İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Somut olayda, davacının şirket hisselerini devraldığını ve sonrasında şirketin tasfiye edilmesi nedeniyle zarara uğradığını ileri sürdüğü; dava dışı şirketin sermayesinin 5.000.000-TL olduğu ve 100.000 paya bölündüğü, şirketin tek ortaklı olarak kurulduğu ve 750.000 TL'lik hissesinin 10/07/2018 tarihli genel kurul kararı ile davacıya devredildiği ve devrin 25/07/2018 tarihinde ilan edildiği; devir sözleşmesinde pay bedelinin nakden alındığı belirtilmiş ise de pay bedelinin davalıya devredildiğine dair belge bulunmadığı gibi dava dışı şirketin pay devri tarihinde sermayesinin ödenmediğinin tespit edildiği, yani davacının payı sermaye borcu ile devraldığı; şirketin faal olmayıp sermayesi ödenmemiş, pay devri tarihinden önce de tespit edilmiş bir gelirinin bulunmadığı; şirketin kuruluşundan beri faaliyeti bulunmayıp fesih ve tasfiye koşullarının oluştuğunun anlaşıldığı; davacı kendi rızası bulunmaksızın tasfiye kararı alınarak doğrudan zarara uğradığını iddia etmiş...
Davalı ... vekili beyan dilekçesinde davanın siyasi olduğunu kanuni zorunluluk bulunduğundan üst düzey yönetici sertifikasına sahip birinin istihdam edilmesi gerektiğini, davalı ...'un fiilen çalıştığını belirtmiş davanın reddini talep etmiştir. Davalılardan ... yönünden görevsizlik kararı verilmiş, dosyanın tevdi edildiği iş mahkemesince yapılan yargılama sonucunda sözleşme özgürlüğü ilkesine atıf yapılarak davacı talebinin reddine karar verilmiş karar kesinleşmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe; Eldeki dava yöneticinin sorumluluğuna dayalı tazminat istemidir. Davacı vekili davalı ...'in özen ve sadakat yükümlülüğüne aykırı davranarak şirketi zarara uğrattığını öne sürmüştür. Yöneticinin sorumluluğuna ilişkin tazminat davası açılabilmesinin ön şartı buna izin veren bir genel kurul kararının alınmış olmasıdır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR ESAS NO : 2017/725 Esas KARAR NO : 2021/495 DAVA : Yönetici sorumluluğuna dayalı tazminat, alacak DAVA TARİHİ : 30/10/2017 KARAR TARİHİ : 23/09/2021 Mahkememizde görülmekte olan Yönetici sorumluluğuna dayalı tazminat, alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının davalı ağabeyi ile ... İnş. Tic. Ve San....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalılar aleyhine asıl davada 02.06.2010 gününde verilen dilekçe ile ölünceye kadar bakım sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, birleştirilen davada ölünceye kadar bakım sözleşmesinin iptali, mümkün olmazsa saklı pay oranında tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine dair verilen 24.01.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ve birleştirilen davada davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ölünceye kadar bakım sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....
‘un terekesi elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olduğuna göre, dava, miras payının devri sözleşmesine dayalı, TMK'nin 677. maddesi uyarınca açılan pay iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Terekenin tamamı veya bir kısmı üzerinde miras payının devri konusunda mirasçılar arasında yapılan sözleşmelerin geçerliliği yazılı şekle bağlıdır (TMK mad. 677/1). Mirasçılar arasındaki devirler için söz konusu olan bu yazılı şeklin adi yazılı olarak yapılması yeterlidir. Dava, TMK’nin 677/2. maddesinde düzenlenen miras payının devri sözleşmesine dayalı pay iptal ve tescil, olmadığı takdirde sözleşme gereğince ödenen bedelin tahsiline ve sözleşme gereği gibi ifa etmemiş olması sebebiyle tazminat istemine ilişkin olduğuna göre, davacının davayı açmakta hukuki yararının olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece, 03/08/2012 tarihli adi senede ve 06.08.2012 tarihli ......
Dava; miras payının devri sözleşmesine dayalı pay iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma ilamında;taşınmazların ortak miras bırakan Kaya üzerinde kayıtlı olup taşınmazlar üzerindeki payların elbirliği mülkiyet şeklinde olduğu, mirasçılar arasında pay devrinin mümkün bulunduğu, pay devri sözleşmesinin geçerliliği ve senedin kapsamı belirlenerek elde edilecek sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğine değinilerek bozma sevkedilmiştir. Mahkemece mahallinde keşif yapılarak dava konusu parsellerin sınırları teknik bilirkişi aracılığı ile belirlenmiş ise de bozma uyarınca pay devrine ilişkin senet, yerel ve teknik bilirkişiler ile taraf tanıkları aracılığı ile mahallinde taşınmaz başında uygulanarak senet kapsamı belirlenmemiştir....
Mahkememizin 27/10/2021 tarihli ara kararı ile davacı vekilince dava dilekçesi ile; TTK 630/1 fıkrasına dayalı olarak yönetici azli, TTK 644/1-a bendi atfı ile TTK 553 maddesine dayalı yönetici sorumluluğu tazminat ve TTK 638/2 fıkrasına dayalı haklı nedenle limited şirket ortaklığından çıkma talebi olmak üzere üç ayrı talep ileri sürdüğü anlaşılmakla; TTK 630/2 fıkrasına dayalı açılan yönetici azli davası dışındaki iki ayrı talebin iki ayrı esasa kaydına; akabinde heyet önüne getirilmesine karar verilmiştir. TTK 644/1-a bendi atfı ile TTK 553 maddesine dayalı yönetici sorumluluğu tazminat talebi yönünden verilen tefrik kararı ile dosya 2021/700 esasa kaydedilmiş, Mahkememizce verilen 28/10/2022 tarih ve 2021/700 Esas 2021/710 karar sayılı arabuluculuk dava şartı yokluğundan red kararı BAM 14....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki şirket hisse devrinin iptali, pay miktarının tespiti ve tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacının davalı şirkette pay sahibi olduğunun tespiti ve pay defterine kaydı talebine ilişkin davanın kabulüne, tazminat davasının reddine karar verilmiştir....
Limited şirket yöneticileri hakkında da geçerli olan hükümler uyarınca şirket yöneticisi hakkında ortakların ve şirket alacaklılarının tazminat davası açma hakkını düzenleyen 6102 sayılı TTK'nın 555. maddesi gereğince “Şirketin uğradığı zararın tazminini, şirket ve her bir pay sahibi isteyebilir. Pay sahipleri tazminatın ancak şirkete ödenmesini isteyebilirler.” Belirtilen hükümler uyarınca davacı ortağın dava açma hakkının bulunduğu kabul edilerek, işin esasına girilip taraf iddia ve delillerinin değerlendirilmesi, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken müdürün sorumluluğuna dayalı tazminat davasının usulden reddi yönünde hüküm tesisi doğru görülmemiş, kararın açıklanan nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir....
Bozma kararından sonra dava konusu payın tapudan üçüncü kişilere satılması nedeniyle davacı 26.01.2012 günü 6100 sayılı HMK’nın 125. maddesi hükmü uyarınca davaya tazminat davası olarak devam etmek istediğini bildirmiştir. Mahkemece, HUMK’nın 186 maddesi uyarınca davacıya bir kez seçimlik hak tanındığı, tapu iptali ve tescil yönünde seçimlik hak kullanıldıktan sonra yeniden tazminat olarak kullanılmasının mümkün olmadığı, dava konusu fırın ve bodrum kata özgülenmiş bir pay da bulunmadığı gerekçesi ile dava konusu taşınmazda davalı ...’ e ait 58/299 paydan 35/299 payın iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir. Karar, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 125 maddesi uyarınca davanın açılmasından sonra davalı taraf dava konusunu taşınmazı üçüncü bir kişiye devrederse davacı ya üçüncü kişiye karşı davasını tapu iptali ve tescil davası olarak devam eder ya da devreden kişiye karşı tazminat davasına dönüştürür....