Çalışanları ve Duran Mal Varlıkları" konu başlıklı maddesinin 2.paragrafında "Devreden ..., *** San.ve Tic. Ltd....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, taraflar arasında düzenlenen protokolden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Mahkeme, ticaret mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle, dava dilekçesinin görev nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu iş taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır....

                  Takip konusu bonolar zamanaşımına uğramış ise de, taraflar arasındaki temel ilişki nedeniyle alacak istemi 10 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Taraflar arasındaki 24.10.2005 tarihli protokolden anlaşıldığı üzere temel ilişki davacı tarafından ispatlanmış ve alacak sübuta ermiş olduğundan davalının zamanaşımı def'inin reddi ile davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 13/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    HUKUK DAİRESİ Dava, ... ve ... limanları arasında tren ferisi bağlantılı demiryolu taşımacılığı projesi kapsamında imzalanan protokolden kaynaklanan uyuşmazlığa ilişkindir. Taraflar arasında aynı sözleşmeye dayalı açılan dava sonucu ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) 20.11.2015 tarihi ve 2013/432 E. - 2015/509 K.Sayılı ilamı ile verilen karara yönelik temyiz incelemesi Yargıtay (kapatılan) 23. Hukuk Dairesince yapılmıştır. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 15. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 15. Hukuk Dairesine gönderilmesine 21/04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu