Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: Mahkemece; ziynet eşyaları yönünden davanın kabulü ile; 3 adet 22 ayar altın bilezik (her biri 12 gram ağırlığında ve 1.752,00 TL'den 5.256,00 TL), 6 adet 22 ayar altın bilezik (bir adedi 10 gramdan adedi 1.460,00 TL'den 8.760,00 TL), 2 adet 22 ayar altın bilezik (1 adedi 7 gramdan 1.022,00 TL'den 2.044,00 TL), 3 adet Cumhuriyet altını ( tanesi 1.010,00 TL'den 3.030,00 TL), 2 adet yarım altın (bir adedi 505,00 TL'den 1.010,00 TL), 29 adet çeyrek altın (bir adedi 253,00 TL'den 7.337,00 TL), nakit takı parası (2.250,00 TL) ziynet alacağının davalıdan alınarak aynen davacıya iadesine, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde ziynetlerin toplam bedeli olan 29.687,00 TL ise de taleple bağlı kalınarak 5.000,00 TL ziynet alacağı bedelinin dava tarihi olan 03/10/2017'den itibaren yasal faiziyle davalıdan alınarak davacı kadına verilmesine, davacı vekilinin ev eşyası (salon takımı ve yemek odası takımı) talebine yönelik davasının ise subut bulmadığından reddine...

İlk derece mahkemesince; davacının davasının kısmen kabulü ile; davacının davalıdan 7 adet 20'şer gram 22'şer ayar (toplam 140 gram) üçlü burma altın bilezik, 5 adet 10'ar gram 22'şer ayar (toplam 50 gram ) altın bilezik, 5 adet 10'ar gram 22'şer ayar (toplam 50 gram ) altın bilezik nedeni ile alacaklı olduğunun tespitine, öncelikli olarak 7 adet 20'şer gram 22'şer ayar üçlü burma altın bilezik, 5 adet 10'ar gram 22'şer ayar (toplam 50 gram) altın bilezik, 5 adet 10'ar gram 22'şer ayar altın bileziğin aynen iadesine; aynen iadesinin mümkün olmaması halinde toplam 47.088,00 TL ziynet bedelinin 1.000,00 TL'sinin dava tarihi olan 26.12.2018 tarihinden, 46.088,00 TL'sinin ise ıslah tarihi olan 16.09.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmiştir. Davacı kadın vekili; ziynet alacağı davasının tamamının kabul edilmesi gerektiğine yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur....

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına, aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına, müvekkili lehine 100.000,00 TL maddi tazminata, düğünde müvekkiline 11 adet 22 gram 22 ayar bilezik, 22 ayar yarım altın çerçeveli kolye ile birlikte 70 cm halep altın zincir, 3 yüzük, 1 çift küpe, 7 tane yarım altın, 2 tam altın, 80 tane çeyrek altın ve 15.000,00 TL altın takıldığını, yine gelenek gereği annesi tarafından müvekkile ayrıca 2 adet ata altın ev ziyaretinde hediye edildiğini, bu takı ve paraların davalı yanca alındığını, iş bu ziynet ve takıların aynen iadesini; mümkün olmaması takdirde değerinin müvekkiline verilmesini talep etmiştir. Cevap ve karşı dava dilekçesi: Davalı-davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; asıl davanın reddini, karşı davanın kabulü ile çocuğun velayetinin müvekkiline bırakılmasını talep etmiştir....

Davacı vekili, dava dilekçesinde belirttiği ziynetlerin davalıda kaldığını ve geri iade edilmediğini belirterek dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ziynetlerin mevcutsa aynen mevcut değilse bedelinin tahsilini istemiş ve dava dilekçesinde dava değeri olarak 5.000 TL gösterip harcınıda bu bedel üzerinden yatırmıştır. Davalı vekili verilen kesin süre içinde delil bildirmemiştir. Davacıya düğünde takılan 7 burma,1 meğa, 2 adet 22 ayar bilezik (toplam 10 adet) 2 set,7 tam altın, 5 yarım altın ve 29 çeyrek altının davalı yedinde olduğu, döviz ve paranın davalıda kaldığının kanıtlanamadığı mahkemenin de kabulündedir. Ziynetler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmış bilirkişi ... 27.2.2012 tarihli raporunda ziynetlerin değerini belirlemiştir....

    Maddesi gereğince bononun "Kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödemek vaadini" içermesi gerektiği, yasal düzenlemedeki "bedel" tabirinin Türk Lirası ve Yabancı Para olduğu, "altın"ın bir mal hükmünde olup, muayyen bir bedel olarak kabul edilemeyeceği, dolayıyla senet bedelinin "altın para veya belli gramda altın" olarak düzenlenmesi halinde yukarıda yazılı madde koşullarını taşımayacağından bono vasfı bulunmadığının kabulü gerektiği, "Altın" mukabilinde düzenlenen bononun kambiyo senedi niteliğini haiz olmaması sebebiyle..." Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesinin 2019/1232 Esas, 2022/740 Karar sayılı ilamında "... 6102 sayılı TTK.nun 776.madde hükmü gereği bir senedin bono sayılabilmesi için kayıtsız şartsız belirli bir bedeli ödeme kaydını ihtiva etmesi gerekir. 28.7.1941 tarih ve 32/28 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da açıklandığı gibi altın, herhangi bir mal hükmünde olup, muayyen bir bedel olarak kabulü mümkün değildir....

      Somut olayda, davacı kadın, 8 adet bilezik, 27 adet çeyrek altın, 1 adet yarım altın, 3 gram altın ve 1 adet kabartmalı künyenin aynen iadesi, bu mümkün olmazsa bedelinin ödenmesi talebinde bulunmuş, mahkemece kadının işbu talebi kısmen kabul edilerek, 6 adet 22 ayar 14'gram bilezik (7800 TL), 22 adet çeyrek altın (3256 TL), 1 adet yarım altın (300 TL), 2 gram altın (180 TL)'ın aynen iadesine, bu mümkün olmazsa dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte bedelinin ödenmesine hükmolunmuştur. Davalı erkek cevap dilekçesinde 6 adet bilezik ile 20 adet çeyrek altının evlilik birliği içinde bozdurulmak üzere kadın tarafından kendisine verildiğini belirtmiştir. Gerçekleşen bu durum karşısında davacı kadın 6 adet bilezik ve 20 adet çeyrek altın yönünden ziynet alacağını ispat etmiş; 2 adet çeyrek altın, 1 adet yarım altın ve 2 gram altının ise davalı erkek tarafından alındığını ispat edememiştir. Davacı kadın delil listesinde yemin deliline de dayanmıştır....

        Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle dava dilekçesinde "Ağustos ayı primi ve 3 adet çeyrek altın ikramiye alacağı” talebi bulunduğunun,bu talebin kök bilirkişi raporunda “prim” başlığı altında irdelendiğinin ve ek bilirkişi raporunda davacının “3 adet çeyrek altın ikramiye alacağı” talebini ispatlayamadığının açıkça belirtildiğinin, mahkemece kök ve ek bilirkişi raporları esas alınarak karar verildiğinin ve hükümde reddine karar verilen “prim” alacağı ile kastedilenin “prim ve 3 adet çeyrek altın ikramiye alacağı” olduğunun, yöntemince ispatlanamayan talebin reddinde bir isabetsizlik de bulunmadığının anlaşılmasına göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Mahkemece ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağına yürütülen faizin başlangıç tarihinin hüküm yerinde açıkça belirtilmemesi infazda tereddüt yaratır mahiyette olduğundan hatalı ise de; bu yanlışlığın...

          ve tanık ...’un FETÖ yapılanması içinde yer alan şahıslardan olduğunu, daha önce bu şahısların evlerinde kaldığını ve kendisinden kira ve benzeri nedenlerle para istediklerini alacaklarına karşılık kendisine ait altın yüzük ve bilekliği vermek durumunda kaldığını, daha sonra evden ayrılırken kendisine ait yüzük ve bilekliği geri aldığını beyan etmesi karşısında katılan ve dosyada yer alan diğer tanıkların Fetö yapılanması içinde yer alıp almadığı, haklarında bu konuyla ilgili soruşturma veya dava açılıp açılmadığı hususlarının birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanık hakkında beraat veya TCK'nın 144/1-b maddesine uyan alacağın hukuki ilişkiye dayanan haklı bir alacak olup olmadığı hususunda, yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan sanık hakkında eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ün temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 13.11.2019 tarihinde oyçokluğu...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet Alacağı ve Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklanan Alacak Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı ... vekili, ziynetler ve evlilik birliği içinde edinilen malvarlığı nedeniyle 36.300,00 TL alacağın davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK m. 33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, ziynet ve mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. 1....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada Dikili Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 22/11/2012 tarih ve 2011/433-2012/290 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı, 19/09/2011 tarihinde saat 16.30 sularında davalı bankanın müdürünün odasına giderek 65.000 TL teslim ettiğini, banka müdürünün kendisine ana para korumalı altın fonu alalım dediğini, kendisinin de bunu kabul ettiğini, yazılı talimat vermeksizin bankadan ayrıldığını, bir sonraki iş günü banka şubesinde adına ana para korumasız altın fonu alındığını gördüğünü ancak kendisinin ana para korumalı altın fonu alınmasını istediğini, ana para korumasız altın...

                UYAP Entegrasyonu