Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün 06/12/2021 tarihli ret kararında; "Tescili talep edilen, intifa hakkının pay defterine kaydı ile ilgili yönetim kururlu kararında tescile tabi bir hususu bulunmamaktadır.” gerekçesiyle talebin reddine karar verdiği anlaşılmıştır. Davacı şirketin, 26/11/2021 tarihinde, 15 karar numaralı yönetim kururlu kararı incelendiğinde, ”…Şirketimiz pauy sahiplerinden ..., sahibi olduğu 3.Tertip, 1 numaralı 199.239.400 adet ve 1.992.394-TL. nominal değerli pay üzerinde yine şirketimiz ortaklarından ... lehine intifa tesis ettiğine ve bu hususun pay defterine tescil edilmesine ilişkin bir başvuruda bulunmuştur....

    Dava, anonim şirket pay devrinin kesin hükümsüz/yoklukla malul olduğunun tespiti, pay devrinin geçersizliği nedeniyle, davalı şirketin pay sahibi olarak pay defterine kayıt işleminin yolsuz olduğunun tespiti istemine ilişkindir....

    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafından yapılan pay devrinin en az .../4 ortağın muvafakati ile şekil şartlarına uygun bir şekilde yapılmış olup, şirket dışındaki davalılar yönünden bunun geçerli olduğu ancak bu bakımdan pay devrinin tespiti talebinde hukuki bir yarar bulunmadığı, hisse devrinin pay defterine kayıt yapılmadığı için ticaret siciline kaydın dava yolu ile elde edilemeyeceği, geçerli olan ortaklar kurulu kararı karşısında müdürlük görevinin sona erdiğinin tespiti talebinde de hukuki bir yarar bulunmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....

      Ancak YİBK’nun 23.07.1957 tarihli ve 12-2 sayılı İBK gereğince, pay devrinin şeklen satış olsa bile hibe mülahazasıyla yapılması halinde önalım hakkı kullanılamaz. Dava dışı pay sahibi ...’in davalı ... ile manevi yakınlığının onu sonradan evlat edinmese dahi bu pay devrinin bir hibe olduğunu gösterecek derecede kuvvetli olduğu çok açık ve belirgin bulunduğundan yerel mahkemenin ret kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmaktadır. Özel dairece; dava konusu pay devrinin yapıldığı tarihte davalının henüz evlat edinilmemiş olduğuna işaretle yerel mahkeme kararının bozulması yerinde olmamıştır....

        a devrinin iptali ile davacı adına kayıt ve tescili istemine ilişkindir. 6102 sayılı TTK’nun 489. ve 490. maddelerinde, hamile ve nama yazılı hisse senetlerinin ne şekilde devredileceği gösterilmiş olup, her iki halde de hisse devrinin noterden yapılması gerektiği, bunun sıhhat şartı olduğuna dair bir koşul yoktur. TTK'nun 489. maddesinde hamile yazılı pay senetlerinin devri için özel bir düzenleme getirilmiştir. Hamile yazılı senetler, elden teslim ile devir edilir. Bu işlem ile pay devri yapılmış olur. Nama yazılı pay senetleri ise ciro ve teslim ile devir edilir. Ancak, devir şirkete karşı ancak pay defterine kayıtla hüküm ifade eder. Anonim ortaklığın çıplak paylarının devri konusunda TTK bünyesinde bir hüküm bulunmamaktadır.Payın devredilebilirliği ilkesi uyarınca, çıplak payın da senede bağlanmış paylar gibi serbestçe devredilebileceği hususunda görüş birliği mevcuttur....

          ın hisselerini şirket ortaklarına devrettiğinin anlaşıldığı, dolayısıyla 30 no.lu kararın davalı vekilinin beyanlarını doğrular nitelikte olduğu ve limited şirketlerde payın devredilebilmesi için, 6762 sayılı Kanun'un 520 nci maddesi gereğince, "pay devrine ilişkin olarak imzası noterlikçe tasdik edilmiş yazılı sözleşme yapılması, ortaklardan en az dörtte üçünün devre muvafakat etmesi ve bunların esas sermayesinin en az dörtte üçüne sahip olması ve devrin pay defterine kaydedilerek bu hususun ilan edilmesi" gerektiği ancak dosya kapsamında belirtilen hususlar dikkate alındığında devrin pay defterine işlenmediği ve ilan da edilmediği dolayısıyla pay devrinin gerçekleşmediği anlaşıldığından davacının pay devrinin pay defterine tescilinin tespiti, şirket müdürlerinin azli ile sermaye ve kâr payı alacağı talebine ilişkin davanın tümden reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. TEMYİZ A....

            belirtilen şartlarının oluştuğunu, bu nedenle mezkur pay devri sözleşmesi uyarınca davalı şirketin dava dışı ... adına tescili gerektiğini, davalı ...'...

              DAVA KONUSU : Şirket pay devrinin tescili KARAR : Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davalı T4 diğer davalı şirket T3 T3 bulunan 9600 adet payını 240.000,00 TL bedel karşılığında davacı müvekkilinin eşi T8 Beyoğlu 50....

              ya devretmesinin şirketin ortaklık yapısında ve sayısında davacı aleyhine değişikliğe neden olduğu, şirketin ortaklık yapısını ve ortakların sayısını değiştiren pay devirlerinde ortaklar kurulu kararı alınmasının zorunlu ve gerekli olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile, tarafların ortağı olduğu M.F. Çavdarlı Motorlu Araçlar Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'deki davalı ...'ya ait %1 payın davalı ...'ya devrine ilişkin ... .... Noterliği'nde .../11/2008 tarih ve 29112 yevmiye numarası ile yapılan limited şirketteki pay devrinin iptaline karar verilmiştir. Kararı davalılar vekili temyiz etmiştir. (1) Dava, limited şirket pay devrinin iptali istemine ilişkin olup, temyiz aşamasında davalılar vekili tarafından ibraz edilen 05...2012 havale tarihli dilekçe ekindeki, limited şirket esas sermaye pay devri noter senedinden davalıya devredilen payın, davalılardan ... tarafından diğer davalı ...'ya devredildiği anlaşılmıştır....

                Mahkemece, 27...2006 tarihinde davacının hisse devrinin yapılmayacağını ve zararın doğduğunu öğrendikten sonra 1 yıllık süre içinde dava açmadığından davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair kararı Dairemizin ....04.2008 tarih 2007/3311 E. 2008/5022 K sayılı ilamı ile bozulması üzerine Mahkemece uyma kararı verilerek iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava dışı anonim şirketin çıplak paylarının noterde yapılan satış sözleşmesi ile geçerli olarak devrinin yapılmış olduğu, davalı yönünden aynı hisselerin başkasına satılarak şirket pay defterine tescili yapılmış olmakla artık davacının şirkette hissedar durumuna gelmesinin davalının kusuru ile imkansızlaştığı, davacının BK 96 maddesi çerçevesinde olumlu zararının tazminini talep edebileceği gerekçesiyle bilirkişilerce müspet zarar olarak dava dışı şirketteki sermaye payının geçmiş yıl kârları dahil hesaplanan 4.552,60 TL üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu