Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AŞ'nin defter ve belgelerinde de davacının %10 hisseyi değeri karşılığında devrettiği, resmi kayıtlara bu şekilde geçtiği, buna rağmen bedelini alamamışsa devrettiği ortağa karşı alacak davası açabileceği; keza davacının şirket işleyişi hakkında kendisine bilgi verilmediğine dair nedeninde tek başına ortaklıktan çıkma nedeni olamayacağı; bilgi isteme yönünden şirkete çektiği bir ihtarın bulunmadığı ya da mahkemeye şirket kayıtlarını inceleme ya da inceletmek için herhangi bir başvurusunun olmadığı, yine kar payı dağıtılmadığına ilişkin sebebinde bir çıkma nedeni olamayacağı; davacının davalı şirket yönünden kar payı dağıtmama hali 'direngenlik' seviyesinde ise, mahkemeden kar payı alacağı talep etmesinin mümkün olduğu nazara alınarak; hazırlanan bilirkişi raporuda gerekçeleri ile birlikte kabule şayan bulunarak davacının şirket kayıt ve defterleri ile de 'haklı çıkma sebebi'ni ispatlayamadığı... " gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir....

Somut olayda; her ne kadar davalı ----- tarafından davadan sonra bir -------düzenlenmiş ve davacı ----- için ----- ise de, davalı ---- tarafından ----- sunulmadığı, davalı ------ göstermediği, ---boş olduğu, davalı şirketin ----- toplantıya---- sözleşmesinde gösterilen adresten başka bir adrese---- davacı ---- bildirildiğine ilişkin delil bulunmadığı, tebliğ çıkarılan ---- yılından itibaren dava dışı------mevcut ---- davacı ortağın davalı----- beklenemeyeceği, haklı sebep koşulunun oluştuğu kanaatine varılmakla; davacının, davalı şirketin ortaklığından çıkma isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir. Her ne kadar bilirkişi raporunda davacının çıkma payı hesap edilmiş ise de, davacı tarafça çıkma payı isteminde bulunulmayıp, yalnızca ortaklıktan çıkma talep edildiğinden; bu hususta herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır....

    Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen karar, taraf vekillerinin temyizi üzerine, Dairemizce, çıkma payı alacağının muaccel olduğu tarih ile takip tarihi arasında işlemiş olan temerrüt faizi hakkında karar verilmemesinin doğru olmadığı ve çıkma payı alacağının kooperatif kayıtlarına dayalı olarak uzman bilirkişiye hesaplattırılması gerektiği belirtilerek bozulması üzerine bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın 18.643,48 TL asıl alacak için kabulüne, itirazın iptali ile icra takibinin devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacağa yasal faiz uygulanmasına, davalının asıl alacağın %40'ı oranında icra inkar tazminatına, davacının reddedilen asıl alacağın %40'ı oranında kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, fazlaya ilişkin talebin ise reddine, karar verilmiştir....

      İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, haklı sebep iddiasıyla TTK'nun 638(2) maddesi uyarınca ortaklıktan çıkma eve ayrılma akçesinin ödenmesi ile ödenmemiş kar payı alacağının tahsili istemine ilişkindir. Davacı vekili, tahkikat aşamasında uyap sistemi üzerinden sunduğu 08/07/2022 tarihli dilekçesinde; müvekkilinin talebi üzerine tüm yargılama giderleri üzerlerinde kalmak koşulu ile davadan feragat ettiklerini bildirmiştir. HMK'nun 311(1) maddesi uyarınca feragatın kesin hüküm gibi sonuç doğurması yanında aynı yasanın 309(2) maddesi uyarınca, feragat karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatına da bağlı olmamakla davanın feragat nedeniyle reddine, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesine bağlı olarak davacı tarafın vekalet ücreti ve yargılama giderleri ile sorumlu tutulmasına karar vermek gerekmiştir....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davanın istifa nedeniyle çıkma alacağı / kayıt kabul olduğunu, istifa nedeniyle müvekkilinin kooperatif ile bağı kalmamış iken tapuyu alan kişiye husumet yöneltmesi gerektiği mantığının bilirkişinin mantığı olduğunu, hukuku ve mevzuatı uygulayacak olannın hakim olduğunu, dava dışı kişiye karşı çıkma alacağı istenemeyeceğini, davanın konusunun tapu iptali ve tescil olmadığını, bilirkişi tarafından müvekkilinin gider payı düşüldükten sonra 198.250,00 TL çıkma payı alacağının hesaplandığını, müvekkilinin çıkma payı alacağının ödenmesinden sonra tapu iptal ve tescil davasının 3. kişiye veya ...'e yöneltilmesi gerektiğini, müvekkilinin ...'...

          Mahkemece, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının üyelikten istifa ettiği 18.02.2008 tarihi itibarıyla toplam 48 üyenin üyelikten istifa ettiğini, davacı yerine yeni üye alınmadığı gibi topluca istifa eden 48 üyenin çıkma payı alacaklarının ödenmesinin kooperatifi mali açıdan tehlikeye düşüreceği her ne kadar 2008 yılı bilançosunun tasdik edildiği 05.04.2009 tarihli genel kurulda ödemelerin ertelenmesine ilişkin karar verilmemiş ise de istifa sonrasında yapılan 11.05.2008 tarihli genel kurulda ortaklıktan ayrılanların çıkma payı alacaklarının geri ödemesinin üç yıl ertelenmesi yönünde karar verildiği bu durumda, 11.01.2010 tarihinde üç yıllık erteleme süresi dolmadan dava açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, ortaklıktan istifa eden üyenin çıkma payı alacağına ilişkindir....

            üyeliğinden ayrıldığının tespiti ile kooperatiften ayrılan davacıya ayrılma payı alacağının çıkma bildiriminin davalı kooperatife tebliğ edildiği 14.02.2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Ayrıca çeşitli yasalarda bir kısım kararların infazı için kesinleşmesi aranmış ise ortaklıktan çıkma, pay bedelinin ödenmesi ve pay mülkiyet değişikliği sonucu doğuran ilamlarda kesinleşmeye ilişkin kanun hükmü bulunmamaktadır. Takibe dayanak ilama konu, Türk Ticaret Kanununda sayılan ticaret şirketlerinden limited şirkettir. Limited şirketlerde ortaklıktan çıkma, pay bedelinin ödenmesi ve pay devri sicil kayıtlarında herhangi bir değişiklik yapmamaktadır. Payın sicile tescili kurucu değil açıklayıcıdır. İhtisas dairesi olan Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin bazı kararlarında ticaret şirketlerine ilişkin ilamlarda sicil değişikliği yaptığı gerekçesiyle kesinleşme aranmıştır. Ancak Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin ortaklıktan çıkmaya ilişkin ilamların kesinleşmeden takibe konulamayacağı yönündeki içtihadı Kooperatifler dışında değişmiştir....

              Dava, kooperatif üyeliği sona eren davacının, çıkma payı alacağının tahsili amacıyla başlatılan ... takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Kooperatifler Kanunu'nun .../.... ve anasözleşmenin15/.... maddesi gereğince, devir dışında bir nedenle ortaklığı sona erenlerin sermaye ve diğer alacakları, o yılın bilançosunun genel kurulca kabulünden bir ay sonra muaccel olur. Davacıya iadesi gereken meblağ, ödediği aidatların toplamı kadar olmayıp, yapılan toplam ödemeden ayrıldığı yıl sonu bilançosunda yer alan genel giderlerden davacıya isabet eden kısımlarından sonra bakiyesidir. Bu yasal düzenlemeye uyulmaması diğer ortaklar aleyhine sonuç doğurduğu gibi, davacı açısından nedensiz zenginleşmeye yol açacağı kuşkusuzdur....

                HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Asıl dava; haklı sebeple limited şirket ortaklığından çıkma, çıkma payı alacağının tahsili, birleşen dava şirket ortağına avans olarak verilen bedelin tahsili, şirket ortağının kullanımında olan aracın iadesi istemine ilişkindir. 6100 Sayılı HMK'nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede; Asıl davada davalı birleşen davada davacı şirket vekili tarafından gerekçeli kararın tebliği üzerine yasal süre içerisinde, istinaf harç ve gider avansı yatırılmadan karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu