boşanma ve davacı-karşı davalı kadının ziynet ve eşya alacağı davalarının yapılan yargılaması sonucu her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, eşya alacağı davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve ziynet alacağı davasının reddine dair verilen ilk hüküm tarafların temyizi üzerine Dairemizin 2015/19456 Esas ve 2016/10690 Karar sayılı ve 31.05.2016 tarihli ilamı ile ziynet alacağı davasının kabul edilmesi gerektiği yönünde bozulmuş, diğer yönlerden onanmıştır....
-TL'lik nakit para, 2 adet tam altın, 2 adet yarım altın, 34 adet çeyrek altın ve 1 adet altın hasır takımının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiş, davacının ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmiş, taraf vekilleri, ilk derece mahkemesi kararının boşanma yönünden onanmasını, ziynet alacağı yönünden lehlerine bozulması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuş, dosya dairemizin 2021/389 esas numarasına kaydedilmiş, söz konusu dosyada tarafların boşanma davasına yönelik istinaf istemleri incelenerek boşanmanın fer'isi niteliğinde olmayan ziynet alacağı davasının tefrikine karar karar verilmiş ve tefrik edilen dosya dairemizin yukarıdaki esas sırasına kaydedildiği anlaşılmıştır. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ziynet eşyalarının kullanıldığı yönündeki iddialarının asılsız olduğunu, düğün sonrası bozduran takılar ve toplanan paraların 15.000,00....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada Dikili Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 22/11/2012 tarih ve 2011/433-2012/290 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı, 19/09/2011 tarihinde saat 16.30 sularında davalı bankanın müdürünün odasına giderek 65.000 TL teslim ettiğini, banka müdürünün kendisine ana para korumalı altın fonu alalım dediğini, kendisinin de bunu kabul ettiğini, yazılı talimat vermeksizin bankadan ayrıldığını, bir sonraki iş günü banka şubesinde adına ana para korumasız altın fonu alındığını gördüğünü ancak kendisinin ana para korumalı altın fonu alınmasını istediğini, ana para korumasız altın...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada Dikili Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 22/11/2012 tarih ve 2011/433-2012/290 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Kmail ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı, 19/09/2011 tarihinde saat 16.30 sularında davalı bankanın müdürünün odasına giderek 65.000 TL teslim ettiğini, banka müdürünün kendisine ana para korumalı altın fonu alalım dediğini, kendisinin de bunu kabul ettiğini, yazılı talimat vermeksizin bankadan ayrıldığını, bir sonraki iş günü banka şubesinde adına ana para korumasız altın fonu alındığını gördüğünü ancak kendisinin ana para korumalı altın fonu alınmasını istediğini, ana para korumasız altın...
nakit para, 2 adet 24 ayar(adedi yaklaşık 900 TL), 3 adet 22 ayar (adedi yaklaşık 800 TL) 5 adet bileziğin, 1 adet Cumhuriyet altınının ( adedi yaklaşık 800 TL), 1 adet altın kolyenin ve irili ufaklı bir kısmı yarım bir kısmı çeyrek altınlar ( çeyrek altın yaklaşık 150 TL, yarım altın yaklaşık 300 TL) toplam 3.500 TL olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile altınlar ve nakit paradan kendisinin payına düşen 7.000 TL'nin davalıdan alınarak kendisine verilmesine karar verilmesini talep etmiş, 08.05.2014 havale tarihli dilekçesinde; 2 adet 22 ayar altın ile 7 gram ağırlığında tel bilezik, 2 adet 22 ayar 9 gram ağırlığında bilezik, 1 adet 14 ayar altın kolye 3 gram ağırlığında, 1 adet 22 ayar 7 gram Ata Cumhuriyet altını , çeyrek altın adedi 1.75 gram tahmini 80 adet ve yarım altının adedi 3.5 gram tahmini 30 adet olduğunu beyan ederek; 22.06.2015 havale tarihli ıslah dilekçesiyle talebini 9.311,50 TL'ye yükseltmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ziynet alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, düğünde takılan 18 adet çeyrek altın, 5 adet yarım altın, 5 adet tüm altın, 22 ayar 30 gr bilezik, 22 ayar 20 gr bilezik, 22 ayar 20 gr bilezik, iki adet 22 ayar 10 gr bilezik, 22 ayar 15 gr bileklik, 22 ayar 14 gr bileklik, 30 gr ağırlığında 14 ayar altın set (kolye, küpe, bileklik ve yüzükten oluşan), değeri 13000 TL 150 gr ağırlığında 22 ayar altın set (kolye ve bileklikten oluşan), 4 gr bir adet yüzük, bir adet pırlanta broş ve 22 ayar 35 gr nişan takısı (kolye, bileklik, küpe ve yüzükten oluşan) takıları dükkan alacağı gerekçesi ile davalının elinden aldığını, bir daha da iade etmediğini...
Davacı vekili 26/08/2020 tarihli dilekçede müvekkilinin ziynet alacağına ilişkin talebini düğünde takılan altınlar; 14 adet altın burma bilezik (her biri 23 gram), 4 adet Künye (her biri 14 gram), 1 adet set (22 gram), 100 adet çeyrek altın, 30 adet yarım altın, sünnette takılan altınlar olarak ; 25 adet yarım altın, 60 adet çeyrek altın, doğumda takılan altınlar olarak da 20 adet çeyrek altın olarak belirtmiş ve yine talebin aynen iade, bedel ya da katkı payı/ katılma alacağı alacağı olduğu şeklinde bir açıklamada bulunmamıştır. Hukuk Muhakemeleri Kanunun " Hakimin davayı aydınlatma ödevi" başlıklı 31. maddesinde, hâkimin uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği ve delil gösterilmesini isteyebileceği düzenlemeleri mevcuttur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacının nikahta takılan altın ve paralar ile mehir olarak vaad edilen altın için aynen iade, olmadığı takdirde bedel talep ettiği, nikahta takılan ziynet eşyaları ve para yönünden davayı ıslah etmesine rağmen mehir olarak vaad edildiği iddia edilen altın için her hangi bir ıslah işleminin yapılmadığı, ancak aynen iade talep edilmesi sebebi ile aynen iadenin eşyanın gerçek değerini kapsadığı da gözetilerek mehir olarak vaad edildiği iddia edilen altınların değeri olan 28.050,00 TL üzerinden dava harcının Harçlar Kanunu 30- 32 Maddeye göre tamamlatılmamasının hatalı olduğu görülmüştür....
Mahkemece; asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde taraf vekillerinde temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı-birleşen davalının tüm, davalı-birleşen davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalı-birleşen davacının vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince; Dava, ziynet eşyası alacağı istemine ilişkindir. Konusu para olan veya para ile değerlendirilebilen davalarda vekalet ücreti, nispi tarifeye göre hesaplanır. Davanın tamamen veya kısmen kazanılması ya da reddedilmesi halinde ise, nispi vekalet ücreti kabul ya da reddedilen müddeabihin değeri üzerinden hesaplanır. Somut olayda asıl davada davacı 40.000,00 TL ziynet alacağı talep etmiş, mahkemece de dava tümden reddedilmiştir....
Sanıkların, şikayetçilere uzun süreden beri define işiyle uğraştıklarını ve de define bulabileceklerini, bu işi resmi olarak yaptıklarından yüzde kırkını devlete verdiklerini söyledikleri, suç tarihinden bir hafta kadar önce ....’in şikayetçileri bir tarlaya götürdüğü ve gösterdiği yerde altın olduğunu söyleyerek o yeri kazmalarını istediği, sonrasında çukurun içine kana benzer bir ilaç dökerek kuyunun başında on dakika kadar uzaklaşıp, tekrar kuyunun yanına gelmelerini söylediği ve onlara çuval vererek " Bu çuvalı eve götürün ben gelip açacağım siz açmayın" dediği, çuvalı evde odada yalnız iken açıp içerisinden de bir Meryem ana heykeli çıktığını söyleyerek şikayetçilere gösterdiği, daha sonra odadan dışarıya çıkarak sihir yaptığı küpün erken patladığını ve yarısının toprağın altında kaldığını çıkarmak için sihirli ilaca ihtiyacı olduğunu bunun için Ankara’ya gitmesinin gerektiğini belirterek alacağı malzemeler için şikayetçi ...'...