Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın 20/05/2014 tarihinde, daha önce her iki davalı tarafından müvekkiline devredilen şirket hisselerini, sanki bu devir işlemi hiç olmamış gibi şirket ortaklar kurulu kararı ve bu karara istinaden hisse devir sözleşmeleri ile davalı ...'a devrettiğini, anılan işlemlerin haksız ve hukuka aykırı olduğunu beyanla davalı ... hisselerinin ...'a satılarak devredilmesi işlemlerinin muvazaalı ve mükerrer işlem olması nedeni ile geçersizliğinin tespiti ve iptaline, 24/02/2014 tarihli ortaklar kurulu kararı ve bu karara istinaden ... Noterliği'nin 27/02/2014 tarihli hisse satış sözleşmesi ile ... Turizm İnş. Nak. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti'nde ... ve ... hisselerinin müvekkiline satılarak devredilmesi işleminin geçerli olduğunun tespiti ile bu hisse devir sözleşmesi uyarınca şirket hisselerinin müvekkil adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Davalı vekili, davacının aidat borçlarını yerine getirmemesi sebebiyle ihraç edildiğini ve davanın beş yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra açıldığını, ihraç kararının tebliğinden itibaren üç aylık hak düşürücü süre içerisinde hiçbir başvuru yapmadığından kararın kesinleştiğini, davacının da aralarında bulunduğu kişilerin eski kooperatif başkanı ... önderliğinde 02.08.2005 ve 21.09.2005 tarihli iki sahte genel kurul toplantısı yaptıklarını, anılan genel kurulların mutlak butlanla batıl olduğuna dair mahkeme kararları olduğunu, yok hükmündeki bir genel kurul kararına dayalı hak iddia edilemeyeceğini, seçilen yönetim kurulu üyelerinin yasal olmadığını,davacının ödemelerinin tespiti ve ihraç kararının kaldırılmasının sahte genel kurul kararıyla gerçekleşen bir mizansen olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....

      halen devam ettiğini, bu soruşturmanın konusu suç teşkil eden eylem neticesi oluşturulan, 25/02/2020 tarihli sahte ortaklar kurulu kararının, geçersizliğinin tespiti ile iptaline karar verilmesini, şirketin hukuka ve kuruluş amacına uygun olarak ortakların yararına olacak şekilde idare edilmesi için tasfiye işlemlerinin durdurularak kayyum atanması yönünde ihtiyati tedbir karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalıya usulüne uygun duruşma gün ve saatini bildirir davetiye gönderilmiş davalı sunmuş olduğu cevap dilekçesinde ortaklar kurulu kararının imzalanmak üzere davacıya bırakıldığını, imzanın davacıya ait olup olmadığının bilinemeyeceğini bildirerek davanın reddini talep etmiştir. ......

        takyidatlar koydurduğunu, diğer kararların müvekkili ortak aleyhine olduğunu, bu nedenlerle 21.11.2005 tarihli olağanüstü ortaklar kurulu toplantısının Borçlar Kanunu 19 ve 20. maddeleri uyarınca iptalinin gerektiğini ileri sürerek, sözkonusu ortaklar kurulu kararının iptaline ve hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiş, birleşen davada ise 22.11.2004 tarihinde alınan ortaklar kurulu kararı ile davalı ...’in müdür olarak atandığını, davalı ortağın müvekkili ile aralarında çıkan anlaşmazlıklar nedeniyle şirketin içini boşaltabilmek için tamamen kötüniyetli olarak anasözleşmenin idare ve temsile ilişkin sınırlamalarını gizleyerek 26.07.2005 tarihli imza sirkülerini çıkarttığını, ayrıca davalı ortağın müdürlük sıfatının 1 yıl geçmekle sona ermiş olmasına rağmen halen şirket müdürü olarak hareket ettiğini ileri sürerek, davalının müdürlük sıfatının son bulduğunun tespitine karar verilmesini, bu husus yerinde görülmez ise TTK’nın 162. maddesi uyarınca davalının şirket müdürlüğünden...

          HUKUK DAİRESİ DOSYA NO: 2022/24 KARAR NO: 2022/66 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ: İstanbul 6.Asliye Ticaret Mahkemesi TARİHİ: 14/10/2021 NUMARASI: 2021/659 DAVA: Yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespiti- İhtiyati tedbir lar arasındak Yönetim Kurulu Kararının Batıl Olduğunun Tespiti davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sırasında ilamda yazılı nedenlerle asıl davada davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen ara karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Asıl davada davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; Şirket hissedarı olan müvekkiline ait mirasen intikal eden 9 pay için Şirket Genel Kurullarına oy kullanmak üzere Tedbir kararı verilmesini talep etmiştir....

            (Paroy/Tekinalp/Çamoğlu Ortaklıklar Hukuku I syf.543) Anlatılan nedenlerle, asıl davanın kısmen kabulü ile; davalı kooperatif yönetim kurulu tarafından alınan ... kararların (iyi niyetli 3.kişilerin bu kararlara dayalı olarak kazandığı haklar saklı kalmak kaydıyla) yoklukla malul (batıl) olduğunun tespitine, yönetim kurulu karar defterinde ... ve ... nolu karara ilişkin sayfalar boş olduğundan, bu numaralar altında alınmış herhangi bir karar bulunmadığından bu numaralı kararlar hakkında açılan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yine birleşen aynı gerekçe ile birleşen davanın kabulü ile davalı kooperatif yönetim kurulu tarafından alınan ... sayılı kararların (iyi niyetli 3.kişilerin bu kararlara dayalı olarak kazandığı haklar saklı kalmak kaydıyla) yoklukla malul (batıl) olduğunun tespitine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

              Uyuşmazlık ve hüküm Limited şirketin ortaklar kurulu kararının yoklukla malul olduğunun tespiti ve şirkete kayyım atanması istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay 11. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 19.04.2010 (Pzt.)...

                İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; Dava, "Anonim Şirket Yönetim Kurulu ve Genel Kurul Kararlarının Yoklukla Malul Olduğunun Tespiti veya İptali " davasıdır....

                  Asliye Ticaret Mahkemesinin 12/06/2019 tarih, ....... esas, ............ sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde; TALEP: Asıl ve birleşen davada davacı vekili, davalı şirketin limited şirket vasfında olduğunu, 07.03.2011 tarihli ortaklar kurulu kararı ile anonim şirkete dönüştürüldüğünü, anılan ortaklar kurulu toplantısına davacının çağrılmadığını, yerine sahte imza atıldığını, nev değişikliğine ilişkin anasözleşmede de davacı imzasının sahte olarak atıldığını, ticaret sicilde tescil edildiğini, müvekkilinin ortaklar kuruluna katılma, öneride bulunma, oy ve dava haklarının elinden alındığını ileri sürerek, asıl davada 07.03.2011 tarihli ortaklar kurulunun ve anasözleşmesinin hükümsüzlüğünün, geçersizliğinin, yok olduğunun tespitini talep etmiş, birleşen davada ise anasözleşmedeki imzaların noter tarafından onaylandığını, anasözleşmedeki imzaların davacıya ait olmadığını, notere karşı sahtelik davası açılması için mahkemece süre verildiğini ileri sürerek, anonim şirket anasözleşmesindeki...

                    adresinde" yapmaya karar verdiği olağanüstü genel kurul ve bu genel kurulda şirket esas sözleşmesinin sermaye başlıklı 6. maddesinin değişikliğine ilişkin tadil tasarısı ve tadil edilmek istenen tadil metnine ilişkin kararının, TTK'nın 391. maddesi ve diğer yasal hükümler uyarınca batıl olduğunu ileri sürerek, dava konusu kararın batıl olduğunun tespiti ile, genel kurulda tadil metninin görüşülerek karar altına alınmamasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu