Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

kullanması ile müdürlük görevine ve huzur hakkına son verdiği, genel kurulun bu kararında kanuna ve ana sözleşmeye aykırı bir durum olmadığı ve bu kararın ortaklıktan çıkma yada şirketin fesih ve tasfiyesi için haklı neden sayılamayacağı, bunun dışında şirkette kar dağıtılmamasının tek başına çıkma nedeni olmadığı gibi ayrıca dava tarihinden 3 ay öncesine kadar yaklaşık 5 yıl süre ile şirket müdürlüğü yaptığı dönemde genel kurul gündemine kar dağıtım maddesinin konulması şeklinde bir talebi olmadığı anlaşılmakla, davacının ortaklıktan çıkma yada şirketin fesih ve tasfiyesi talepleri ile ilgili haklı nedenlerin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

    olup, şirketin 30.09.2018 tarih mizana göre; şirket öz sermayesinin (-) 16.536,70 TL olduğu, mahkemece davacının şirket ortaklığından, ortaklıktan ayrılma akçesi karşılığında çıkmasına karar verilmesi halinde, ilgili bilirkişilerce rayiç değerlere göre bilanço düzenlenmesi gerektiği görüş ve kanaatinin bildirildiği görülmüştür. Davacının, davalı şirketteki ayrılma akçesinin hesaplanması yönünden, önceki mali müşavir bilirkişinin yanına bir Ziraat Mühendisi , bir Makine Müh.bilirkişi eklenmek suretiyle mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak bilirkişi kurulundan rapor aldırılmıştır....

      Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; 17.09.2008 tarihli ortaklar kurulu kararı, daha sonradan imzalanan mutabakat zaptı dikkate alındığında davacının ortaklıktan ayrılma bedelinin ...Elektronik Nakış San. ve Tic. Ltd. Şti.'...

        - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı ... üyesi iken, 2010 yılı genel kurulunda aldığı karar gereğince davalı kooperatiften ayrılma kararını davalıya bildirdiğini, davalının 05.05.2011 tarihli cevabi yazısı ile ...anasözleşmesinin 23/6 ve Birlik anasözleşmesinin 8. maddelerine göre 2011 yılında olağanüstü genel kurul yaparak ayrılma kararı alınması gerektiğini belirterek, yönetim kurulunun 03.05.2011 tarihli kararı ile ayrılma talebini reddettiği, buna rağmen 31.03.2012 tarihli genel kurul toplantısında alınan karar uyarınca yönetim kurulunun ayrılma taleplerini gerekçe gösterek müvekkilinin üyeliğine son verildiğini bildirdiğini ileri sürerek, davalı üst birliğinin 31.03.2012 tarihli genel kurulunda alınan üyelikten çıkarma için yetki verilmesine ve çıkarılan ortaklara yalnızca, sermaye payının ödenmesini içeren maddelerinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında 28.11.2013 tarihli dilekçe ile ortaklıktan çıkarmaya ilişkin 10.04.2012 tarihli...

          DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) DAVA TARİHİ : 10/08/2020 KARAR TARİHİ : 25/05/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 27/05/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı karşı davalı vekili Dava dilekçesi ve eklerini aynen tekrar ederim, kayyum raporu denetime elverişli değildir, toplam bedeller belirtilmiş, bunların kalem kalem açıklaması yapılmamıştır, ayrıca cevap dilekçesi de yasal süresinden sonra sunulmuştur, 31 Ağustos tarihinde E-tebligat şeklinde tebliğ edilmiştir, son süre 21 Eylül 2020 iken 6 Ekim 2020 tarihinde verilmiştir, bu nedenle karşı tarafın cevap dilekçesinin dikkate alınmamasını talep ediyoruz, ayrıca ayrılma akçesi talebimiz de bulunmaktadır, bunun da değerlendirilmesini talep ediyoruz, buna ilişkin rapor aldırılsın şeklinde beyanda bulunmuştur....

            . - DAVA :Ortaklıktan çıkma DAVA TARİHİ : 08/04/2019 KARAR TARİHİ : 09/02/2022 YAZIM TARİHİ : 07/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan Şirket ortaklığından çıkma ve ayrılma akçesinin tahsili davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ... 'in davalı şirketin 5 hisse sahibi kurucu ortağı olduğunu, şirketin % 95 hissesinin şirket müdürü ...'a ait olduğunu, müvekkilinin ...'ın kız kardeşi ile evli iken bir müddet sonra boşandığını, şirketin ...'...

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 02.12.2022 Tarihli Ara Karar NUMARASI: 2021/1102 Esas DAVANIN KONUSU: Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) Taraflar arasındaki ortaklıktan ayrılma ve çıkma payı alacağı davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sırasında verilen 02.12.2022 tarihli ihtiyati tedbir isteminin reddi ara kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, ihtiyati tedbir talepli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin 1/3 oranında hissedarı olduğunu, ayrıca ... ile müşterek imzaya yetkili müdür olduğunu, bu kişinin aslında şirketin resmi olmayan ortağı olduğunu, diğer 1/3 oranındaki ortak ...'...

                Dava TTK 531.maddesine dayalı haklı nedenle fesih ve tasfiye davası olup, haklı neden oluştuğunda fesih yerine mahkemece uygun tedbirlere karar verilebileceği belirtildiğinden bu maddeye dayalı olarak davacının ortaklıktan çıkmasına ve ayrılma akçesinin ödenmesine karar verildiğinden davacı lehine maktu vekalet ücreti ve maktu karar ve ilam harcına hükmetmek gerekmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle ; 1-Davanın kabulüne, Davalı şirkete haklı nedenle fesih koşullarının gerçekleştiği anlaşılmakla birlikte TTK 531.maddesi hükmü gözetilerek fesih yerine davacı ortağın ... nün ... numarasında kayıtlı ......

                  Eğitim ve Yayıncılık Hizmetleri Tic. Ltd. Şti.’ndeki 10.000 TL nominal bedelli toplam sermaye içindeki 10.000/100.000 payı yönünden TTK md. 638 uyarınca davalı şirketten çıkmasına izin verilmesine ve 123.092,37 TL ayrılma akçesinin karar tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine hükmedilmiştir. Uyuşmazlık; ticari şirketlerde hissenin el değiştirmesi ve payda mülkiyet değişikliklerine ilişkin ilamların kesinleşmeden icra takibine konulup konulamayacağı hususunda toplanmaktadır. Gerek öğretide gerek Yargıtay uygulamalarında ilamların kesinleşmeden icraya konulması kural olup, keşinleşmeden icra takibi yapılamaması ise istisnadır. Yargıtay uygulamaları ve öğretide kabul edilen ise ticari şirketlere ilişkin ilamların kesinleşmeden takibe konu olmamalarında gerekçe olarak HMK 367/2 fıkrası uyarınca kişiler hukukuna dayandırılmıştır....

                    GEREKÇE: Eldeki dava; TTK'nun 638/2. maddesi gereğince açılmış ortaklıktan çıkma ve ayrılma akçesi talebine ilişkindir. Davacı vekilinin talebi hükmolunacak ayrılma akçesi alacağı bakımından ihtiyati haciz kararı verilmesi talebine ilişkindir. İ.İ.K'nın 257/1. maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve muaccel hale gelmiş bir para borcunun alacaklısı ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. İ.İ.K'nın 258/1. maddesinin 2. cümlesine göre: "İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur." Bu madde uyarınca İhtiyati haciz talep eden, İ.İ.K'nun 257/1. maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin geldiğini yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır. İ.İ.K 257.maddesi hükmü uyarınca ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için muaccel bir para alacağının bulunması ön koşuldur....

                      UYAP Entegrasyonu