"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : NEVŞEHİR 2.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/06/2015 NUMARASI : 2013/215-2015/329 Uyuşmazlık, davacıya ait aracın sahte belgeler ile davalı noter tarafından diğer davalıya satıldığı iddiasıyla satışın iptali; davacı adına tescili ve tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece satışın iptali ile aracın davacı adına tesciline tazminat isteminin reddine dair verilen hüküm; davalı (kayıt maliki) tarafından satışın iptali ile aracın tescili istemi yönünden temyiz edilmiştir. Davanın bu niteliği ve temyiz edenin sıfatına göre, inceleme görevi Yargıtay 4.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 02.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/606 Esas, 2021/903 Karar sayılı ve 26/11/2021 tarihli kararıyla kıymet takdirine itiraz davasının reddine karar verildiği, öte yandan meskeniyet şikayeti ve kıymet takdirine itiraz nedeniyle satışın iptali talep edilmiş ise de; belirtilen hususların satışın iptalini gerektirmediği, icra dosyasında taşınmazın satış işlemlerinde usulsüzlük bulunmadığı gerekçesiyle davacının meskeniyet şikayetinin esastan, kıymet takdirine ilişkin şikayetinin kesin hüküm nedeniyle, satışın iptali talebinin esastan reddine karar vermiştir. Davacı istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece, yargılama yapılmadan davanın reddine karar verildiğini, haczedilmezlik şikayetinin reddine ilişkin kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, İstanbul Anadolu 12....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Davacı taraf gerek dava dilekçesinin açıklamalar kısmında gerekse sonuç-talep kısmında karı-koca bulunan davalılar arasındaki taşınmaz satışının muvazadan ibaret olduğunu açıklayarak satışın iptalini istemiştir. Başka bir ifadeyle davacı tarafın talebi satışın iptaline ilişkin olup, tasarrufun iptali ve icra takip yetkisi tanınmasını kapsamamaktadır. Tasarruf tarihi ile dava tarihi arasındaki süreye bakıldığında hak düşürücü sürenin dolmuş olması düşünüldüğünde de davacı taraf ın netice-i talebinin muvazaa nedeniyle satışın iptali biçiminde anlaşılmak gerekir. Bu durumda temyiz itirazlarını inceleme görevi Yargıtay 4. Hukuk dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dava dosyasının temyiz incelemesi yapılmak üzere anılan daire başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 10.04.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı idare vekili, vergi borcu nedeniyle dava dışı vergi mükellefi ...aleyhine yürütülen icra takibi sırasında borçlunun taşınmazını yengesi olan dava dışı 3.kişi ...'a onunda ...'na sattığının tespit edildiğini, bu satışın iptali için açılan davada ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.04.2007 gün 2005/377-2007/80 sayılı kararı ile tasarrufların iptaline karar verildiğini, bu karara rağmen taşınmazı satın alan 4.kişi ...'nın tasarrufun iptali kararından sonra, 07.05.2007 tarihinde taşınmazı 5.kişi konumunda olan ...'a sattığını, tasarrufun iptaline ilişkin mahkeme kararından sonra davalı ... tarafından diğer davalı ...'...
ın eskiden beri dava konusu taşınmazda oturduğu, satıştan sonrada oturmaya devam ettiği satışın mal kaçırma amacı ile yapıldığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre dava BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali olmasına rağmen mahkemenin İİK'nun 277.madde gereğince açılmış tasarrufun iptali davası olarak nitelemesi hatalı olduğu gibi bu nitelemeye göre dava koşullarının araştırılmamış olması da isabetli bulunmamakla birlikte, davacı lehine boşanma nedeni ile mali haklara hükmedildiği ve bu alacakları için takibe geçildiği, dava konusu satışın davalı ... tarafından alacağın doğumundan sonra borçtan haberdar olan diğer kardeş davalı ...'...
Tasfiye memuru 04/02/2013 tarihli dilekçesinde özetle, şirkete ait taşınmaz mallardan biri hariç diğerlerinin açık artırma yolu ile satışının yapılamadığını, belediye tarafından kamulaştırmasız el atılan yer için 30,00 TL/m2 teklif yapıldığını, pazarlıkla satışı düşünerek ortaklara yazı yazdığını ancak bir kısım ortakların buna karşı çıktığını, şirketin borcu olmadığından hisselerine göre tescil istediklerini belirterek şirket taşınmazlarının nasıl paraya çevrileceği, şirket ortakları arasında satış yapılıp yapılamayacağı, hissedarlar arasında hisseleri oranında tescil yapılıp yapılamayacağı, Nevşehir Belediyesi tarafından yapılan teklif konusunda nasıl hareket edileceği konusunda karar verilmesini istemiştir....
Somut olayda; uyuşmazlık, Borçlar Kanunun 18. maddesine dayalı muvazaalı satışın iptali istemi olduğuna göre davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince İzmir 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 09/10/2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu durumda bu haliyle dairemize verilen tasarrufun iptali davası niteliğinde olmadığı, muvazaya dayalı satışın iptali isteminden ibaret olduğu değerlendirildiğinde temyiz incelemesini yapmak görevi dairemize ait olmayıp Yargıtay Yüksek 4.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 29.5.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
K A R A R Dava, hukuki ehliyetsizlik nedeniyle yapılan satışın iptali ile tescil, olmaz ise ön alım hakkına dayalı satışın iptali ile tescil istemine ilişkin olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 1.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 01.08.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi. ......
evrak üzerinde, icra dosyası celp edilip incelenmeden, şikayet dilekçesindeki iddiaların satışın durdurulmasını gerektirmediğini, iddiaların ihalenin feshi davasında ileri sürülebileceği belirtilerek, satış işleminin iptaline ilişkin şikayetin ve satışın durdurulması talebinin kesin olarak reddine karar verildiği ancak takibin iptali talebi yönünden bir karar verilmediği görülmektedir....