Bu kapsamda davacı eczanenin kimlik tespiti yapma yükümlülüğünü yerine getirmemiş olması nedeniyle sorumluluğunun ortadan kalkmayacağı unutulmamalıdır. 2016 Eczane Protokolünün yürürlüğe girdiği 01.04.2016 tarihinden itibaren 2012 protokolünün yürürlükten kaldırıldığı sabit olmakla beraber, 2016 protokolünün 6.12 maddesinde “Bu Protokolün yürürlük tarihinden önce herhangi bir nedenle Kurumca veya Kuruma devredilen kurumlarca sözleşmesi feshedilen ve/veya cezai şart uygulanan eczacının bu işleme karşı dava açmış olması ve açılan davanın Protokolün yürürlüğe girdiği tarihte kesinleşmemiş olması halinde yazılı talebi ile; Kurumca tespit edilen ve sözleşmesinin feshedilmesi ve/veya cezai şart uygulanmasına ilişkin fiil/fiiller için bu Protokolün (5) ve (6) numaralı maddelerinde yer alan hükümler uygulanır. Ancak Kurumca tahsil edilmiş olan cezai şart ve yersiz ödeme tutarları geri ödenmez, mahsup edilmez....
Şti. vekili ile alacaklı asıl ... ve vekili arasında tanzim edilen 31.01.2005 tarihli protokolün 1 nolu maddesinde “taraflardan ...’un alacaklısı olduğu Ufuk Kürdan Ltd. Şti. ve Abdulkadir Koç’un borçlu bulunduğu Ankara 18.İcra Müdürlüğünün 2001/10229 ve aynı müdürlüğün 2001/10230 takip sayılı dosyalarından takip konusu senet ve çeklerin ve bunların ferilerine ilişkin bir alacağının olmadığını ve her iki borçlunun ibra edilerek takibin diğer borçlular hakkında sürdürülmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. Alacaklı vekili bu protokol altındaki imzayı inkar etmemiş, sadece protokolün iptali için Ticaret Mahkemesine dava açtıklarını ve sonucunun beklenmesini talep etmişlerdir. Anılan bu protokolün 1.bendi yukarıda açıklanan yasa maddesinde öngörülen “imzası ikrar edilmiş bir belge” haline gelmiştir. Bu durum karşısında Mahkemece borçluların isteminin kabulü yerine yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki fesih işleminin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, eczacı olduğunu, davalı kurum ile aralarındaki 1.1.2004 tarihli protokolün 9.2.2005 tarihinde yenilendiğini, davalı tarafından 10.6.2005 tarihli yazı ile, protokolün 1. maddesinin (a) fıkrası hükmünün ihlali gerekçesiyle sözleşmenin bir yıl süre ile feshedildiğini, feshin haksız olduğunu ileri sürerek, feshe ilişkin işlemin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davacının eda davası açması gerekirken, tesbit davası açmasında hukuki yararı olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında pay ve işletme devrine ilişkin yapılan 30.04.2008 tarihli protokol uyarınca, davacı hesabından, davalı hesabına 50.000,00 TL aktarıldığı, anılan protokolün 5. maddesi gereğince davalı şirketin tesisinin işletilmesi husunda işletme sistemi, yöntemi, müşteri kabul, satın alma, harcama ve tahsilat gibi konulara ilişkin iç yönetmelik ve protokolün bilahare taraflar arasında yapılacağının düzenlendiği ancak, taraflar arasında bu yönde bir yönetmelik ve protokol yapılmadığı, bunun üzerine davacı tarafından noter ihtarnamesiyle protokolün feshedildiği ve ihtarın 03.06.2008 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, protokolün 5. maddesinde belirtilen iç yönetmelik ve sözleşme yapılmadan, protokolde belirtilen tesisin işletilmesi mümkün olmayacağından feshin geçerli ve haklı olduğu, bu itibarla feshedilen protokol uyarınca tarafların birbirlerinden aldıklarını iade yükümlülükleri bulunduğu...
ve 1.1.2016 tarihinde yürürlüğe giren 2016 protokolü ile, davaya konu 2009 protokolünün 6.3.24 maddesinin, protokolün yürürlüğe girdiği 01.01.2016 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırıldığı sabit olmakla beraber 6.12 maddesinde" Bu protokolün yürürlük tarihinden önce herhangi bir nedenle Kurumca veya Kuruma devredilen kurumlarca sözleşmesi feshedilen eczacının yazılı talebi halinde; Kurumca tespit edilen ve sözleşmesinin feshedilmesine neden olan fiil /fiiler için bu protokolün (5) ve (6) numaralı maddelerinde yer alan hükümler uygulanır. 1.02.2012 tarihinde imzalanan protokolden önceki protokollerde sözleşmenin feshi ve cezai şart gerektiren maddelerden bu protokolde kaldırılmış olanlar nedeniyle sözleşme feshi ve/veya cesai şart uygulanmış olan işlemler,konusu kalmadığından durdurulur ve işlem yapılmaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Takibin taliki veya iptali KARAR Takibe esas icra dosyası aslı ve 23.12.2009 tarihli protokolün onaylanmış sureti ile birlikte gönderilmesi için dosyanın mahalline İADESİNE, 30.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Yapılan yargılama sonucunda davacının sözleşmeye aykırı davrandığının kabulü ile davanın reddine karar verilmiş ise de davacının temyiz aşamasında ibraz ettiği 1.02.2012 tarihli Sosyal Güvenlik Kurumu Protokolünün, davaya konu eylemlerle ilgili 2009 protokolünün 6.3.2 maddelerinin protokolün yürürlüğe girdiği 01.02.2012 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırıldığı sabit olmakla beraber 6.12 maddesinde “ Bu protokolün yürürlük tarihinden önce herhangi bir nedenle Kurumca veya Kuruma devredilen kurumlarca sözleşmesi feshedilen eczacının yazılı talebi halinde ;Kurumca tespit edilen ve sözleşmesinin feshedilmesine neden olan fiil /fiiler için bu protokolün (5) ve (6) numaralı maddelerinde yer alan hükümler uygulanır.Bu protokolün yürürlük tarihinden önce (5.3) numaralı maddede sayılan fiilerden dolayı sözleşmesi feshedilen eczanelerin yazılı talebi üzerine, bu protokoldeki cezai şart ve fesih hükümleri uygulanır.. yine 2012 S.G.K protokolüne eklenen ek Protokolün 7.maddesi uyarınca; “01.02.2012...
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2.bentte açıklanan nedenlerle; “hüküm fıkrasının 1., 4. ve 7. maddelerinin hükümden çıkarılarak yerlerine sırasıyla ; 1- 2012 protokolüne eklenen ek Protokolün 7.maddesi uyarınca fesih ve cezai işlemin iptali hakkında davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına 4- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 7- ”Davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,” maddelerinin eklenmesi suretiyle suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Davalı vekili, taraflar arasında krom cevheri alışverişi hakkında düzenlenmiş bir protokol bulunduğunu, bu protokolün 1. maddesine göre satıcı tarafın, alıcıya 700 ton krom cevheri satacağının belirlendiği oysa davacı satıcının bu maddeyi ihlal ettiğini, 700 ton krom teslim etmesi gerekirken 345 ton krom teslim ettiğini, protokolün 8. maddesine göre anlaşılan tonajdan eksik teslimat yapılması halinde, satıcı tarafından alıcı tarafa ton başı 27-USD cezai şart ödeneceğinin kararlaştırıldığını, ayrıca protokolün 7. maddesinde gönderilen kromun nem oranı, teslim edilen tonajdan düşülerek ödeme yapılacağı ve yine protokolün 3. maddesine göre krom cevherinin tenörü 44 Cr203 yerine 42 Cr203 gelirse ödeme ton başına 200 $ + KDV olarak yapılacağının kararlaştırıldığını davacı şirket ve davalı şirket yetkililerince gönderilen kromun teslimi esnasında düzenlenen 12/11/2009 tarihli tutanakta, teslim edilen kromun anlaşma şartlarına uygun olmadığının belirtildiğini, davalının 17/11/2009 tarihinde...
Bilirkişi heyeti raporunda özetle; davacının incelemeye sunulan ticari defterlerinin usulüne uygun şekilde tutulmuş olduklarını, icra takip tarihi itibariyle ticari defterlerde davalıdan 2.724.247,25 TL cari hesap alacağının bulunduğunu, taraflar arasında intifa hakkını tesis eden sözleşmenin 31/10/2005 tarihli protokol olduğunu, 14/09/2010 tarihli protokolün 4. maddesinde intifa hakkının geçerliliğini koruyacağı ancak süresinin tarafların anlaşmasıyla kısaltıldığının kararlaştırılmasıyla intifa hakkımın tapudan terkinine ilişkin hükümler konusunda 31/10/2005 tarihli protokolün geçerli olduğunun kabul edildiğini, bu protokolün 4. maddesinde de intifa hakkının terkinine ilişkin masrafların davalı tarafından karşılanacağının açıkça belirtildiğini, esasen 14/09/2010 tarihli protokolün 10. maddesinde de sözleşmenin uygulanmasından doğan her türlü masrafin davalı tarafından karşılanacağının zikredildiğini, intifa hakkının kaldırılmasından doğan masraflar da bu kapsamda olduğundan davalı tarafından...