Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece (İkinci) Bozmaya Uyularak Verilen Karar Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilamındaki gerekçe ve bozma ile taraflar lehine doğan usulü müktesap haklar gözetildiğinde davanın kabulü gerektiği, her ne kadar çıkma payı alacağı 93.769,60 TL olarak hesap edilmiş ise de dava dilekçesi ile davacının 50.000,00 TL çıkma payı alacağının talep edildiği gözetilerek, taleple bağlı kalınmak sureti ile 50.000,00 TL çıkma payı alacağının bozma öncesi karar tarihi olan 01.02.2018 tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının, davalı ... ... Ltd....

    Adi ortaklıktan kaynaklanan alacak istemleri resen fesih ve tasfiyeyi gerektirdiğinden sadece davacı vekilinin bu konudaki beyanı esas alınarak adi ortaklığın feshi talebi konusunda davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru değildir. Hal böyle olunca, tarafların adi ortaklıktan kaynaklanan birbirlerinden olan alacak ve borçları ancak tasfiye sonucunda belirlenebileceğinden ve tasfiyenin yapılmadığı da dosya kapsamından anlaşıldığından T.B.K.' nun 620.vd. maddeleri uyarınca adi ortaklığın tasfiyesine karar verilip alacak isteminin de bunun sonucuna göre karara bağlanması gerekir. SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenle kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davalı ...'a iadesine, 12.12.2013 gününde oybirliğiyle karar vreildi....

      Mahkemece iddia, savunma ve tüm kanıtlara göre, davacının ortak olduğu şirketten çıkma istediğinde bulunduğu, bu davada diğer ortaklara husumet yöneltemeyeceği, ortaklıktan çıkma ve çıkma payının tahsili isteminde diğer ortakların dava ehliyetinin bulunmadığı, ortakların karşılıklı ihtarnameleri ile birbirlerini suçladıkları, buna göre şirket ortakları arasında şirketin amacının gerçekleştirilmesinin mümkün bulunmadığı, şirketi devam ettirmelerinin çok güç olduğu gerekçesiyle, davalılar ... ve ... hakkındaki davanın reddine, davacının ortaklıktan ve davalı şirketten çıkmasına izin verilerek ortaklık payı olan 50.418.18 TL'nın davalı şirketten tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

        Davacı ortak, eşinden ayrıldığını, aslında şirket ortağı olmamasına rağmen eşi tarafından ortak olarak gösterildiğini, ortaklık haklarının eşi tarafından kullanıldığını, şirketin borçları nedeniyle kendinin borçlandırıldığını, bu nedenle ortaklıktan çıkmak istediğini ileri sürmüştür. 6762 sayılı TTK'nın 552/2. maddesi gereğince her ortak muhik sebeplere dayanmak suretiyle şirketten çıkmasına müsaade edilmesini mahkemeden talep edebilir. Ortaklıktan çıkma veya çıkarılma esas sermayenin azaltılması hakkındaki hükümlere uymak koşuluyla yapılabilir ise de, payı sermaye koyma borcunun yerine getirilmemesi hakkındaki hükümler uyarınca paraya çevrilirse yahut başka bir ortak tarafından devralınırsa esas sermayenin azaltılması hakkındaki hükümlere uyma gereği yoktur. Bu nedenle, mahkemece haklı sebeplerin mevcut olup olmadığı değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken olaya uygun düşmeyen yazılı gerekçeyle karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece müvekkilinin ortaklıktan çıkmasına izin verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakla birlikte hükmedilen çıkma payının düşük tespit edildiğini, bu manada hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplamanın hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

          Bununla birlikte, ortaklıktan çıkma payı hesabında karar tarihine en yakın tarihin esas alınacağı açıktır. Aradan geçen süre, ülkedeki enflasyon oranları, taşınmaz fiyatlarındaki aylık artışlar nazara alındığında davacının itirazlarının bu yönden incelenmesi uygun görülmüş; bilirkişi heyetinden ek rapor alınması gerektiği anlaşılmıştır.Bilirkişi heyeti (bu kez hem mali hem teknik bilirkişiler olmak üzere 4 bilirkişiden aynı aynı anda tek bir rapor hazırlanmış istenmiştir) 07/10/2022 tarihli raporunda özetle, şirketin rayiç değerlere göre öz varlığının 49.625.467,38 TL olduğunu, ortağın şirkete olan borcunun düşülmesi ile davacının ayrılma payının 24.534.382,78 TL olduğunu hesaplayarak mütalaa etmiştir....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/88 Esas KARAR NO : 2022/549 DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) DAVA TARİHİ : 06/02/2020 KARAR TARİHİ : 29/09/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının ... San ve Tic Ltd Şti'nin dava dışı ... ile birlikte kurucu ortağı ve müdürü olduğunu, diğer ortak ile %50-%50 pay sahibi olduklarını, şirketin hediyelik eşya, oyuncak, bijuteri, mücevhercilik, gümüşçülük vb alanlarında faaliyet gösterdiğini, şirketin faaliyet konusu kapsamında ... Otel ve bir kısım ... mağazalarında ürünlerin satışa sunulmakta olduğunu, şirket müdürleri olarak şirkette müşterek imza işe temsil ve ilzama yetkili olmalarına rağmen diğer şirket ortağı ...'...

              in ortaklıktan çıkarılmasına, ortaklıktan çıkarılma kararına kadar yönetim hakkının ve temsil yetkisinin tedbiren kaldırılmasına, karşı davanın ise reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                Keza, aynı yasanın kazanç ve zarara katılma başlıklı 623. maddesine göre de; "Sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa, her ortağın kazanç ve zarardaki payı, katılım payının değerine ve niteliğine bakılmaksızın eşittir. Sözleşmede ortakların kazanç veya zarara katılım paylarından biri belirlenmişse bu belirleme, diğerindeki payı da ifade eder. Bir ortağın zarara katılmaksızın yalnız kazanca katılacağına ilişkin anlaşma, ancak katılma payı olarak yalnızca emeğini koymuş olan ortak için geçerlidir." hükmünü ihtiva etmektedir....

                  çıkarılmalarına, bu mümkün değil ise mevcut pay oranları üzerinden ortaklıktan çıkarılmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu