Dosya içeriğindeki davacı bankanın 12.04.2012 tarihli yazısına konu protokolün birlikte gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 25.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Arabuluculuk Bürosu'nun ..arabuluculuk büro dosya no, ... arabuluculuk dosya numaralı dosyasından arabuluculuk başvurusunda bulunulmuşsa da sonuç alınamadığını, bunun üzerine işbu itirazın iptali davasını açma zorunluluğu hasıl olduğunu, bu nedenlerle haksız ve kötüniyetli borçlu itirazının iptali ile icra takibinin devamına, davalı borçlu aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
A.Ş. ve arkadaşları, 26.11.2002 tarihli protokolden sonra düzenlenen 27.04.2005 tarihli protokolün ceza içeren maddelerinin B.K.nun 20. maddesine aykırı olduğunu, bankanın yaptıkları ödemeleri de dikkate almadığını iddia ederek 27.04.2005 tarihli protokolün 4. maddesinin b, d, e fıkralarının iptali ile ödemelerin anılan protokol ile belirlenen 4.665.000.-USD.ı borçtan mahsubuna ve teminat olarak devir olunan taşınmazların iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleştirilen 2007/57 Esas sayılı davanın davalısı İş Bankası savunmasında, davacıların 26.11.2002 ve 27.04.2005 tarihli protokollere uymadıklarını beyan ederek davanın reddini istemiştir. Birleştirilen 2007/77 Esas sayılı davada davacılar; ... ve ... ... 26.11.2002 tarihli protokol ile teminat olarak devir olunan taşınmazların borcun ödenmesi nedeniyle iadesi gerektiğini iddia ederek taşınmazların adlarına tescilini talep ve dava etmişlerdir....
İcra Daire'sinin 2008/5417 Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın kısmen iptali ile, 55.000,00-TL asıl alacak ve 1.315,48-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 56.315,48-TL üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, borç miktarı likit olmadığından icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, sözleşmeye dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazların iptali istemine ilişkindir. Davacı, 20.10.2007 tarihli protokolün kayıtsız, şartsız borç ikrarı içerdiğini ileri sürmüş, davalılar ise protokolün şarta bağlı olduğunu ve borcun henüz muaccel olmadığını savunmuştur. Mahkemece, protokülon yazım tarzı ve kapsamına göre borcun ödenmesinin şarta bağlanmadığı, borcun davalı tarafça ikrar edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
protokolün 6.17. maddesine göre hesaplanan 1.154.550,50 TL cezai şart bedeli ile 33 adet reçetenin toplam bedeli olan 108.844,00 TL'nin protokolün 4.3.6. maddesi hükmü gereği yasal faizi ile birlikte davacıdan tahsil edilmesine karar verildiğini, davacı eczaneye 18/01/2014 tarihinde uyarı ve cezai şart işlemi uygulandığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı vekili davacının çek bedellerini ödediğini ispatlaması gerektiğini, taraflar arasındaki açık hesaba göre alacaklı durumda olduklarını ve protokolün dördüncü maddesine göre çeklerin geçersiz kılındığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece davacının çek bedellerini ödediğini kanıtlayamadığı, taraflar arasında düzenlenen protokolde çeklerin gösterilmediği ve protokolün aksine ileri sürülen ödeme iddiasının dikkate alınamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle taraflar arasındaki protokolün 4.maddesi göz önüne alınarak yazılı şekilde hüküm kurulmasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINAaşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 15.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacı hakkında düzenlenen 6.576.328.796,00-TL tutarındaki … tarih ve … sayılı ödemeye çağrı mektubunun iptali istenilmiştir....
GEREKÇE: Dava, İİK'nın 67.maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasıdır. Davacı 30.06.2015 tarihli protokol uyarınca yapılan ödemelerin haksız olduğundan bahisle başlattığı icra takibine itiraz üzerine itirazın iptali davası açmış; davalı, davacının alacaklı değil borçlu olduğunu, protokolün geçerli olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesi tarafından; "...İhtiyati haciz kararına dayalı olarak 29/06/2015 tarihinde yapılan haciz işleminden sonra 30/06/2015 tarihinde taraflar arasında takibe konu olan bonolara ilişkin protokol düzenlendiği, protokolün ihtiyati haciz kararının infazından sonra yapılmış olması nedeniyle bu ödeme planı içerisinde borcun zor altında ödenmediği, yetkisiz icra dairesinde yapılan haciz işlemleri geçersiz ise de taraflar arasında protokol yapılması bu protokolü geçersiz hale getirmeyeceğinden davanın reddine" karar verilmiştir. Karar her iki taraf vekilince istinaf edilmiştir....
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bilirkişi kurulu raporlarında belirtildiği üzere, davacı ve davalı taraf arasında düzenlenen Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin Protokolün 5.1.1 ... maddesinde, "Taraflar 1 ay önceden yazılı bildirimde bulunmak şartıyla sözleşmeyi her zaman feshedebilir" düzenlemesinin bulunduğu, davalı tarafça, protokolün, davacı asil hakkında, ülkenin iç ve dış güvenliğini tehdit eden terör örgütleri ile bağlantısının bulunması, gözaltına alındığı, adli kontrol şartı ile ... bırakılması nedeniyle feshedildiği, belirtilen protokolün, davacının da üyesi olduğu Türk Eczacılar Birliği ile SGK Başkanlığı arasında yürütülen görüşmeler sonucunda düzenlendiği, protokol hükümlerinin karşılıklı olarak tartışılıp değerlendirildiği, tarafların bir sözleşmenin içeriğini kanunda öngörülen sınırlar içinde özgürce belirleyebilecekleri, protokolün feshine ilişkin olarak yapılan...
GEREKÇE: Dava, İİK'nın 67.maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasıdır. Davacı 30.06.2015 tarihli protokol uyarınca yapılan ödemelerin haksız olduğundan bahisle başlattığı icra takibine itiraz üzerine itirazın iptali davası açmış; davalı, davacının alacaklı değil borçlu olduğunu, protokolün geçerli olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesi tarafından; "...İhtiyati haciz kararına dayalı olarak 29/06/2015 tarihinde yapılan haciz işleminden sonra 30/06/2015 tarihinde taraflar arasında takibe konu olan bonolara ilişkin protokol düzenlendiği, protokolün ihtiyati haciz kararının infazından sonra yapılmış olması nedeniyle bu ödeme planı içerisinde borcun zor altında ödenmediği, yetkisiz icra dairesinde yapılan haciz işlemleri geçersiz ise de taraflar arasında protokol yapılması bu protokolü geçersiz hale getirmeyeceğinden davanın reddine" karar verilmiştir. Karar her iki taraf vekilince istinaf edilmiştir....