Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı tarafça kararın yok hükmünde olduğunun tespiti istenilmiş ise de; TTK'nun 390/4 maddesi ile TTK'nun 391 maddesi birlikte değerlendirildiğinde, anılan karar TTK'nun 391 maddesi uyarınca anonim şirketin temel yapısına uymayan mahiyette bulunduğundan butlan ile malul olduğu sonucuna ulaşılmış, bu nedenle, davacının 18/03/2020 tarihli 2020/4 karar numaralı yönetim kurulu kararının butlanının tespiti talebinin kabulüne, ilgili yönetim kurulu kararının TTK 390/4 fıkrası uyarınca batıl olduğunun tespitine karar verilmiştir....

    İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, davalı şirketin ------- yönetim kurulu kararının TTK'nın 391. maddesi uyarınca batıl olduğunun tespiti istemine ilişkindir. 6102 sayılı TTK’nın “Görev dağılımı” başlıklı 366. maddesinde “Yönetim kurulu her yıl üyeleri arasından bir başkan ve bulunmadığı zamanlarda ona vekâlet etmek üzere, en az bir başkan vekili seçer. Esas sözleşmede, başkanın ve başkan vekilinin veya bunlardan birinin, genel kurul tarafından seçilmesi öngörülebilir. Yönetim kurulu, işlerin gidişini izlemek, kendisine sunulacak konularda rapor hazırlamak, kararlarını uygulatmak veya iç denetim amacıyla içlerinde yönetim kurulu üyelerinin de bulunabileceği komiteler ve komisyonlar kurabilir.” aynı Yasa’nın “Yönetimin devri” başlıklı 367. maddesinde ise, “Yönetim kurulu esas sözleşmeye konulacak bir hükümle, düzenleyeceği bir iç yönergeye göre, yönetimi, kısmen veya tamamen bir veya birkaç yönetim kurulu üyesine veya üçüncü kişiye devretmeye yetkili kılınabilir....

      kurulu toplantısı için çağrı yapılmasını yazılı olarak talep etmekle birlikte mahkemeden çağrı yetkisi almadan ve doğrudan doğruya ortaklar kurulu toplantı çağrısı yaparak gerçekleştirdikleri 03.04.2011 tarihli ortaklar kurulu toplantısında alınan kararın, davetin yetkili organ ve kişilerce yapılmaması nedeniyle yoklukla malul olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile dava konusu 03.04.2011 tarihli 2011/03 sayılı ortaklar kurulu kararının yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmiştir....

        nun ise 300.000 TL iken yevmiye defterinin 01.01.2007 tarihli, 501 nolu hesabın açılış kodunda sadece ...’nun 750.000 TL tutarında sermaye taahhüt borcu bulunduğunu, ...’nun 2005 yılındaki sermaye artırımı için düzenlediği raporun gerçek olmadığını, TTK’nın 391.maddesi gereğince esas sermayeye karşılık olan hisse senetlerinin bedelleri tamamen ödenmedikçe, umumi heyetin, yeni hisse senetleri çıkarmak suretiyle sermayenin artırılmasına karar veremeyeceğini, bu şarta uyulmadan alınan sermaye artış kararının batıl olduğunu ileri sürerek davalı Şirket'in sermayesinin artırılmasına ilişkin 05.10.2005 tarihli ve 6 numaralı ortaklar kurulu kararının hükümsüz olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davanın reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır....

          Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. 2-Dava, davalı şirketin ilk genel kurul toplantısı hariç tüm genel kurul toplantılarının iptali, yoklukla malul ve batıl olduğunun tespiti, davalı şirketin uğradığı zararlar nedeniyle eski yönetim kurulu üyeleri olan davalı ... ve...'ın sorumluluklarının tespiti ve tazmini ile davalı şirketin mal varlığının tespiti istemlerine ilişkindir. Somut olayda genel kurul kararların iptaline ilişkin dava açma sürelerinin geçtiğine ve davalı şirketin mal varlığının tespitine yönelik dava açmakta davacıların hukuki yararlarının bulunmadığına dair karar gerekçesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

            Dava konusu uyuşmazlık; 29/1/2005 tarihli Kat Malikleri Kurulu toplantısının mutlak butlanla batıl olduğunun tespiti ve yok sayılması davasıdır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davacı ...'e yükletilmesine 14/06/2017 gününde oybirliği ile karar verildi....

              İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili davalı Ever Endüstri İnşaat ve Sanayi A.Ş.’nin 03.02.2020 tarihli Yönetim Kurulu kararının batıl olduğunu ve bu durumun Ankara 2....

                Şti.) ortaklığından çıkarılmasına ilişkin, 03/03/2014 tarihli (02) sayılı ortaklar kurulu kararının yoklukla malul olduğunun tespitine karar verilmiştir....

                nun terekesine dâhil payların hukuka aykırı şekilde pay defterine işlenmesine yönelik 10.01.2023 tarihli ve 2023/2 sayılı yönetim kurulunun 1 numaralı maddesinin TTK'nın 391 uyarınca batıl olduğunu, bu nedenle kararın batıl olduğunun tespiti ile pay defterindeki kaydın hukuka uygun şekilde düzeltilmesi gerektiğini ileri sürerek, anılan yönetim kurulu kararının 1. maddesinin butlanla malul olduğunun tespitine, pay defterine işlenen kaydın düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş; ayrıca, huzurdaki dava sonuçlanıncaya kadar önüne geçilmesi telafisi imkânsız zararların oluşmasına engel olunması amacıyla, 10.01.2023 tarihli ve 2023/2 sayılı yönetim kurulu kararının pay defterine kayda ilişkin 1. maddesinin tedbiren yürütülmesinin geriye bırakılması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir....

                  Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; ortaklar kurulu çağrısının çağrı prosedürüne uyulmaksızın yapıldığı, hazirun cetvelinde davacının payının yanlış yazıldığı, ancak bu iki durumun da ortaklar kurulu kararının alınmasında etkili olmadığı, TTK'nın 630. maddesi ve davalı Şirket'in esas sözleşmesinin 15. maddesi uyarınca şirket müdürünün haklı sebep göstermeye gerek olmaksızın ortaklar kurulu kararı ile görevinden alınabileceği, dürüstlük kuralına aykırı bir durumun tespit edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, limited şirket ortaklar kurulu toplantısında alınan kararların iptali istemine ilişkin olup, davacı çağrının usulsüz olduğunu iddia etmiştir. Davalı şirketin iki müdürü olup ortaklar kurulunda alınan karara göre şirket her iki müdürün birlikte atacakları imza ile temsil ve ilzam olunmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu