Günü saat 16:00 arasında, annenin ve çocuğun doğum günü ile anneler gününde saat 10:00 ile 16:00 arasında yanına almak suretiyle kişisel ilişki kurulmasına" karar verilmiştir....
Davacı ile davalının evlilik dışı birlikteliklerinden, Selin isimli çocuğun doğduğu, velayetin davalı annede bulunduğu (TMK m.337/1), çocuğun davacı baba tarafından tanındığı anlaşılmaktadır. Velayet kamu düzenine ilişkin olup, re'sen araştırma ilkesi geçerlidir. "Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesine" göre, çocukları ilgilendiren davalarda, iç hukuk gereğince, çocuklarla velayet sorumluluğuna sahip kişiler arasında çıkar çatışmasının söz konusu olması halinde çocukların, adli merci önündeki kendisini ilgilendiren davalarda bir temsilci atanmasını ön sorun görmektedir (Söz m.4)....
Mahkemece, "idrak çağındaki çocukların velayet, kişisel ilişki konusundaki düşüncelerinin önemi, velayet hakkına sahip annenin çocukların bakımı, gözetilmesi konusunda yeterli özeni, ilgi ve sokumluluğu ihmal etmesi, sosyal destek mekanizmasının olmamasının anlaşılması, davacı babanın velayet sorumluluklarını alma hususunda motivasyonunun yüksel olması, müşterek çocukların annesi ile ilgili anlatımlarında ihmal öykülerinin yer alması ve baba yanında yaşamak istemeleri nedeniyle çocukların yüksek yarar ve menfaatleri nazara alınarak, davanın kabulüne" karar verilmiştir. TMK'nun 183 ve 349.maddelerinde yere alan hükümlere göre; yeni olgunun zorunlu kılması ve küçüğün menfaatinin gerektirmesi halinde velayet sahibi değiştirilebilir. Taraflar, Karşıyaka 4....
ile yaşadığı sorunlara ilişkin bulunduğu, çocuğun annesinin isim ve soyismi ile ilgili algı karmaşası yaşadığı, soyadının değişmesi halinde babanın ailesinin çocuktan uzaklaşabileceğinin davacı anne tarafından da ifade edilmiş olunduğu, bunun da çocuğu olumsuz etkileyebileceği, annenin beyanlarından esas gayesinin, davalıdan tamamen kopmak, kendisi de dahil çocuğun baba ile hiç bir bağının kalmamasını sağlamak olduğu, uzman görüşünün de, soyadın değişmesinin çocuğun üstün yararına olmayacağı yönünde olduğu, davacı tanık beyanlarının bir kısmının soyut, yer, zaman göstermeyen ifadelerden ibaret oldukları, bu sebeple itibar edilemeyeceği, bu halde; çocuğun soyadının değiştirilip annenin soyadını almakta menfaatinin ispat edildiğinden bahsedilemeyeceği gerekçesi ile davalının istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına, yerine yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, velayetin değiştirilmesi isteminden ibarettir. Tarafların Konya 4. Aile Mahkemesinin 2014/86 Esas 2015/111 Karar sayılı ilamı ile boşanmalarına karar verildiği, müşterek çocuk Elif Berra'nın velayetinin davalı babaya verildiği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamına alınan sosyal inceleme raporuna göre, müşterek çocuğun 2013 doğumlu olup, baba ile birlikte yaşadığı, babanın çocuğun bakımını üstlendiğinin rapor edildiği, zira babanın yeni bir evlilik yaptığı ve eşi ile birlikte ailesiyle karşılıklı dairelerde oturdukları, çocuğun babaanne ile iyi bir iletişiminin olması sebebi ile tercihen babaanne ile yaşadığı, ancak babanın çocuğun bakım ve sorumluluğunu gözettiği, annenin yaşam şartlarının çocuğun üstün yararına uygun olmadığı, babanın velayet görevini kötüye kullandığının ispatlanamadığı anlaşılmakla, davanın reddi yerinde görüldüğünden davacının istinafının reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Davalı annenin babanın velayet hakkını ihlal ederek müşterek çocuğu mutat meskeni ülkesinden izinsiz olarak getirip alıkoyduğu, iade talebinde bulunan babanın çocuğun haksız olarak alıkonulma tarihinden itibaren yetkili makamlara 1 yıllık yasal süre içinde başvurduğu ve çocuğun iadesi halinde çocuk için muhtemel maddi ya da manevi bir tehlikenin varlığı da ispat edilemediğine göre, davanın kabulü ile çocuğun mutat meskeni ülkesine iadesine karar verilmesi gerekirken, mahkemece tarafların evliliğinin nüfusa tescil edilmemiş olması sebebiyle annenin evlililk dışı doğum nedeniyle velayet hakkına sahip olduğu, babanın velayet hakkının ihlal edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.17.11.2014(Pzt.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki “velayetin değiştirilmesi” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Bakırköy 11. Aile Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 12.04.2016 gün ve 2014/695 E., 2016/274 K. sayılı kararının davalı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 07.12.2016 gün ve 2016/16052 E., 2016/15652 K. sayılı kararı ile: "…Taraflar 27/06/2013 tarihinde kesinleşen ilamla boşanmışlar, ortak çocukların velayetleri anneye verilmiştir. Davacı baba 19/09/2014 tarihinde açtığı davayla velayetin değiştirilmesini talep etmiş, mahkemece ortak çocukların velayetlerinin babaya verilmesine karar verilmiştir. Boşanma davasından sonra, davalı annenin çocuklara karşı velayet hakkını kötüye kullandığı, çocukları ihmal veya istismarının bulunmadığı rapor edilmiştir. Toplanan deliller, velayetin değiştirilmesi koşullarının oluştuğunu kabule elverişli değildir....
Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, evlilik birliği içinde doğan ve boşanma ile velayeti annesine verilen, ancak babasının soyadını taşıyan küçüğün soyadının, annesinin soyadı ile değiştirilmesinin mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Hukuk Genel Kurulundaki görüşme sırasında işin esasının incelenmesinden önce uyuşmazlıkta asliye hukuk mahkemesinin mi yoksa aile mahkemesinin mi görevli olduğu hususu ön sorun olarak incelenmiştir. Eldeki dava ile, evlilik birliği içinde doğan çocuğun, doğumla kazandığı "aile soyadının" annenin bekarlık soyadı ile değiştirilmesi talep edilmektedir ve dava velayete sahip olan anne tarafından açılmıştır. Başka bir ifade ile, soyadının değiştirilmesi talep edilen ergin kişi değil, çocuktur. O halde, göreve ilişkin ön sorunun çözümü; çocuğa soyadını kazandıran pozitif hukuk normlarıyla ve çocuğun doğumla kazandığı soyadını belirleme hakkının, velayeti kullanma hakkının kapsamında bulunup bulunmadığıyla yakından ilgilidir....
Bu nedenle ortak çocuğun bizzat ya da istinabe yoluyla eğitim, kültür, yaşam olanakları bakımından nerede yaşamak istediği konusunda bilgilendirilerek, velayet hakkındaki tercihinin hakim tarafından kendisinden sorulması (Yargıtay HGK 16.03.2012 tarih E.2011/2-884-K. 2012/197 ile 22.01.2014 tarih L.2013/2-2085-K.2014/30 sayılı kararları) ve gerektiğinde yeniden psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacı niteliğindeki uzman veya uzmanlardan (4787 sayılı Kanun m.5) ortak çocuğun anne ve baba yanındaki barınma ve yaşama koşullarını da değerlendirir içerikte sosyal inceleme raporu alınması ve tüm deliller birlikte değerlendirilip, ebeveynlerinden hangisi yanında kalmasının çocuğun menfaatine olacağı tespit edilip, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetli bulunmamıştır....
Bu nedenle ortak çocuğun bizzat ya da istinabe yoluyla eğitim, kültür, yaşam olanakları bakımından nerede yaşamak istediği konusunda bilgilendirilerek, velayet hakkındaki tercihinin hakim tarafından kendisinden sorulması (Yargıtay HGK 16.03.2012 tarih E.2011/2-884-K. 2012/197 ile 22.01.2014 tarih E.2013/2-2085-K.2014/30 sayılı kararları) ve gerektiğinde yeniden psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacı niteliğindeki uzman veya uzmanlardan (4787 sayılı Kanun m.5) ortak çocuğun anne ve baba yanındaki barınma ve yaşama koşullarını da değerlendirir içerikte sosyal inceleme raporu alınması ve tüm deliller birlikte değerlendirilip, ebeveynlerinden hangisi yanında kalmasının çocuğun menfaatine olacağı tespit edilip, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetli bulunmamıştır....