Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noterliği'nde 05/10/2007 tarih ve 30137 yevmiye numaralı işlemle gerçekleştiğini, bu pay devrinin davalı şirket ortaklarının kötü niyetinden dolayı hala tescil ve ilan edilmediğini ileri sürerek pay devir sözleşmesinin Torbalı Ticaret Sicil Müdürlüğü'nde tescil ve ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, pay devrinin TTK'nın 520. maddesine uygun olarak yapılmadığını, pay devrinden sonra alınmış bir ortaklar kurulu kararının bulunmadığını, ayrıca davacı tarafın dayanak yaptığı ortaklar kurulu kararındaki imzaların sahte olma olasılığının da bulunduğunu, bu nedenle davanın ortaklar ... ile ...'a da yöneltilmesi gerektiğini, davanın hak düşürücü ve zaman aşımı süresi geçtikten sonra açıldığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın reddine dair verilen karar davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce onanmıştır. Bu kez davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur....

    -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı ...’dan davalı kooperatifin 276 numaralı ortaklığı noterlikte düzenlenen pay devir sözleşmesiyle devraldığını, kooperatife devir işleminin gerçekleştirilmesi için yaptığı başvurunun kabul edilmediğini ileri sürerek, müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, pay devrinin muvazaalı olduğunu, devreden ve kardeşinin kooperatifteki 30 payı muvazaalı şekilde genel kuruldaki çoğunluğu ele geçirmek için farklı kişilere devrettiklerini, davanın pay devreden kişiye de yöneltilmesi gerektiğini, pay devrinin usulüne uygun şekilde müvekkiline bildirmediğini, genel kurulca ortak sayısının sınırlandırılması nedeniyle öncelikle genel kurul kararının iptali davası açılması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....

      ya da ulaşamadığını, bu sebeple şirket yetkililerine, şirketin karar defterine ve pay defterine ulaşma imkanı olmadığından tescilin sağlanmasının da mümkün olmadığını, bu sebeplerden dolayı müvekkilinin mağdur olduğunu, halen kağıt üzerinde ortak olarak görünmesi nedeniyle devir tarihinden sonraki dönemlerle ilgili SGK pirim borcu, Ticaret Odası aidatlarından sorumlu tutulduğunu fakat müvekkilinin hisse devrinin ve şirketteki ortaklık durumunun sona erdiğinin tespiti ile Ticaret Sicilinde tescil ve ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar yargılamaya katılmamıştır. Mahkemece, davacı tarafın şirketteki hissesini Denizli 5. Noterliği'nin 03.12.2001 tarih, 22524 yevmiye nolu, hisse devri sözleşmesi ile ... ...'a devretmiş olduğu, devir hususunun pay defterine kaydedilmiş olduğu, ancak Ticaret Siciline bildirilip tescil edilmediği, hisse devrinin tescili için TTK 520 maddesindeki koşulların oluştuğu; bu durumda davacının davalı şirketteki hissesini diğer davalı ... ...'...

        nde mevcut davacı hisselerinin satış yoluyla davalı gerçek kişilere geçtiğinin tespitine ancak, bunların ortaklık pay defterine yazılmasının, tescil ve ilan edilmesinin münhasıran ortaklara ait bir yetki olması ve mahkemece bu konuda yapılacak bir işlem bulunmaması nedeniyle bu istemin reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir. 1- Davacılar, davalı şirketin hissedarı iken limited şirket hisse devir sözleşmesi ile hisselerini diğer davalı şahıslara devretmeleri nedeniyle devir tarihinden itibaren davalı şirketle ilgili herhangi bir yükümlülüklerinin kalmadığının tespiti ile hisse devrinin davalılar adına tescili istemiyle işbu davayı açmışlar, mahkemece yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, dava dilekçesi mümeyyiz davalı tarafa tebliğ edilmediğinden davada usulüne uygun bir şekilde taraf teşkili sağlanmamış ve davalıya kendini savunma hakkı tanınmamıştır....

          İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hisse devrinin yapıldığı 25/06/2014 tarihi itibarıyla değil, mahkeme kararının kesinleşmesi tarihi itibarıyla müvekkilinin çıkmasına karar verildiğini, hissenin devralındığı aynı gün hissenin devralınan ortağa geri devredildiğini, ancak hissenin geri devrinin davalı şirket pay defterine işlenmediğini, tescil ve ilan işlemlerinin yapılmadığını, ticaret sicil gazetesinde ilan edilen kararlardaki müvekkili imzasının sahte olduğunu, şirket pay defterinin müvekkilinin elinde bulunmadığını, davalının şirket hisse devrini ticaret sicil gazetesinde tescil ettirmekten imtina ettiğini, şirket karar defterine sahte imzalar atılarak kararlar alındığını, bu nedenle çıkma kararının 25/06/2014 tarihi itibarıyla verilmesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir....

            İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hisse devrinin yapıldığı 25/06/2014 tarihi itibarıyla değil, mahkeme kararının kesinleşmesi tarihi itibarıyla müvekkilinin çıkmasına karar verildiğini, hissenin devralındığı aynı gün hissenin devralınan ortağa geri devredildiğini, ancak hissenin geri devrinin davalı şirket pay defterine işlenmediğini, tescil ve ilan işlemlerinin yapılmadığını, ticaret sicil gazetesinde ilan edilen kararlardaki müvekkili imzasının sahte olduğunu, şirket pay defterinin müvekkilinin elinde bulunmadığını, davalının şirket hisse devrini ticaret sicil gazetesinde tescil ettirmekten imtina ettiğini, şirket karar defterine sahte imzalar atılarak kararlar alındığını, bu nedenle çıkma kararının 25/06/2014 tarihi itibarıyla verilmesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir....

            devredebileceğini, nâma yazılı hisse senetlerinin teslimsiz ve devrinin mümkün olduğunu, dava konusu nama yazılı pay senedinin Yapı ve Kredi Bankasına kullanılan şirket kredisinin teminatı kapsamında bankaya rehin olarak teslim edildiğini, bankanın rehin hakkına istinaden pay senedini alıkoymakta olduğundan TMK'nun hükümlerine göre dolaylı zilliyet olduğunu, pay sahibi T3'ın TMK anlamında zilliyetinin devam ettiğini, ancak pay senedinin dolaylı zilliyet bankada olduğundan alıcı T1 ciro edilerek tesliminin fiilen mümkün olmadığını, bu nedenle nama yazılı pay senedinin devrinin yazılı sözleşme ile zilliyetliğin havalesi yoluyla yapıldığını, bu nedenle davalı şirket yönetim kurulunun payı devralan davacı T1 ortaklık talebinin reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, şirket ana sözleşmesindeki değişikliğinde işbu davadan sonra 24/05/2017 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde yayımlanan şekilde esas sözleşmede değişiklik yapılmak suretiyle gerçekleştirildiğini, devredilen nâma yazılı...

            Noterliğinin 20/04/2019 tarih ve ... yevmiye nolu hisse devri sözleşmesi ile davalı şirketin 10.000,00 TL nominal değerli 35 payının 3.500,00 TL bedel karşılığı davacıya devredildiği, bu devrin 20/04/2019 tarihli ortaklar kurulu kararı ile kabul edildiği, ancak, hisse devrinin davalı şirketin pay defterine işlenmediği ve Ticaret Sicilinde ilan edilmediği ileri sürülerek, pay devrinin tespiti, devrin ortaklar pay defterine tescili ve ilanı talep edilmiş olup; davalı şirket vekilince öncelikle husumet ve zaman aşımı itirazlarında bulunulduğu, esastan da her iki davalı vekillerince pay devrine ilişkin ortaklar kurulu kararı alınmadığı, davacı tarafça dosyaya ibraz edilen ortaklar kurulu kararı altındaki imzanın davalı ...'a ait olmadığı ileri sürülerek sahtecilik iddiasında bulunulduğu anlaşılmıştır....

              YAZIM TARİHİ: 04/01/2020 Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirkete ait ortaklar pay defteri, şirket pay devrinin deftere kaydedilmesi için 30/06/2020 tarihinde tüm aramalara rağmen müvekkili şirket yetkilisi tarafından bulunamadığını, müvekkil şirkette pay devri yapıldığını ancak pay devrini ortaklar pay defterine işlemek için defteri bulamadıklarını, müvekkilinin defterin ne zaman nasıl kaybolduğunu bilemediğini, taşınma sonucunda kaybolduğunu düşündüklerini, daha sonra müvekkil şirket tarafından ortaklar pay defterinin kaybolması ile ilgili olarak 01/07/2020 tarihinde Kahramankazan ... Polis Merkezi'ne verdiği ifade ile bildirimde bulunduğunu belirterek, TKK madde 82, (7) numaralı fıkra uyarınca ortaklar pay defterinin zayi olduğuna karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı şirketin tüm payları nama yazılı olup dosya kapsamından paylara ilişkin pay senedi veya ilmuhaber ihraç edilmediğinin anlaşıldığı, bu durumda çıplak payların devrinin alacağın temliki hükümlerine tabi olduğu, taraflar arasında yazılı ve noter onaylı pay devir sözleşmesi yapıldığı ve pay devrine ilişkin yapılan sözleşme davalı şirketçe de kabul edilerek pay defterine işlendiği, davacı davaya konu payların devir tarihindeki gerçek değerleri konusunda davalının kendisini hile ile kandırdığını (aldatma) ileri sürmüş ise de, gerek pay devrinin noter huzurunda yapılması, gerek taraflar arasında yapılan pay devir protokolünde ileriye dönük olarak davalı şirketin bazı davaları kazanması halinde bu dava değerlerinin belli bir miktarının devreden davacıya ödeneceğine ilişkin hükümler bulunması, gerekse bilirkişice davalı şirket defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme sonucu tespit edilen pay değerleri dikkate alındığında...

                  UYAP Entegrasyonu