WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

e ödediğini ispat edemediği, devirlerin boşanma davası açıldıktan üç gün sonra yapılması nedeniyle satışların davacıdan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak yapıldığı kanaati ile davanın kabulü ile ... adına kayıtlı tapu kaydının iptali ile diğer davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali davasına ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-BK'nun 19.maddesine göre açılan davada amaç alacaklının alacağına kavuşmasını temin olduğu için, İİK'nun 283/1.fıkrasının kıyasen uygulanması sonucu muvazaalı işlemin alacak ve ferileri ile sınırlı olarak iptali ile davacıya haciz ve satış isteme yetkisinin verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır....

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından; boşanma ve ferileri ile kadının kabul edilen ziynet alacağı davası yönünden, davacı kadın tarafından ise bölge adliye mahkemesince lehlerine istinaf vekâlet ücretine hükmedilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı erkeğin "Kadının kabul edilen ziynet alacağı davasına" yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; İlk derece mahkemesince bu yöne ilişkin olarak verilen hüküm davalı erkek tarafından istinaf edilmeyerek kesinleşmiştir....

      Bu çerçevede; İlk derece mahkemesince davalı erkeğe yüklenen kusurlu davranışların gerçekleştiği, erkeğin şiddet içeren davranışlarının süreklilik arz etmesi ve ısrarlı sürdürülmesi karşısında, pek kötü muamele niteliğinde olduğu anlaşılmakla, kadının davasının kabulü ile TMK'nın 162. maddesi uyarınca boşanmaya karar verilmesinde, Her ne kadar ilk derece mahkemesi kararının hüküm kısmının 6 no'lu maddesinde dava tarihi olarak 28/08/2020 tarihi yazılmış ise de, bu tarihin maddi hata sonucu yazıldığı, dava tarihinin 17/08/2020 tarihi olduğu ve maddi hatanın mahkemesince düzeltilebileceği dikkate alınarak; boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan özellikle eşlerin barınmasına, geçimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md:169) amir hükmü uyarınca, boşanma davasının açıldığı günden boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar kadın ve doğduğu günden boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe...

      Ancak; davacı-karşı davalı kadın tarafından açılan boşanma davasında verilen boşanma hükmü, taraflarca temyiz edilmeyerek kesinleşmiş olduğundan; davacı-karşı davalı kadının davasında verilen boşanma hükmü bakımından feragat bir sonuç doğurmaz. Ne varki, temyize konu olduğundan; mahkemece verilen hüküm davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davası ve boşanmanın fer'ileri yönünden henüz kesinleşmemiştir. Feragatin sonuç doğurması için karşı tarafın kabulüne gerek bulunmamaktadır. Davaya son veren bir taraf işlemi olarak feragat kesin hükmün sonuçlarını doğurur. Açıklanan nedenlerle tarafların karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairemizin 03.10.2018 tarihli kısmen bozma kısmen onamaya dair ilamının kaldırılmasına ve tarafların feragat beyanları gereğince davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davası ile boşanmanın ferileri hakkında yeniden bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

        Dava, TMK 162, 163 ve 166/1.maddelere dayalı boşanma davasıdır. İlk derece mahkemesince davacının davasının TMK 163 ve 166.maddeler gereği suç işlemesi ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Somut olayda, davalı taraf yasal süre içerisinde davaya cevap vermemiştir. Bu haliyle münkir erkeğin beyan dilekçesindeki iddialarının dikkate alınarak kadına kusur yüklenmemesi, delillerinin değerlendirilmemesi ve toplanmaması HMK 141.madde kapsamında usul, yasa ve dosya kapsamına uygundur. Yargılama sırasında tutuklu olan davalının duruşmalara katılma talebinin reddine ilişkin mahkemece kurulan ara kararlar da usul, yasa ve dosya kapsamına uygundur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı kadın tarafından 26.05.2014 tarihinde Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesine dayalı boşanma davası açılmıştır. Kadın tarafından açılan davaya karşı davalı davacı erkek tarafından 17.11.2014 tarihinde yine Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesine dayalı boşanma davası açılmış, dosyaların birleştirilerek yapılan yargılaması sonucunda mahkemece “Her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın lehine maddi ve manevi tazminata, velayetin anneye verilmesine ve ortak çocuklar yararına tedbir ve iştirak nafakasına karar verilmiştir....

          İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle"...davada TMK 166 gereğince değil TMK 162 nci maddesi gereğince boşanma talebinde bulunduklarını,artık genel boşanma sebebine dayalı boşanmaya karar verilmesinin yerinde olmadığını,yoksulluk nafakasının ve tazminatların miktarını"istinaf sebebi yapmıştır. Davalı erkek vekili ise"...kusuru-Sudenaz'ın velayetini-dava ispatlanamadığı ve reddi gerektiğini"istinaf sebebi yapmıştır. GEREKÇE : Dava boşanma ve ferileri talebine yöneliktir. HMK 355,md.gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenini ilgilendiren hususlarda re'sen inceleme yapılması gerekir....

          Davacı, davalının bulunmadığı 1.7.2013 tarihli ön inceleme duruşmasında hayata kast ve pek kötü davranış nedeniyle boşanmaya karar verilmesini talep etmiş, ayrıca evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı olarak da boşanma talebinde bulunduklarını belirtmiştir. Bu durumda davacının TMK 166/1 dayalı boşanma talebini, iddia ve savunmanın diğer tarafın muvafakati aranmaksızın, serbestçe değiştirilip genişletilebileceği yargılama kesitinde ileri sürdüğünün kabulü gerekir. Bu bakımdan davacının evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı usulen geçerli bir boşanma davası mevcuttur. O halde, evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı boşanma davası değerlendirilerek bu hususta olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, böyle bir dava olmadığı gerekçesi ile değerlendirme yapılmaması doğru değildir....

            Mahkemece bozma ilamına uyulmuş, son kararla “ asıl dava ve birleşen davada boşanma talepleri yönünden verilen karar temyiz edilmeyerek kesinleştiğinden boşanma yönünden karar verilmesine yer olmadığına” dair karar verilmiştir.Yukarıda belirtilen bozma kararında ortada hukuki varlık kazanmış bir kararın mevcut olmadığı, yeniden yargılama yapılarak hüküm verilmesi gerektiği açıkça belirtilmiş, temyiz ve bozma sınırlandırılmamıştır. Kanunun sarih maddesine aykırılığa dayanan (HUMK m. 439/2) bu nitelikte bir bozma ile hüküm tamamen ortadan kalkmıştır. Öyleyse; bozmadan sonra boşanma ve ferileri konusunda yeniden hüküm tesis edilmelidir. Bu husus gözetilmeden, boşanma taleplerinin kesinleştiği kabul edilerek hüküm tesis edilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

              Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadının mirasçısı tarafından evliliğin boşanmayla sona erdiğinin tespiti gerektiği, kusur belirlemesi ve murisin reddedilen tazminat talepleri yönünden; davacı erkek tarafından ise katılma yoluyla açmış oldukları boşanma davasından feragat ettiklerinden davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği yönlerinden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İlk derece mahkemesi tarafından erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, tarafların tazminat taleplerinin eşit kusur nedeniyle ayrı ayrı reddine karar verilmiş, hükme karşı davalı kadın tarafından boşanma ve ferileri yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

                UYAP Entegrasyonu