"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.02.2011, 08.03.2012, 08.03.2012 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil olmazsa alacak, muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl ve birleştirilen davaların kısmen kabulüne dair verilen 30.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraflarca istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde taşınmazın rayiç değerinin tazmini, birleştirilen 2012/350 Esas sayılı dava satış vaadi sözleşmesine dayalı tazminat birleştirilen 2012/351 Esas sayılı dava ise, muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescil istemlerine ilişkindir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır....
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KA R A R Davacı, kardeşi olan davalı ile birlikte dava dışı kız kardeşlerinin miras payını eşit olarak satın aldıklarını, davalının taşınmazların adına tescilini yaptırdığını, daha sonra yaptığı incelemede payları eşit olarak tescil ettirmediğini anladığını ileri sürerek, parsel numaralarını belirttiği taşınmazlardan tarafların paydaş olduğu tüm taşınmazların pay hesabı yapılarak davalının fazla payının adına tescilini veya rayiç değerinin alınmasını istemiştir. Davalı, muristen intikal eden taşınmazları 1985 yılında paylaştıklarını, dava dışı kız kadeşlerine düşen payı satın alarak adına tescil ettirdiğini, davacının pay edinmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat istemlerine ilişkindir....
Öte yandan, limited şirket pay devrinin geçerli olabilmesi için ... 520. maddesine göre, limited şirket pay devrinin yazılı şekilde yapılması ve imzaların noterce tasdik edilmesinden sonra, pay devrinin limited şirkete bildirilerek, ana sözleşmede aksine hüküm yoksa ortakların en az dörtte üçünün devre muvafakat etmesi ve bunların esas sermayenin dörtte üçüne sahip olması, ayrıca devrin pay defterine kaydedilmesi gerekir. Bu devrin ticaret siciline tescili ise, pay devrinin gerçekleşmesi için zorunlu bir şekil şartı değildir. ... 520. maddesi hükmü pay devrinden doğan ihtilaflarda uygulanır. ... hükmün, şirket müdür ve ortaklarının üçüncü kişilere karşı sorumluluğu ile ilgili uygulanması mümkün ise de; borçlu şirketin prim borçları yönünden sorumlu olabilmesi için, yetkisinin veya ortaklığının eylemli olarak kullanılması veya devam etmesi gerekir. Somut olayda, davacının dava dışı borçlu limited şirkette......
Mahkemece, mirasçılar arasında yapılan pay devrinin sadece devredene karşı ileri sürülebilecek şahsi hak tanıdığı, 3. kişiye satışın geçerli olduğu, davacının bu davada davalıya yöneltebileceği ayni ve şahsi hakkı bulunmadığı gerekçeleriyle davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; miras payı devri nedenine dayalı pay iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, dava konusu taşınmazda kök muris ...'den ...'e intikal eden payın yaklaşık 50 yıl önce ... tarafından kardeşi ...'e devredildiğini açıklamıştır. Dava konusu 572 parsel sayılı taşınmaz, 14.08.1962 tarihinde yapılan tapulama çalışmalarında tarafların ortak kök murisi ... adına tespit edilmiş ve tapulama tutanağının itirazsız kesinleşmesi ile 20.02.1963 tarihinde tapu kaydı oluşmuş, 01.07.2013 tarihinde yapılan intikal ve 24.07.2013 tarihinde yapılan pay devirleri ile ... mirasçıları adına elbirliği mülkiyet hükümlerine göre tescil edilmiştir....
Davacı, yüklenicinin temliki işlemine dayanarak mülkiyet aktarımı isteminde bulunamaz ise de, akidi olan yükleniciden Borçlar Kanununun 96.maddesine dayanarak adem-i ifa sebebiyle tazminat isteyebilir. Davada, ikinci kademedeki istek olarak ileri sürülen tazminat talebinin nedeni Borçlar Kanununun 96.maddesidir. Buradaki borcun nedeni, borçlunun (yüklenicinin) taahhüdünü ihlal etmesidir. Borçlunun taahhüdü, genellikle bir akde dayandığından buna “akdi tazminat”, borçlunun sorumluluğuna da “akdi sorumluluk” denilmektedir. Borçlar Kanununun 96.maddesince ödenmesi gereken tazminat ise, alacaklının müspet zararıdır. Müspet zarardan da, borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne vaziyette bulunacak idi ise, bu vaziyetle mamelekin hali hazır vaziyeti arasındaki fark anlaşılmalıdır. Oysa bilirkişiler, tazminat olarak sözleşmeyle davacının, yüklenici davalıya yaptığı ödemelerin güncelleştirilmiş değerini bulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, başlangıçta kooperatif üyeliğinin iptali ve davacı adına tescili istemine ilişkin açılmış ise de 20.03.2007 tarihli ıslah dilekçesi ile davalı kooperatif hakkındaki dava müracaata bırakılmış, sonuçta bu davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ve davaya diğer iki davalıya karşı pay devri sözleşmesine dayalı alacak davasına dönüştürülmüş ve mahkemece de bu şekilde kabul edilmiştir. Bu durumda davada kooperatif hukukuna ilişkin bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Dava, sözleşme ilişkisine dayalı bir davadır. Bu itibarla, kararın temyizen incelenmesi görevi 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun l4. maddesi uyarınca 13. Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenle dosyanın Yargıtay Yüksek 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 4.11.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, başlangıçta kooperatif üyeliğinin iptali ve davacı adına tescili istemine ilişkin açılmış ise de 20.03.2007 tarihli ıslah dilekçesi ile davalı kooperatif hakkındaki dava müracaata bırakılmış, sonuçta bu davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ve davaya diğer iki davalıya karşı pay devri sözleşmesine dayalı alacak davasına dönüştürülmüş ve mahkemece de bu şekilde kabul edilmiştir. Bu durumda davada kooperatif hukukuna ilişkin bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Dava, sözleşme ilişkisine dayalı bir davadır. Bu itibarla, kararın temyizen incelenmesi görevi 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun l4. maddesi uyarınca 13. Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenle dosyanın Yargıtay Yüksek 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 4.11.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
GEREKÇE: Dava, anonim şirket hisse devri işleminin şirket pay defterine işlenmesi istemine ilişkindir.Somut olayda; davacı ile dava dışı ortak ... arasında düzenlenen 25.02.2016 tarihli anonim şirket pay devri sözleşmesi gereğince, ... tarafından, davalı şirketin 120 adet paya denk gelen 120.000-TL sermaye payını 180.000-TL bedelle davacıya devrettiği, devredenin pay üzerinde hiç bir hak ve alacağının kalmadığının beyan edildiği, sözleşme gereğince davalı şirket yönetim kurulunun 26.02.2016 tarihli kararıyla pay devrinin kabulü ile şirket pay defterine işlenmesine karar verildiği, devir işlemi öncesinde davalı şirket hakkında açılan iflas erteleme davasında İstanbul Anadolu 2....
Noterliğinin 12/12/2018 tarihli, 11930 yevmiye numaralı limited şirket pay devri sözleşmesinin iptali ve bu iptal ile birlikte hisse devrinden sonra yapılan işlemlerin eski hale getirilmesininin talep edildiğini, davacının tüm taleplerinin reddedildiğini, davanın konusunun sözleşmenin iptali olduğunu, ilamın icrası için hiçbir şekilde kesinleşme şartı gerekmediğini belirterek şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece Mahkemesi; takibe dayanak ilamın limited şirket pay devri işleminin geçersizliğinin tespiti ve bu tespit hükmünün neticelerine ilişkin hükümler içerdiği, bu yöndeki kararların icrası için kesinleşmesi gerektiğine ilişkin yasal düzenleme ve içtihat bulunmadığı, kural olarak mahkeme ilamlarının kesinleşmesi gerekmediği ve somut olayda genel kuralın aksini gösterir bilgi bulunmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar vermiştir. Davacı/borçlu vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesinde saydığı nedenlerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
E sayılı dosyasının sonucunun ... bu davanın sonucunu da etkileyebileceği, zira hisse devirlerinin iptali halinde huzurdaki davaya konu uyuşmazlığın tartışmaya dahi gerek kalmadan davanın reddi gerekeceğinden belirtilen dosyanın sonuçlanmasının ve kesinleşmesinin beklenmesini talep ettiklerini, ... tarihli hisse devir sözleşmesinde payın devri yapılırken devir anında şirketin tüm aktif ve pasifleri ile birlikte pay devri yapıldığının belirtildiğini, hisse devir sözleşmesi incelendiğinde davacı tarafın sorumluluk davası açıp tazminat talebinde bulunmasının hem dürüstlük ilkesi ile bağdaşmayacağını, hukuk düzeninin bunu korumayacağını, huzurdaki davanın kötü niyetli olarak açıldığını, hem devir sözleşmesine hem de TMK 2.maddesine aykırı olduğunu ve sair nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Antalya Genel İcra Dairesi ... E sayılı icra dosyasının tetkikinden: Alacaklı ... ... Anonim Şirketi vekili tarafından borçlu ... aleyhine toplam ......