WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

un ortaklar kurulu kararı altındaki imzanın kendisine ait olduğunu beyan ettiği, davacının iddiasının gerçek olduğu kabul edilip dava dışı ...'in imzasının sahte olması ihtimalinde dahi 6762 sayılı ...'nın 520. maddesine göre diğer imza sahiplerinin, ortak sayısı ve esas sermayenin .../4'üne tekabül ettiği, davacının imzası haricindeki ortakların imzasının ortaklar kurulu kararının geçerliliği için yeterli olduğu, hisse devri yetkisi içeren ... Başkonsolosluğu'nun ....01.2008 tarih ve ... yevmiye numaralı vekaletnamesinde bu yetkinin sonradan eklendiğine dair delil bulunmadığı, yapılan incelemede vekaletnamenin Başkonsolosluktaki aslı ile aynı olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava ortaklar kuralı kararının iptali ve davalı şirkete ortak olduğunun tespiti istemine ilişkindir....

    Dava; davalı kooperatifin 11/06/2017 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan (6) nolu kararın mutlak butlanla batıl olduğunun tespiti veya iptali istemine ilişkindir....

    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Dava, anonim şirket genel kurul ve yönetim kurulu kararlarının iptali ve batıl olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Bölge Adliye Mahkemesince, davalı şirketin 11/01/2011 tarihli genel kurul toplantı tutanağının 4 no’lu bendinde yer alan karar ile yönetim kurulu üyelerinden ... ve ...'...

      Ticaret A.Ş'nin 11/04/2012 tarihli yönetim kurulu kararlarının batıl olduğunun tespiti istemine ilişkin olup dava konusu 2012/2 sayılı yönetim kurulu kararı ile davacının istifası üzerine ilk genel kurulun tasvibine arz edilmek üzere S ... ’nin yönetim kurulu üyesi atanmasına, 2012/3 sayılı yönetim kurulu kararıyla ise davacının istifası üzerine yeniden oluşturulan yönetim kurulu üyelerinin görev dağılımına, temsil yetkilerinin belirlenmesine, istifa eden yönetim kurulu üyesi davacının tüm yetkilerinin kaldırılmasına karar verilmiştir. Dava konusu yönetim kurulu kararları davacı ile ilgili bulunduğundan davacının 11/04/2012 tarihli yönetim kurulu kararlarının batıl olduğunun tespiti istemiyle dava açmakta hukuki yararı bulunmaktadır....

        Anonim şirket genel kurul kararlarının iptalini isteyebilmek için pay sahibi olmak veya yönetim kurulu üyesi olmak gerekli olup, davacılardan ... ve ...'ün bu sıfatlarının kalmadığı, bu nedenle davalı şirket genel kurul kararı ile yönetim kararının batıl olduğunun tespiti veya iptali konusunda husumet ehliyetlerinin bulunmadığı, husumet ehliyetinin davanın sonuna kadar bulunmasının ve re'sen gözetilmesinin gerektiği sonucuna varıldığından, davacılardan ... ve ...'ün davalarının aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir. Davalı vekili 25/05/2021 havale tarihli dilekçesinde, herhangi bir vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını beyan ettiğinden, davacılar ... ve ...'ün davalarından dolayı davalı şirket vekili için davalı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemiştir....

          Davalı-karşı davacı ... vekili, davacının müdürlük yetkisini kötüye kullanarak şirkete ait işletme ruhsatını ve makineleri sattığını, şirket faaliyetlerini kendisinin engellediğini, bu nedenle fesih davası açamayacağını savunarak, davanın reddini istemiş; karşı davada ise şirkete ait tek mal varlığının 04.08.2009 tarihli ortaklar kurulu kararı ile devredildiğini iddia ederek, anılan ortaklar kurulu kararının batıl olduğunun tespitini ve iptalini, davacı-karşı davalının müdürlükten azlini, şirketin zarara uğratılmasından dolayı şimdilik 1.000 TL'nin davacı-karşı davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davacı-karşı davalı vekili, karşı davanın reddini savunmuştur. Birleşen davada davacı vekili, müvekkili ile davalı ...'un dava dışı ... Madencilik Ltd. Şti.'nin %50 hisseli ortağı olduklarını, davalı ...'un tek başına aldığı 04.08.2009 tarihli geçersiz ortaklar kurulu kararı ile şirkete ait maden ruhsatı ile makine araç ve gereçlerin davalı şirkete devredildiğini ileri sürerek, ......

            Noterliği'nin 23.12.2021 Tarih ve 35548 Yevmiye Numarası ile onaylı Yönetim Kurulu Karar Defterinin, yasal kurucu unsurlarından yoksun olduğunun ve hükümsüzlüğünün tespiti ile iptaline, yasal unsurlarından yoksun bir deftere kaydedilmiş herhangi bir kararın da evleviyetle yasal Kurucu unsurlarından yoksun olacağı gözetilerek, ... 40. Noterliği'nin 08.02.2022 Tarih ve 3249 Yevmiye Numarası ile tasdik edilen 08.02.2022 Tarih ve 2022/1 Sayılı Kararında TTK 391 uyarınca batıl olduğunun tespiti talepli dava ikame edildiğini, özetle davalı şirket hakkında sahte yönetim kurulu karar defteri oluşturulduğu ve bu deftere alınan usulsüz karar ile müvekkilinin yönetim kurulu başkanlığı görevi sona erdirilmiş olduğunu, sahte defterin ve alınan yönetim kurulu kararının yokluk ve butlanla malül olduğunun tespiti için müvekkil tarafından davalı şirkete dava açıldığını, ... 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/129 E. Sayılı dosyasından görülmekte olan dava devam ederken davalı... Otelcilik Tur. Ve Tic....

              Mahallesinde mukim arsa ile kesimhanenin devrine ilişkin genel kurul kararı alınmaksızın yapılan işlem/işlemlerin yok hükmünde olduğunun tespiti, dava konusu işlem/işlemlerin genel kurul kararı gerektirir nitelikte olmadığı kanaatine varılması ve ilgili taşınmazların davalı şirket nezdinde herhangi bir yönetim kurulu kararı alınmaksızın 3. Kişiye devredilmiş olması ihtimalinde söz konusu işlem/işlemlerin yok hükmünde olduğunun tespiti, taşınmazların devrine ilişkin olarak davalı şirket nezdinde herhangi bir yönetim kurulu kararı alınmış olması ihtimalinde anonim şirketin temel yapısına aykırı olması nedeniyle yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespiti istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur....

                Maddesine görede dışarıdan müdür atanamayacağı iddiası ile'' 18.07.2014 tarihli ortaklar genel kurulu kararının yokluk ile malüle karar verilmesini talep ettiğini, davalıya atanan kayyumun ise davayı kabul ettiğini, mahkemenin ise dava tarafları talepleri dorultusunda davanın kabulüne karar verdiğini, C.-) Yargılamanın İadesi Nedenlerim, davacı, yukarıda (B1.) Paragrafta mahkemeden huzurdaki dava konusu talepleri geçtiğini, davacının iddası doğrultusunda, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu ve doktrine göre dava konusu edilen olay irdelendiğinde, 6102 Sayılı yasada ''Ortaklar genel kurul toplantı kararların da 3 türde hükümsüzlük'' hali mevcuttur. Bunlar 1. Ortaklar Genel Kurulu Toplantı kararının iptali, 2. Ortaklar Genel Kurul Toplantı Kararının Butlanı, 3. ise Ortaklar Genel Kurul Toplantı Kararının yoklukla malülü'' tespiti davalarıdır....

                  in de müvekkillerinin haberi olmadan 05/10/2007 tarihinde ortaklar kurulu kararı alarak kendisini müdür olarak atadığını, bu kararda müvekkilinin yerine başkasına imza attırıldığını ve yapılan bu değişikliğin hukuki olmadığını ileri sürerek alınan ortaklar kurulu kararının yok hükmünde olduğunun tespiti ve iptali ile şirkete kayyum atanmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının şirket müdürlüğünden haberdar olmasına rağmen davayı 1 yıl sonra açtığını, Olaf dışındaki davacıların da karardan sonra şirkete ortak olduklarını savunarak davanın reddini istemiş, 06/06/2012 tarihli duruşmada davayı kabul etmiştir. Feri müdahil vekili, yargılama sırasında davaya müdahil olarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, kabul nedeniyle davalı şirketin 05/10/2007 tarih ve 2007/04 sayılı ortaklar kurulu kararı ile 08/08/2007 tarihli 2007/1-ek sayılı ortaklar kurulu kararının iptaline karar verilmiştir. Kararı, feri müdahil vekili temyiz etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu