Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda mahkemece, davacının çıkma payı alacağının 29.06.2010 tarihli genel kurulda ödenmesine karar verilerek benimsendiği ve bu tarihte muaccel olduğunun kabulü ile davalı kooperatifin defter, kayıt ve belgeleri üzerinde kooperatif uygulamaları konusunda uzman bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılıp, yukarıda açıklanan ilkelere göre davacının çıkma payı alacağının miktarı ile ilgili rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir...” gerekçesi ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir....

    Mahkememizce ... tarihinde yapılan yargılamasında davacı vekili; "biz çıkma payı ve kar payı alacağımız için açtığımız davadan feragat ediyoruz" şeklinde beyanda bulunmuştur. Dava TTK 638/2 maddesi uyarınca limited şirketinde bulunan ortaklıktan çıkmaya izin verilmesi ve ayrılma payı akçesinin dava tarihinden itibaren işleyen ticari faizi ile birlikte tahsili talebine ilişkindir. Ancak yukarıda belirtildiği gibi davacı yargılama sırasınra kar payı alacağına ilişkin davasından feragat etmiştir. Limited ortaklık sürekli bir borç ilişkisi içeren hukuki müessese olup, ortağın ortaklıkla arasındaki hukuki bağ, sahip olduğu hak ve borçlarla birlikte değerlendirildiğinde tarafların MK. 2 'deki dürüstlük kuralı gereğince, devamı kendisi için çekilmez hale gelen bir ilişkiyi sürdürmesi beklenemeyeceğinden, haklı sebeplerin varlığı halinde bu ilişkiyi sona erdirmesi mümkündür....

      Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, şirketin infisah sebepleri arasında sayılan haklı sebebin oluşmadığı, bu kabul çerçevesinde şirketin fesih ve tasfiyesi talebinin yerinde görülmediği, davacının anne, babası ve kardeşinin davalı şirkete ortak olduğu, anne ve babanın boşanmaları sonrasında davacının diğer şirket ortaklarıyla ilişkisinin olumsuz hale geldiği, taraflar arasında kalıcı olan ve dava sırasında da süren husumetin çıkma isteği için haklı sebep teşkil ettiği, çıkma payı alacağının öz varlığın hüküm tarihine en yakın tarihteki rayiç değeri üzerinden hesaplanarak belirlenmesi gerektiği, yapılan tespite göre davacının çıkma payının şirket öz kaynaklarına göre 104.290,23 TL olduğu belirlenmiş olup, bu miktarı davacının davalı şirketten çıkma payı olarak talep edebileceği, şirket büyük ortağı aleyhine bu dava açılmış ise de davacıya ödenecek çıkma payından davalı şirket sorumlu olduğundan davalı ... aleyhine açılan davanın reddinin gerektiği sonucuna...

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, ortaklıktan çıkma ve ayrılma akçesi alacağının tahsili davalarında hüküm altına alınan alacak kararın kesinleşmesi ile muaccel olacağından davacının ayrılma akçesinin muaccel olmadığı, davalı şirkete ait mal, alacaklar ile gayrımenkul ve taşıtları üzerine 03/03/2017 tarihli tensip ara kararıyla ihtiyati tedbir konulduğundan davalının bu menkul ve gayrımenkulleri kaçırması suç oluşturduğu gerekçesiyle davacının davalı şirket taşınır, taşınmaz, araç, makina, gayrımenkuller üzerine ihtiyati haciz konulması talebinin reddine karar verilmiştir....

          de cevap alamadığını iddia ederek şirket ortaklığından çıkmasına ve müvekkile ait sermaye payı ve kar payının hesaplanarak tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            -K A R A R- Davacı vekili, davalı kooperatifin üyeliğinden ayrılan davacıya çıkma payı alacağının bir kısmı ödendiği halde bakiye 6.900,00 TL'sinin ödenmediğini, davalının bu alacağın tahsili için yapılan icra takibine itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini ileri sürerek itirazın iptali ile lehlerine icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, kooperatif genel kurul kararıyla ortaklıktan ayrılanların aidat alacaklarının üç yılda geri ödenmesinin kararlaştırıldığını, karar aleyhine dava açılmadığından kesinleştiğini savunarak Kooperatifler Kanunu'nun 17 maddesi uyarınca davanın reddini istemiştir. Mahkemece, dosya kapsamı, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporuna göre davalı kooperatifin üyelikten ayrılanlara çıkma payı alacağını geciktirme kararının yerinde olmadığı, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 6.427,78 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

              Yukarıda da açıklandığı üzere davacının masaya kaydını isteyebileceği 14.271,08 TL çıkma payı alacağı vardır. Bu alacak 16/03/2009 tarihinde muaccel olduğundan, davacı bu tarihten, iflasın açıldığı 02/05/2013 tarihine kadar işlemiş faiz talep edebilecektir. Davacının alacağın muaccel olduğu tarih ile iflasın açıldığı tarihe kadar 5.306,50 TL işlemiş faiz talep edebileceği hesaplanmıştır. Toplanan delillerin değerlendirilmesinden; davacının çıkma payı alacağına ilişkin talebinin kısmen kabulüne, 14.271,08 TL çıkma payı alacağı, bu alacağın muaccel olduğu tarihten iflasın açıldığı tarihe kadar işlemiş faiz olan 5.306,50 TL olmak üzere toplam 19.577,58 TL davacı alacağının davalı/müflis kooperatifin iflas masasına kayıt ve kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                Davacı beyanı ve ticaret sicil kayıtlarına göre davalı şirket ortağı olduğu anlaşılan davacının davalı şirkete bilgi talebi üzerine kendisine bilgi verilmediği anlaşıldığından ortaklıktan çıkma talebinin haklı olduğu kabul edilmiş ve şirket mal varlığı tespit edilemediğinden ve davacı tarafça davalı şirkete 16.000,00 TL havale edildiği anlaşıldığından bu miktar kadar davacının çıkma payı olduğu kabul edilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                  Bilirkişiler ... ve ... tarafından düzenlenen 18/07/2022 tarihli raporda : '' Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davacının dava dilekçesinde iddia ettiği hususların varit olup olmadığı ve ortaklıktan çıkma tatebine haklı neden teşkil edip etmeyeceği, ortaklıktan çıkma halinde ödenmesi gereken ayrılma payı miktarının ne olduğu hususunda toplandığı, davalı şirkete ait 5 yıllık Kurumlar Vergisi Beyannamelerinin celbi talep edilmiş otmakla birlikte, Davutpaşa Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından 2011, 2012, 2013 ve 2014 yılları Kurumlar Vergisi Beyannameleri sunulmuş olup ayrılma payı hesabı yapılabilmesi için güncel (olmadığı takdirde resen terk tarihli) veriler gerektiğinden hesap yapılamadığı, davalı şirket ticari defterleri ile ilgili olarak; dosyada davalı şirkete ait herhangi bir iletişim bilgisi bulunmadığı, Davutpaşa Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından davalı şirketin 31.07.2015 tarihinde re'sen terk olduğunun bildirildiği, savacının haklı sebeple çıkma talebinin yerinde olduğu...

                    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 29/05/2019 NUMARASI : 2017/529 ESAS 2019/471 KARAR DAVA KONUSU : Ortaklıktan çıkma - Ortaklık Payı, Kar Payı Alacağı- Şirket Feshi KARAR : Taraflar arasındaki şirket ortaklığından haklı sebeplerle çıkmasına izin verilmesi, kar payı ve ortaklık payı alacağının tahsili, bu taleplerin kabul edilmemesi halinde şirketin feshi istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

                    UYAP Entegrasyonu