İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 29/12/2020 NUMARASI : 2019/6 ESAS 2020/178 KARAR DAVA KONUSU : Tespit (İşe İade İsteml i) KARAR : Yukarıda ayrıntısı yazılan ve istinaf incelemesi için Dairemize gönderilen dosyanın incelenmesi sonucunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların iddia ve savunmasının özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının iş akdinin feshinin geçersizliğine, davacının işe iadesine ve feshin mali sonuçlarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekilleri davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir....
Açıklanan nedenlerle, TEMYİZ İSTEMİN REDDİNE, Bölge İdare Mahkemesince kesin olan karara karşı temyiz yolunun açık olduğu belirtilerek tarafların yanlış yönlendirilmesi sebebiyle temyiz aşamasında yatırılan … TL harcın ve posta ücretinin kullanılmayan miktarının isteml hâlinde temyiz isteminde bulunan davacıya iadesine, 22/02/2021 tarihinde oy çokluğuyla kesin olarak karar verildi. (X)-KARŞI OY: 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 46. maddesinin (d) bendinde belli bir ticari faaliyetin icrasını süresiz veya otuz gün yahut daha uzun süreyle engelleyen işlemlere karşı açılan iptal davalarında bölge idare mahkemelerinin verdikleri kararların temyizen incelenebileceği kurala bağlanmıştır....
Tüzükte çıkarma sebepleri gösterilmişse, çıkarma kararın bu sebeplerin haklı sayılamayacağı iddiasıyla itiraz edilemez. Tüzükte çıkarma sebebi düzenlenmemişse üye, ancak haklı sebeplerle çıkarılabilir. Bu çıkarma kararına, haklı sebep bulunmadığı ileri sürülerek itiraz edilebilir." İçtihadı birleştirme kararı ve yasadaki düzenleme birlikte ele alındığında şu sonuca ulaşılmaktadır. Tüzükte çıkarma sebepleri gösterilmişse, çıkarılan üye gösterilen bu sebebin tahakkuk etmediğinden (gerçekleşmediğinden) veya çıkarma kararının şekil bakımından sakat olduğundan bahisle bu karara itiraz edebilecek, gösterilen sebebin mahiyeti bakımından ihracı gerektirmediği yolunda bir itiraz ileri süremeyecektir. Eğer tüzükte çıkarma sebepleri gösterilmemişse, çıkarılan üye haklı sebep bulunmadığını ileri sürerek itiraz edebilecektir. Somut olayda, davalı demeğin tüzüğünde "üyelikten çıkarılma" sebepleri gösterilmiştir....
İlk derece mahkemesi, takibe konu alacağın kaynağı taşınmazın tapu kaydı incelendiğinde davalının kayıt maliki olmadığı, kayıt maliki veya başkaca sorumluluğunu gerektirecek bir ilişkisi tanımlanmayan kişi aleyhine paydaşlıktan kaynaklı alacak talebinde bulunmanın mümkün olmadığı, davanın dava konusu hakla ilgisi olmayan kişiye açıldığı bu nedenle davalının pasif husumetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiş, bu karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinafa konu uyuşmazlık davalının pasif husumetinin bulunup bulunmadığı yönündedir. Bir hakka ilişkin davada davacı olma sıfatı da hakkın sahibine ait olmakta ve buna aktif husumet denilmektedir. Subjektif hak kendisinden istenebilecek olan kişi de o hakka uymakla yükümlü olan kimse olup bu da pasif husumet (davalı sıfatı) olarak adlandırılmaktadır....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar vekili, 17 Ağustos 1999 depreminde yıkılan Arkadaşlık Sitesi B-1 ve B-2 Blok ile ilgili olarak paydaşların yeniden yapım kararı aldıklarını, davalının ihtara rağmen yapım masraflarına katılmadığını, dava süresince binaların yapılıp kat maliklerinin taşındığını ileri sürerek, davalının paydaşlıktan çıkartılarak, hissesinin bağımsız bölümlerini yaptırmak isteyen davacılara arsa payları oranında devredilmesini istemiştir. Mahkemece, kat maliklerinin davalının yükümlülüklerini yerine getirmemesinden dolayı aleyhine yetkili ve görevli mahkemede dava açmak ve takip yapmak ve Kat Mülkiyeti Yasası'nın 25. maddesinde yazılı koşullar gerçekleştiğinde yeniden dava açma haklarının saklı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Mirasçılıktan çıkarma, mirasbırakan ancak buna ilişkin tasarrufunda çıkarma sebebini belirtmiş ise geçerlidir. Belirtilen sebebin varlığını ispat, çıkarmadan yararlanan mirasçıya veya vasiyet alacaklısına düşer. Mirasbırakan bu tasarrufu çıkarma sebebi hakkında düştüğü açık bir yanılma yüzünden yapmışsa çıkarma geçersiz olur (TMK m. 512). Tasarrufta çıkarma sebebi gösterilmiştir. Yapılan soruşturma ve top-lanan delillerden, davacının 03.10.1999 tarihinde yetmişdört yaşındaki annesini dövdüğü ve hakaret ettiği, bu suçtan dolayı mahkum olduğu anlaşılmaktadır. Tasarrufta gösterilen çıkarma sebebinin varlığı davalılarca ispat edilmiştir. Bu durumda çıkarmaya ilişkin tasarrufun, sebebi hakkında açık bir yanılmaya dayandığı kabul edilemez. O halde davanın reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....
-K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin ortağı olduğu kooperatife karşı parasal yükümlülüklerini yerine getirdiğini, hakkında verilen önceki çıkarma kararının iptali için açtığı davanın sonuçlanması beklenmeden ikinci bir ihraç kararı alındığını ileri sürerek, ihraç kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacı hakkındaki çıkarma kararının iptali davası devam ederken kooperatifin yeniden ve farklı borç miktarı çıkararak daha önce dava konusu edilen miktarıda borca ekleyerek işleyen çıkarma süreciyle çıkarma kararı verildiği, verilmiş bir çıkarma kararı varken ve kesinleşmeden yeni çıkarma kararları verilemeyeceği gerekçeleriyle davanın kabulüyle çıkarma kararının iptaline karar verilmiştir. Yargıtay 11....
(TMK.m.512/1) Çıkarma sebebi, tasarrufta belirtilmemişse tasarruf, mirasçının saklı payı dışında yerine getirilir. (TMK.m.512/3) Diğer bir ifade ile, çıkarma sebebi belirtilmemişse, tasarruf, tasarruf edilebilir kısım için geçerli olur. Mirasbırakan vasiyetinde, çıkama sebebi olarak somut bir vakıa göstermemiş, Yasanın 510. maddesine atıfta bulunarak "Medeni Kanunun bu ve diğer maddelerine uygun davranmayan Nurullah'ı mirasımdan iskat ediyorum" demiştir. Bu ifade ile, çıkarma sebebi belirtilmiş sayılamaz. Somut bir vakıa belirtilmeli ki, gösterilen bu olayın, yasadaki çıkarma halleri (TMK.m.510) kapsamında olup olmadığı konusunda bir yargıya varılabilsin. Tasarrufta çıkarma sebebi belirtilmediğine göre, dava tenkis hükümleri çerçevesinde incelenip sonucuna göre karar verilmelidir....
Böyle bir amacın gerçekleşme olasılığı bulunmayan hallerde, sorunlu paydaş yönünden paydaşlıktan çıkarma (Md. 696, 697), nihayet paylı mülkiyetin sona ermesi (Md. 698-699) düşünülmüştür. Görüldüğü üzere yasa koyucu, öncelikle, kimi halde devamı zorunlu paylı mülkiyet ilişkisinin ayakta tutulmasına özen göstermiş, paydaşlık ilişkisinin ve paydaşlığın sona erdirilmesini son çare olarak amaçlamıştır. Yasanın bu amacı 693/2. maddesi ile birlikte değerlendirildiğinde, mülkiyet çekişmesi ve sorunu olmayan paylı taşınmazlarda, kullanma ve yararlanma biçimi yönünden hakimin müdahale zorunluluğu bulunduğu tartışmasızdır....
Hukuk Dairesinin 26/10/2021 tarih ve 2021/1586 Esas 2021/1577 Karar sayılı ilamı ile dava dosyasının dairemizin iş bölümü kurallarının 17. maddesine istinaden "Paydaşlar veya mirasçılar arasında taşınır ve taşınmaz malların taksimi ve şüyuunun giderilmesi (TMK m. 642, 696- 699) davaları (paydaşlıktan çıkarma dâhil) sonucu verilen hüküm ve kararlar," dairemize gönderilmiş ise de; dava konusu şikayetin T3 tarafından 2003/12 Satış sayılı dosyasında yapılan satış işlemine ilişkin olduğu, şikayet konusunun satış memurluğu tarafından yapılan ihale ile tapudaki tescilin iptali olduğu dolayısıyla ortaklığın giderilmesi davası olmadığı anlaşılmakla; Kayseri Bölge Adliye Mahkemesinin iş bölümü Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 01/07/2022 tarih ve 1047 sayılı kararı ile belirlenmiştir. Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 5....