Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bunun aksine herhangi bir husus ortaklık sözleşmesinde kararlaştırılmadığından Ersu Sondaj'ın ortaklıktan ayrılmasından sonra bu ortağın payının diğer ortaklara eşit olarak geçeceğinin kabulü gerekmekte olup tarafların payları % 50 nispetinde olacağından, davacının bakiye kuyular için talep edebileceği kar payı tutarı; 678.485,85 TL olarak bilirikişilerce hesaplanmış olup davacının toplam kar payı alacağı; ilk kuyuda 26.513,46 TL sonraki 10 kuyu için 678.485,85TL olmakla toplam 704.999,31TL olacaktır. Toplanan delillere göre davacı şirket ile dava dışı Ersu Sondaj - Kemal Çetiner arasında dava dışı ... Taahhüt İnş. Ve Sanayi A.Ş.'...

    hüküm kurulması gereken bir başka konunun da davacının, davalı şirketten kar payı alacağının olup olmadığı olduğunu, zira şirketin genel kurul toplantıları fiili olarak yapılmadığından alınan kararlar ve davacının kar payı alacağının olup olmadığı hususlarının da tartışmalı olduğunu, bu sebeple 6102 sayılı TTK'nun 616/1- e ve 6098 sayılı BK'nun 147/4 maddeleri uyarınca dava tarihinden geriye dönük olarak beş yıllık sürecin incelenmesi gerektiğini ve davacının, davalı şirketten kar payı alacağının bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerektiğini, sonuç olarak davacı açısından sürdürülmesi artık mümkün olmayan ortaklıktan çıkmaya izin verilmesi ve davacının geçmiş dönemlere ait kar payı alacağı olup olmadığının belirlenmesi için açmış oldukları ortaklıktan çıkma ve akçe alacağı davasının kabulüne, karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacının, 02.08.2005 tarihinde yönetim kurulunca ortaklıktan ihraç edildiği, davacı ile davalı kooperatif arasındaki 11.06.2006 tarihli ibraname gereğince davacı alacağının 19.300,00 TL olduğu, icra takibinden sonra davalı kooperatifin yaptığı 5.000,00TL ödemenin BK’nun 84’ncü maddesi gereğince mahkemece düşülmesi sonucu çıkma payı alacağının 14.706,04 TL olduğu tespitle davanın kısmen kabulüne alacağın 14.706,04 TL'sına yapılan itirazın iptaline takibin devamına, % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki çıkma payı alacağı davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı iken 05.06.2003 günlü yönetim kurulu kararı ile ortaklıktan ihraç edildiğini, 17.01.2004 tarihli kooperatif genel kurulunda ayrılan ortakların aidat alacaklarının ödenmesinin 3 yıl süre ile ertelenmesine karar verildiğini, bu sürenin dolmasına rağmen müvekkiline ödeme yapılmadığını ileri sürerek, 8.000,00 TL'nin 02.08.2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....

        Davalı vekili, dava ticari dava olduğundan Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, müvekkili kooperatif üyesi olan davacının üyeliğinin 31.07.2006 tarihli yönetim kurulu kararıyla sona erdiğini, davacının kooperatife ödediği üyelik aidat toplamının 12.950,00 TL olduğunu, 1.400,00 TL geri ödeme ve 605,87 TL tutarındaki yönetim giderlerinin düşülmesinden sonra 10.994,13 TL asıl alacağı olduğunu, fazlasına ilişkin asıl alacağı kabul etmediklerini, davacının ortaklıktan çıktığı 2006 yılına ilişkin bilançonun tasdik edilmediğini dolayısıyla muaccel olmadığını, çıkma payı alacağına ilişkin faiz talep edilemeyeceğini, savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

          Davalı vekili, davacının 21.05.2001 tarihi itibari ile kâr payı talep etmesinin mestnetsiz olduğunu, Borçlar Kanunu'nun 126. maddesine göre 5 yıllık zaman aşımının dolduğunu, şirketten çıkma ve çıkarılma yönündeki talebin yerinde olmadığını, şirketin feshine yönelik herhangi haklı bir sebebin varlığının söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamı ve uyulan bozma ilamı doğrultusunda, kâr payının istenebilmesi için ortaklar kurulunca bu hususta karar alınması gerektiği, dava konusu uyuşmazlıkta alınmış bu şekilde bir karar bulunmadığı gerekçesi ile bu konudaki istemin reddine ve çıkma payı karşılığı hükmedilen tutara işbu kararın kesinleşme tarihinden itibaren temerrüt faizi uygulanması gerekktiği belirtilerek davanın kısmen kabulüne, davacının kâr payı talebi yönündeki isteminin reddine, hüküm altına alınan 89.752,41 TL çıkma payına kararın kesinleşme tarihinden itibaren temerrüt faizi uygulanmasına karar verilmiştir....

            ya devrettiğini, bu şekilde şirketten ayrıldığını, ancak 2012 tarihinde de çalışmaya ve gayrı resmi ortak olmaya devam ettiğini, 2008-2012 yılları arası kâr payı ödenmediği gibi başlangıçta koyduğu sermayenin de ödenmediğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 100.000,00 TL kar payı bedelinin yıllara göre ayrı ayrı hesaplanarak faizi ile birlikte ödenmesini, ayrıca ödenmeyen devir bedeli olan 70.000,00 TL'nin de faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davacının hisselerini ...’ya devrederek müvekkili şirketten 29.11.2011 tarihli karar ile ayrıldığını, davacıya devir nedeniyle hissesine düşen sermaye bedelinin ödendiğini, davacı tarafın kâr payı talep etmesinin şirketten ayrıldıktan sonra mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı ...'ın davalı şirkette bulunan 60 paya karşılık 6.000,00 TL değerindeki hissesinin 50 payını 5.000,00 TL bedelle ....'...

              - K A R A R - Davacı, üyesi olduğu davalı kooperatiften 2009 yılında istifa ettiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 50.000,00 TL çıkma payı alacağının üyelikten ayrılış tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacının hisse devri suretiyle kooperatife üye olduğu, 2009 yılında ise istifa ederek ortaklıktan ayrıldığı, bu sebeple kooperatife ödenen aidatlarının iadesine yönelik talebin yerinde olduğu, ancak çıkma payı alacağının miktarının belirlenmesinde kooperatif adına yapılan ödemelerin dikkate alınması gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 20.759,70 TL'nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir....

                Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişilerden alınan denetime elverişli rapor içerikleri ve emsal karar içeriklerine göre; somut olayda, icra takibi ile kesinleşmiş olan ---- davacı alacağının ödenmesinde --- sorumlu olanın ----- olduğu; davacı------ ----- olduğu ve ------tarihinde ortaklıktan çıkartıldığı; davacının, ortaklıktan ihracı sonucu yatırmış olduğu aidatların geri ödenmesi konusunda------------ olarak icra takibi başlattığı ve takibin kesinleşerek sonuçta davacı ---- tarihli borç ödemeden aciz vesikası verildiği; davacının, bu şekilde dava dışı --- tarihi itibariyle -----duruma geldiği; ------ bulunduğu; kural olarak, ------ doğrudan ve kişisel malvarlığına başvurma olanağı veren bir--------maddesi hükmünce yer verilmemiş ise de; davacının, dava dışı ------olduğu ve aidat ödediği ve ortaklıktan ihracı sonucu yatırmış olduğu aidatların geri ödenmesi konusunda yaptığı takibin sonuçsuz kaldığı; somut olaya, kat mülkiyetine...

                  (davacının annesi) mirasçılarının paylarının, veraset ilamı çerçevesinde belirlenerek pay defterine işlenmesi gerekirken bu hususun gerçekleşmediği, bu nedenle 11.7.2016 tarih ve ... numaralı ihtarname keşide edildiğini- davacının şirketin genel durumu ile ilgili bilgi alamadığı, bu hususta gerekli ihtarnameler keşide edilmiş olup ancak istenen bilgilerin kendisine verilmediği, davacının kâr payı alamadığı, olmakla; ticaret şirketlerinde paydaşlığın sürdürülmesinin en önemli amacının, kâr payı almak olduğunu ancak davacının kâr payı almadığını, şirketin kötü yönetildiğini ve ortaklara yanlış bilgiler verildiğini, şirketin diğer ortaklarının (eşler ve çocuk) olan yönetim kurulu üyeleri TTK md. 395 ve 396 belirtilen yetkileri aldıklarını, bu yetkilerle şirketin aktifleri azalabileceği gibi pasiflerinin de çoğalabileceğini, kâr payı almayan, azlık haklarının korunmadığı davacı yönünden söz konusu ortaklığın sürdürülmesinin herhangi bir ekonomik anlamı bulunmadığını, bu nedenle, şirketin feshi...

                    UYAP Entegrasyonu