WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı-karşı davacı vekili, taraflar arasında imzalanan 31.12.2012 tarihli ek protokol ile dava konusu olan 4 no.lu bağımsız bölümün müvekkiline devredildiğini, müvekkilinin protokol gereği yapması gereken edimleri yerine getirdiğini, hatta protokol dışına çıkarak davacıyla yapılan şifahi görüşme neticesinde davacıya ait bağımsız bölümlerin de kapı, pencere vs. işlerini de yaptığını, dolayısıyla protokol gereği 4 no.lu bağımsız bölüm için belirtilen bedelden daha fazla harcama yaptıklarını ve davacı-karşı davalıdan alacaklı olduklarını savunarak öncelikle davacı/karşı davalının açtığı tapu iptali ve tescil talebinin reddi ile bakiye 45.308,85 TL alacaklarının; asıl davanın tapu iptali ve tescili talebinin kabulü halinde ise toplam 135.308,85 TL alacağın davacı/karşı davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir....

    DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında düzenlenen protokol - ibraname başlıklı sözleşmeyle Asansör Revizyon Sözleşmesi ve Asansör Periyodik Bakım Sözleşmesinin karşılıklı olarak feshedildiğini, davalının protokol - ibranamede kararlaştırılan ödemeleri yapmadığını, icra takibinin haksız itiraz sonucu durduğunu, davalının icra dairesinin yetkisine itirazının haksız olduğunu öne sürerek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. II....

      Davacı kadın vekili temyize cevap dilekçesinde, tarafların tapu iptali ve tescili davasına konu konutun yarısının kadına, yarısının da erkeğe tapu iptali ve tescili davasının davalısı tarafından devredilmesi için protokol imzaladıklarını ve erkeğin davranışlarında herhangi bir düzelme olmaması nedeniyle barışmanın söz konusu olmadığını belirterek kararın onanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı erkek tarafların barıştıklarını ve protokol imzalandığını iddia etmiş ve davalı kadın da protokol imzalandığını kabul ederek erkeğin kusurlu davranışlarının devam ettiğinden bahsetmiştir. Bu durumda, tarafların barışıp biraraya geldiklerini iddia eden davalı erkeğe iddialarını ispatlayacak delillerini sunması için süre verilmesi ve erkek tarafından delil sunulması halinde delillerin tüm dosya kapsamı ile birlikte değerlendirilip esas hakkında karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir. VI....

        Dava, itirazın iptali (mal rejiminin tasfiyesine yönelik protokole dayalı) istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 33 üncü maddesi, 190 ıncı maddesi, 313 ve devamı maddeleri geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'un 6 ncı maddesi, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 42 ve devamı maddeleri, 67 nci maddesi; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 09.05.1960 tarih ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı kararı. 3....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira parasının tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde 15.01.2006 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile davalıya kiralanan taşınmazın aralarında düzenlenen protokol ile 15.04.2008 tarihinde tahliye edildiğini, tahliye tarihinden önceki üç aylık kira parasının icra takibine rağmen ödenmediğini, takibe haksız olarak itirazda bulunulduğunu ileri sürererek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir....

            Bu nedenle mahkemece, davacı hakkında açılmış ceza davası olup olmadığı, davacının davacı eczacının, kurumu zarara uğratmak kastıyla hareket edip etmediği, bir başka ifadeyle hakkında uygulanan cezai şartın unsurlarının oluşup oluşmadığı araştırılmalıdır. 2012 ve 2016 protokolünün 6.10 maddesi ile “Bu Protokolün yürürlük tarihinden önceki dönemlerde geçerli olan protokol hükümlerine göre Kuruma fatura edilen ve kontrolleri kurum tarafından bu protokol yürürlük tarihinden sonra yapılan reçeteler için ya da reçete kontrolleri yapılmış olmakla birlikte fesih ile ilgili işlemleri henüz tamamlanmadığı durumlarda tespit edilen fiil/fiiller için Kurumca ilgili protokol hükümleri uygulanır. Ancak eczacı tarafından Kurumdan yazılı olarak talep edilmesi halinde, bu protokol hükümleri uygulanır." düzenlemesi getirilmiştir. Hal böyle olunca, mahkemece hangi protokol hükümlerinin uygulanacağının kararda tartışılması gerekir....

              KARAR Davacı, KOSGEB Kobi Kayıtlı Eleman İstihdamını Destek Kredisi kapsamında düzenlenen protokol gereği davalıya kredi desteği sağlandığını, ancak davalının protokol şartlarını yerine getirmediğini, verilen kredinin tahsili için icra takibinde bulunduğunu, davalının takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına ve inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, protokol şartlarını yerine getirdiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, eldeki dava ile protokol şartlarına aykırı davrandığını ileri sürdüğü davalı hakkında alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptalini talep etmiş, mahkemece takibin borçlu sıfatıyla "Başaran Döküm Sanayi - Y.. D.." hakkında yapıldığı, itirazın iptali davasının ise "B.....

                İcra takibinde alacağın dayanağı olarak 7.10.1998 tarihli protokol ek protokol ve İzmir 6.İcra Müdürlüğünün 1997/9383 sayılı icra dosyası gösterilmiştir. Protokol ve ek protokol davacı adına kayıtlı İzmir İli çeşme ilçesi Germiyan köyü,..... mevki pafta 33 parsel 1031 de kayıtlı gayrimenkülün Noter satış vaadi ile davalıya satışının yapılmasına ilişkindir. Gayrimenkul satış vaadine ilişkin sözleşmenin BK.'nun 213 ve Noterlik Kanunu'nun 60 ve 89 maddeleri gereğince noterlikte yapılması gerektiğinden bu nedenle protokol ve ek protokol hukuku geçerli olmadığından ek protokolün 5.maddesi gereğince 7.10.1998 tarihli protokolde belirtilen ödeme alacaklı vekilince yapılmadığı takdirde tapuda satış yapılamayacağı ve İzmir 6.İcra Müdürlüğünün 1997/9383 sayılı dosyasındaki dayanak çekin keşide tarihinin 22.10.1998 sayılacağına ilişkin hükümde geçersizdir....

                  HUKUKİ SÜREÇ: Dava; Milli Eğitim Bakanlığı ile Özel Özel Eğitim Dernekleri Federasyonu arasında imzalanan 29.07.2020 günlü Eğitimde İşbirliği Protokolünün ve bu Protokol kapsamında açılacak olan Özel Eğitim Alanında Destek Eğitimi Verecek Uzman Öğretici Kurs Programının, Özel Özel Eğitim Dernekleri Federasyonu'nun yürüttüğü evrakın ve 1.150 TL para toplama işleminin iptali istemiyle açılmıştır....

                    Dava dilekçesinin incelenmesinden, dilekçe içeriğinde, dilekçenin Protokol ve Usul ve Esasların hukuka aykırılık iddialarına yer verildiği kısmında, dava konusu Protokol ile Usul ve Esasların gerek tamamının gerekse iptali istenilen düzenlemelerinin yetki unsuru bakımından hukuka aykırı olduğu iddiasına yer verildiği, dilekçenin manevi danışman görevlendirme/onay işlemlerine yönelik hukuka aykırılık iddialarına yer verilen kısmında, İzmir ili genelindeki okullarda manevi danışman adı altında yapılan görevlendirmelerin de yetki unsuru bakımından hukuka aykırı olduğu, Protokolde belirsiz düzenlemelerin olduğu, laik eğitim ilkesinin zedelendiği, dava konusu Protokol, Usul ve Esaslar ile görevlendirme işlemlerinin Anayasa'ya, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'na ve Tevhid-i Tedrisat Yasası'na aykırı olduğu, amaç unsuru bakımından da hukuka aykırı olduğu iddialarına yer verildiği görülmekte olup, bu haliyle dava konusu Protokol ile Usul ve Esasların iptali istenilen düzenlemelerinin salt...

                      UYAP Entegrasyonu